Yaz tatilinde deniz keyfi yaparken birçok kişi serinlemenin ve güneşin tadını çıkarıyor. Ancak doğal deniz suyunun içerdiği mikroskobik canlılar, bazı hastalıkların bulaşmasına neden olabilir. Özellikle kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde yüzen kişiler, farkında olmadan bakteri, virüs veya parazitlerle temas ederek enfeksiyon kapabilir. İşte denizde karşılaşılabilecek 6 bulaşıcı hastalık ve korunma yolları:
Deniz suyunda doğal olarak bulunabilen vibrio bakterisi, özellikle ciltte kesik veya yara varsa kolaylıkla vücuda girerek enfeksiyona yol açabiliyor. Bu bakterinin yol açtığı enfeksiyonlar bazı durumlarda ciddi komplikasyonlara neden olabiliyor. Deride açık yara bulunan kişilerin denize girmemesi, temas sonrası cildin temiz suyla yıkanarak kurulanması enfeksiyon riskini azaltıyor.
Kanalizasyonla kirlenmiş deniz suyu, Hepatit A virüsünü taşıyabiliyor. Su yutulması yoluyla vücuda giren bu virüs, karaciğeri etkileyen ciddi bir enfeksiyona neden olabiliyor. Kalabalık halk plajlarında veya atık suya yakın bölgelerde denize girerken temkinli olmak, su yutmamaya özen göstermek bulaşma riskini azaltıyor.
Tuzlu suyun kulağa girmesi, bakteri oluşumuna neden olarak dış kulak yolu enfeksiyonuna yol açabiliyor. Özellikle uzun süre suda kalanlarda sıkça görülen bu durum, ağrı, kaşıntı ve geçici işitme kaybıyla kendini gösterebiliyor. Yüzme sırasında kulak tıkacı kullanmak ve sudan çıktıktan sonra kulakları iyice kurutmak enfeksiyona karşı etkili bir önlem olarak öne çıkıyor.
Deniz sonrası uzun süre ıslak mayo ya da giysilerle kalmak, ciltte mantar oluşumuna zemin hazırlıyor. Özellikle vücudun nemli ve kapalı kalan bölgelerinde çoğalan mantarlar, kaşıntı, kızarıklık ve tahrişe yol açabiliyor. Denizden çıktıktan sonra duş almak, ıslak kıyafetleri hızla değiştirmek ve cildi iyice kurutmak enfeksiyonun önüne geçilmesini sağlıyor.
Deniz suyuyla bulaşan mikroorganizmalar, yutulduklarında mide ve bağırsak sistemine yerleşerek ishal, kusma ve karın ağrısıyla seyreden enfeksiyonlara neden olabiliyor. Yüzerken ağız ve burnu suya kapalı tutmak, özellikle çocukların su yutmasını engellemek bu tür rahatsızlıkların önlenmesinde önem taşıyor.
Mikrop içeren deniz suyunun göze temas etmesi, kızarıklık, yanma ve sulanma gibi belirtilerle kendini gösteren göz enfeksiyonlarına yol açabiliyor. Özellikle kontakt lens kullanan bireylerde risk daha da artıyor. Bu tür enfeksiyonlardan korunmak için denize girerken gözlük kullanmak ve yüzme sonrası gözleri temiz suyla yıkamak etkili oluyor.