Niğde’nin Gümüşler beldesinde yer alan ve 8. ile 12. yüzyıllar arasına tarihlenen Gümüşler Manastırı, eşsiz mimarisi, yer altı bölmeleri ve iyi korunmuş freskleriyle son yılların yükselen turizm merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle “Gülen Meryem Ana” freskini görmek isteyen ziyaretçilerin sayısındaki artış, manastırı bölge turizminin odak noktalarından biri hâline getirdi.
EŞSİZ MİMARİ YAPISI ZİYARETÇİLERİ ETKİLİYOR
Geniş bir tüf kaya kütlesi içerisine oyulmuş olan manastır kompleksi, mimarisiyle Kapadokya’daki birçok örnekten ayrılarak yoğun ilgi görüyor.
Yaklaşık 1,5 kilometrelik alana yayılmış kayadan oyma yaşam alanları, rahip odaları, mutfak bölümleri, saklama küpleri ve iki katlı yer altı şehri ziyaretçiler tarafından dikkatle inceleniyor.
14x14 metrelik kare avluya açılan mekânların birbirine gizli geçitlerle bağlanması, yapıyı keşfedilen her adımda daha özel hâle getiriyor.
FRESKLERİYLE KAPADOKYA’NIN EN DEĞERLİ KİLİSELERİNDEN
Ziyaretçilerin ilgisini çeken noktalardan biri de manastırın olağanüstü durumda korunmuş freskleri.
Yunan haçı planlı kilisede yer alan duvar resimleri, ikonografik zenginliğiyle bölgenin en iyi örnekleri arasında gösteriliyor.
Apsislerde Hz. İsa, Meryem figürü, İncil yazarlarına ait semboller, havariler ve İsa’nın yaşamına ait sahneler bulunuyor.
Narteks üzerindeki odada yer alan av sahneleri ise Kapadokya’da benzeri görülmeyen bir ayrıntı olarak öne çıkıyor.
DÜNYADA TEK: “GÜLEN MERYEM ANA” FRESKİ ZİYARETÇİ AKINININ MERKEZİNDE
Manastırı son dönemde en çok öne çıkaran unsur, sol apsiste yer alan ve dünyada tek örnek olarak bilinen “Gülen Meryem Ana” freski.
Freskin, farklı açılardan bakıldığında değişen yüz ifadesi ve eser etrafında yıllardır süren gizem, ziyaretçilerin ilgisini artırmış durumda. Ayrıca freskin günümüzde bilinen halinin 1960’lı yıllarda yapılan restorasyon sırasında ortaya çıkmış olabileceği yönündeki bilgiler merakı daha da fazla cezbediyor.
Freski görmek için gelen yerli ve yabancı turistlerin sayısındaki belirgin artış, manastırı Kapadokya’nın klasik rotalarına güçlü bir alternatif hâline getirdi.
TARİHİ DOKUSU VE GİZEMİYLE BÖLGENİN YENİ CAZİBE MERKEZİ
Gümüşler Manastırı, yalnızca mimarisi ve freskleriyle değil, sunduğu atmosferle de ziyaretçilerin beğenisini topluyor.
Yer altı odaları, kaya oyma bölmeleri ve korunmuş fresklerin sunduğu tarihsel bütünlük; manastırı keşfetmeyi hem kültürel hem de görsel açıdan etkileyici bir deneyime dönüştürüyor.
“Gülen Meryem Ana” freskinin gizeminin hâlâ çözülememiş olması ise merakı artırarak manastırı fotoğraf tutkunlarından sanat tarihçilerine kadar geniş bir ziyaretçi kitlesinin uğrak noktası hâline getiriyor.
Gümüşler Manastırı’nın artan ziyaretçi sayısı, bölge turizminin geleceği açısından da dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
