Hayal edin: Yeni bir ülke kuruluyor. Toplum düzeni için kurallar gerekli. Ama bu kez yasaları insanlar değil, bir yapay zeka yazıyor. Ne siyasi çıkarlar, ne ideolojik eğilimler, ne de insan egosu devrede… Sadece milyarlarca veriye dayalı analiz, adaletli dağılım ve mutlak tarafsızlık hedefleniyor.
Bu bir bilim kurgu senaryosu değil. Bazı hukukçular, etikçiler ve teknoloji uzmanları için bu gelecek, sandığımızdan çok daha yakın.
Yapay Zeka Anayasa Yazabilir mi?
Anayasa; bir toplumun temel haklarını, devletin işleyişini ve hukuki yapısını belirleyen en üst norm. Bugüne kadar hep insanlar yazdı. Peki yapay zekâ bunu yapabilir mi?
Kısa cevap: Evet, teknik olarak mümkün.
Uzun cevap ise çok daha karmaşık ve düşündürücü.
Yapay zekâ sistemleri, devasa hukuk veri setlerini analiz edebilir, tarihsel anayasa örneklerini inceleyebilir, halkın taleplerini anketler ve sosyal medya üzerinden tarayabilir ve bunlardan en “optimum” anayasa taslağını çıkarabilir. Ama bu sadece işin teknik kısmı.
Nerede ve Nasıl Denendi?
Henüz resmi olarak kabul edilmiş bir “Yapay Zeka Anayasası” olmasa da bazı ülkelerde bu konuda pilot çalışmalar başladı, yapıldı:
Estonya: Dijital Yönetişimde Yapay Zekâ Kullanımı
Estonya, kamu hizmetlerinde yapay zekâ entegrasyonunda öncü ülkelerden biridir. “Kratt Stratejisi” kapsamında, yapay zekâ çözümleri kamu hizmetlerine entegre edilmekte ve karar alma süreçlerinde veri odaklı yaklaşımlar benimsenmektedir
İzlanda: Sosyal Medya Algoritmalarından Yararlandı
2011 yılında İzlanda, yeni anayasa taslağını oluşturmak için halkın katılımını teşvik eden bir süreç başlattı. Bu süreçte sosyal medya platformları aktif olarak kullanılarak vatandaşların görüşleri toplandı ve anayasa taslağı bu geri bildirimler doğrultusunda şekillendirildi.
Şili: Anayasa Sürecinde Veri Tabanlı Yaklaşımlar
Şili'de, anayasa sürecine halkın katılımını artırmak amacıyla “Telar” ve “TelarKG” gibi platformlar aracılığıyla veri odaklı analizler yapıldı. Bu çalışmalar, halkın görüşlerini daha iyi anlamak ve anayasa taslağını bu doğrultuda şekillendirmek için kullanıldı.
Yapay Zekâ ile Anayasa Simülasyonları
MIT, Stanford ve Oxford gibi önde gelen üniversitelerde, yapay zekânın etik, adalet ve yönetişim konularındaki potansiyelini araştıran çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar, yapay zekâ sistemlerinin karar alma süreçlerine entegrasyonu ve olası etkileri üzerine odaklanmaktadır.
Avantajları: Tarafsızlık mı, Tehlike mi?
Avantajlar:
Tarafsızlık: Yapay zeka duygulardan arınmış çalışır. Taraf tutmaz, lobilerden, belirli siyasi görüşlerden etkilenmez.
Hız ve Verim: Binlerce sayfa hukuki metni saniyeler içinde tarayabilir, en adil düzenlemeyi önerebilir (teknik olarak)
Kapsayıcılık: Büyük veri analiziyle toplumun çoğunluk görüşünü, hatta azınlık ihtiyaçlarını bile dikkate alabilir.
Tehlikeler ve Sorular:
Etik Duruş Nerede? Yapay zekâ "doğru olan"ı belirleyebilir mi? Değer yargılarını kim tanımlar?
Hatalı Veri, Hatalı Kanun: Eğitildiği veri taraflıysa, önerdiği yasa da öyle olur.
Halkın Katılımı Nerede? Temsili demokrasi yerini teknik uzmanlığa mı bırakacak?
Geleceğin Hukuku Nerede Başlayacak?
Uzmanlara göre ilk “gerçek” yapay zekâ anayasası, bir ülke değil, bir dijital ülke tarafından kabul edilecek.
Örneğin; Metaverse platformları, DAO’lar (merkeziyetsiz otonom organizasyonlar) veya sanal vatandaşlık sistemleri gibi. Çünkü bu dijital yapılar zaten kodla çalışıyor ve yapay zeka ile “yönetilme” fikrine daha açık.
Belki bir gün, çocuklarımızın doğduğu ülkelerin anayasasını insanlar değil, veri temelli algoritmalar yazacak. Ama unutulmaması gereken şu:
Hukuk sadece kural değil, aynı zamanda vicdan işidir.
Ve henüz hiçbir yapay zeka, bir annenin bir babanın adalet duygusunu taklit edemez, edemedi.