Omicron kökenli yeni COVID-19 alt türü “Frankenstein varyantı” dünya genelinde endişe yaratıyor. Peki Frankenstein varyantı nedir, nasıl bulaşır, belirtileri nelerdir ve tedavisi var mı? İşte yeni varyantla ilgili tüm merak edilenler…
FRANKENSTEIN VARYANTI NEDİR?
Frankenstein varyantı, Omicron’un farklı alt soylarının genetik birleşimiyle ortaya çıkan yeni bir COVID-19 türüdür.
Bu birleşim, virüsün genetik materyalinin “rekombinasyon” adı verilen bir süreçle karışması sonucu oluşur.
Uzmanlara göre bu durum, varyantın daha bulaşıcı olmasına ve bağışıklık sisteminden kaçabilmesine neden olabilir.
FRANKENSTEIN VARYANTI NASIL YAYILIR?
Bu varyant, tıpkı önceki COVID-19 türleri gibi hava yoluyla bulaşır. Kalabalık, kapalı ve havalandırması zayıf ortamlarda daha hızlı yayılım gösterir. Ayrıca uzun süre yüzeylerde canlı kalabilme özelliği nedeniyle temas yoluyla bulaş riski de vardır.
FRANKENSTEIN VARYANTI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Frankenstein varyantının belirtileri klasik COVID-19’a benzer, ancak bazı farklılıklar da görülür. En sık gözlenen semptomlar şunlardır:
Boğaz ağrısı ve ses kısıklığı
Yüksek ateş, halsizlik
Kas ve eklem ağrıları
Burun akıntısı, öksürük
Bazı vakalarda mide bulantısı ve ishal
Tat ve koku kaybı daha az görülse de, genel belirtiler daha uzun süre devam edebilir.
FRANKENSTEIN VARYANTI TEDAVİSİ VAR MI?
Frankenstein varyantına özel bir tedavi bulunmasa da, mevcut COVID-19 aşıları ve ilaçları etkisini sürdürüyor. Aşılarını tamamlayan kişilerde hastalık genellikle hafif seyrediyor. Tedavi sürecinde bol sıvı alımı, istirahat ve doktor önerisiyle antiviral ilaçlar uygulanabiliyor.
FRANKENSTEIN VARYANTINDAN NASIL KORUNURUZ?
Uzmanlara göre korunmanın en etkili yolu hala bireysel önlemler:
Maske kullanmak
Elleri sık sık yıkamak
Kapalı alanları havalandırmak
Kalabalıklardan uzak durmak
Aşı takvimini güncel tutmak.
Frankenstein varyantı, Omicron kökenli yeni bir COVID-19 alt türü olarak dikkat çekiyor. Şu an için tehlike düzeyi yüksek olmasa da, bulaşma hızı ve semptom süresi nedeniyle yakından izleniyor. Uzmanlar, aşılı bireylerin riskinin düşük olduğunu ve paniğe gerek olmadığını belirtiyor.
