Handan Beşer bir öğretmen olarak gençlerin değer yargılarındaki dönüşümü yakından gözlemlediğini söyledi. Beşer’e göre sosyal medya, hızlı tüketim kültürü ve değişen toplumsal dinamikler, gençlerin ahlak anlayışını önemli ölçüde etkiliyor.
GENÇLERİN DEĞER ALGILARI DEĞİŞİYOR
Handan Beşer, günümüz gençliğinin değer algısının önceki kuşaklara göre daha farklı olduğunu belirtti.
“Günümüzde gençler çok daha fazla bilgiye erişebiliyor ancak bu bilgi kirliliği ile birlikte geliyor. Ahlaki değerler konusunda kafa karışıklıkları yaşanabiliyor. Eskiden aile ve okul birincil bilgi kaynağıydı, şimdi sosyal medya en az onlar kadar etkili.” sözleriyle gençlerin içinde bulunduğu yeni durumu anlattı.
Beşer, bu değişimin tamamen olumsuz olmadığını, gençlerin empati duygularının geliştiğini ve farklı fikirlere daha açık hale geldiğini söyledi. Ancak aynı zamanda toplumsal aidiyet duygusunun zayıflayabildiğini ve bireyselleşmenin arttığını vurguladı.
AİLENİN ROLÜ ÖNEMİNİ KORUYOR
Handan Beşer, ailelerin çocukların değer eğitimi üzerindeki etkisinin kritik olduğunu ifade etti.
“Aileler çocuklarına sadece sözle değil, davranışlarıyla da örnek olmalı. Çocuk, ailede gördüğünü model alır. Evde saygı, sabır ve empati varsa, çocuk da bu değerleri içselleştirir.” dedi.
Beşer, ailelerin çocuklarıyla açık iletişim kurmaları gerektiğini belirterek, “Gençler soru sormaktan çekinmemeli. Aileler bu sorulara yargılamadan, anlayışla yaklaşmalı.” ifadelerini kullandı.
OKULLAR VE ÖĞRETMENLERİN SORUMLULUĞU
Beşer, okulun ve öğretmenlerin değer eğitimi konusundaki önemine de değindi.
“Okullar sadece akademik bilgi veren kurumlar değil, aynı zamanda değerlerin öğretildiği bir ortamdır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri bu noktada büyük bir fırsattır.” diyerek eğitimin rolünü vurguladı.
Beşer, öğretmenlerin öğrencilerin düşüncelerini ifade etmelerine izin vermesi gerektiğini belirtti: “Öğrenci sorularına alan açan bir öğretmen, öğrencinin hem bilgiyi hem de değeri sorgulamasını sağlar. Bu da daha sağlam bir değer inşası demektir.”
SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ İKİ UÇLU
Röportajda Handan Beşer, sosyal medyanın gençlerin ahlaki değerleri üzerindeki etkisine özel bir parantez açtı.
“Sosyal medya bir yandan iyi örnekleri yaygınlaştırabilirken, diğer yandan olumsuz içeriklere de kolayca ulaşılabiliyor. Gençler, gördükleri her şeyi doğru kabul etme eğiliminde olabiliyor. Medya okuryazarlığı bu yüzden çok önemli.” dedi.
Beşer, dijital ortamda harcanan sürenin kontrolsüzce artmasının gençlerde dikkat dağınıklığı, sabırsızlık ve hızlı tüketim alışkanlığı yarattığını söyledi. “Değerler sabırla, süreç içinde öğrenilir. Sosyal medyanın hız kültürü bu süreci zorluyor.” diye ekledi.
GENÇLER İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Handan Beşer, gençlerin değer eğitimini güçlendirmek için hem ailelere hem eğitimcilere öneriler sundu.
Ortak değer dili oluşturun: Aile, okul ve toplum aynı mesajları vermeli.
Gençleri dinleyin: Onlara kendi fikirlerini ifade etme hakkı tanıyın.
Rol model olun: Söylemleriniz ile davranışlarınız birbiriyle tutarlı olsun.
Dijital farkındalık geliştirin: Sosyal medyanın olumlu ve olumsuz yönlerini birlikte değerlendirin.
Toplumsal projelere katılımı teşvik edin: Gençlerin gönüllülük faaliyetlerinde yer alması, empati duygularını güçlendirir.
AHLAKİ EĞİTİMİN GELECEĞİNE DAİR UMUT
Röportajın sonunda Beşer, tüm bu zorluklara rağmen gençlerden umutlu olduğunu söyledi.
“Gençler aslında değer arayışı içinde. Onlara güven verir, rehberlik edersek hem bireysel hem toplumsal gelişim açısından çok olumlu bir nesil yetiştirebiliriz.” dedi.
Beşer, değer eğitiminin bir zorunluluk değil, bir yolculuk olduğunu vurgulayarak, “Bu yolculukta hep birlikte öğreniyor ve gelişiyoruz. Gençleri geleceğe hazırlamak hepimizin ortak görevi.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.