Sabah uyanıyorsunuz. Kim olduğunuzu bilmiyorsunuz.
Evinizi, isminizi, dilinizi, ülkeleri, tarihi, dünü… hiçbir şeyi hatırlamıyorsunuz.
Şimdi bunu yalnızca sizin değil, tüm insanlığın aynı anda yaşadığını düşünün.
Bir sabah uyandığımızda dünya, geçmişin tüm izlerini silmiş olsaydı ne olurdu?
Kolektif Hafıza Nedir ve Neden Vardır?
Kolektif hafıza; toplumların birlikte oluşturduğu, geçmişe dair ortak bilgi ve deneyim havuzudur.
Tarih kitaplarında yaşar,
Dillerin içinde saklıdır,
Sanatta, edebiyatta, mimaride yankılanır,
Kültür, inanç ve değer sistemlerini oluşturur,
Bu hafızayı kaybetmek, sadece bilgi kaybı değil; kimlik, yön, anlam ve bağ kaybıdır.
Hafıza Silinirse: Uygarlık Sıfırlanır mı?
Eğer bir sabah:
İnsanlar tarih bilmeseydi,
Diller unutulmuş olsaydı,
Hiçbir icat hatırlanmasaydı,
Dinler, sanatlar, sınırlar yok olsaydı,
... dünyada bir sessizlik hâkim olurdu. Çünkü tüm sistemler önce bilgiye, sonra belleğe dayanır.
İnsan Hafızasız Yaşayabilir mi?
Tekil insanlar üzerinde yapılan çalışmalar, hafıza kaybının (amnezi) şu sonuçlara yol açtığını gösteriyor:
Kimlik algısı silinir
Korku, sevgi, güven gibi duygular belirsizleşir
Öğrenme yetisi sıfırlanır
Sosyal bağlar kopar
Bu deneyimi topluca yaşadığımızda ise; toplumsal kimlik ortadan kalkar.
Kimse kim olduğunu bilmediği gibi, neden yaşadığını da bilmez hâle gelir.
İnsan Hafızasız Yaşayabilir mi?
Tekil insanlar üzerinde yapılan çalışmalar, hafıza kaybının (amnezi) şu sonuçlara yol açtığını gösteriyor:
Kimlik algısı silinir
Korku, sevgi, güven gibi duygular belirsizleşir
Öğrenme yetisi sıfırlanır
Sosyal bağlar kopar
Bu deneyimi topluca yaşadığımızda ise; toplumsal kimlik ortadan kalkar.
Kimse kim olduğunu bilmediği gibi, neden yaşadığını da bilmez hâle gelir.
Tarih Tekrar Eder mi? Yoksa Daha Kötüsü mü Olur?
Eğer tüm bilgi sıfırlanırsa, insanlar yeniden keşfetmeye çalışır.
Ama bu süreç:
Yüzlerce yıl sürebilir,
Eskiden yapılan hatalar tekrar edilebilir,
Bilimsel ilerlemeler çok daha yavaş olabilir,
Yeni değer sistemleri ortaya çıkabilir (daha acımasız ya da daha uyumlu),
Yani sıfırlanan hafıza, insanlığı yeni bir yöne sürükleyebilir.
Ama bu yön, ne iyi ne kötü… sadece bilinmezdir.
Dillerin Kaybı: Anlamın Sonu
Dil; düşüncenin temel aracıdır.
Tüm diller bir anda yok olsa:
İnsanlar iletişim kuramaz,
Kavramlar anlamını yitirir,
Zihinler içe kapanır,
İşbirliği, bilgi aktarımı, eğitim durur,
Dil olmadan uygarlık gelişemez.
Bu yüzden hafızanın kaybı aslında anlamın da kaybıdır.
Belleğin Yokluğunda Yeni Bir İnsan Türü Doğar mı?
Hafızasız bir dünya, belki de:
Daha saf ama daha kırılgan,
Daha özgür ama daha anlamsız,
Daha eşit ama daha yönsüz bir uygarlık doğurur,
Yeni bir tür insan:
Geçmişi olmayan, sadece “şimdi”yi yaşayan, geleceği zihninde canlandıramayan.