Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle Türkiye’ye devlet ziyareti gerçekleştirecek olan Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung, ziyaret öncesi Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yazılı olarak yanıtladı. Lee, Türkiye’yi “kan bağıyla bağlı kardeş ülke” olarak tanımlarken, Türkiye’nin Avrupa, Orta Doğu, Avrasya ve Afrika’yı birbirine bağlayan benzersiz konumuna dikkat çekti ve Türkiye’nin Kore için küresel ölçekte inovasyon, yatırım ve rekabet alanlarında stratejik ortak olduğunu vurguladı.
TÜRKİYE İLE KAN BAĞI VURGUSU
Lee, Kore Savaşı’nda henüz diplomatik ilişkiler kurulmadan Türkiye’nin 20 binden fazla asker göndererek Kore’ye destek verdiğini hatırlattı. Bu fedakârlığın iki ülke arasında “kan bağıyla” tanımlanan özel bir ilişki yarattığını belirten Lee, bu tarihsel mirasın siyaset, ekonomi ve kültür başta olmak üzere pek çok alanda derin güven ve işbirliğinin temelini oluşturduğunu söyledi.
Kore ile Türkiye’nin sanayi yapılarının birbirini tamamladığını ifade eden Lee, Kore’nin ileri teknoloji ve hassas imalat alanlarındaki gücünün, Türkiye’nin sağlam üretim tabanı ve geniş pazar bağlantılarıyla birleştiğinde kesintisiz bir tedarik zinciri ortaya çıktığını kaydetti.
SAVUNMA SANAYİ VE NÜKLEER ENERJİDE İŞBİRLİĞİ GENİŞLİYOR
Lee Jae Myung, savunma sanayisindeki işbirliğinin Altay Ana Muharebe Tankı programı ile somutlaştığını, Kore motoru ile donatılan Altay tankının iki ülkenin teknoloji kapasitesini ve karşılıklı güvenini gösterdiğini belirtti. “Türkiye, insansız hava sistemlerinde küresel liderlik konumuna ulaştı. Kore ise tanklar, topçu ve deniz platformları gibi alanlarda üstünlük sağlıyor.” diyen Lee, bu tamamlayıcı yapının yeni projeler için büyük potansiyel taşıdığını ifade etti.
Nükleer enerji alanında da işbirliğini genişletmek istediklerini söyleyen Lee, Kore şirketlerinin Sinop Nükleer Güç Santrali projesine olası katılımına ilişkin görüşmelerin devam ettiğini aktardı. Kore’nin dünya standartlarında nükleer teknoloji ve operasyonel güvenlik kapasitesiyle Türkiye’nin nükleer enerji hedeflerine katkı sağlayabileceğini vurgulayan Lee, küçük modüler reaktörler (SMR) gibi yeni nesil teknolojilerde de işbirliği imkânı bulunduğuna işaret etti.
KORE ŞİRKETLERİ TÜRKİYE’DE YATIRIMLARINI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR
Lee, Türkiye’nin güçlü sanayi tabanı, nitelikli iş gücü ve geniş ticaret anlaşmaları ağı sayesinde Kore şirketleri için “vazgeçilmez ortak” haline geldiğini belirtti. Hyundai, Samsung, POSCO ve Hyosung gibi şirketlerin bugüne kadar 4,6 milyar dolarlık doğrudan yatırım yaptığını, otomotiv, elektronik, inşaat ve malzeme sektörlerinde ihracat ve istihdamı desteklediğini hatırlattı.
Kore şirketlerinin önümüzdeki dönemde elektrikli araçlar, savunma teknolojileri ve biyosağlık gibi yüksek katma değerli alanlarda Türkiye’deki varlıklarını derinleştirmeyi hedeflediğini belirten Lee, Hyundai’nin 2026’da Türkiye’de tam elektrikli araç üretimine başlama kararını temiz mobiliteye geçiş açısından önemli bir adım olarak niteledi.

TİCARET HACMİ 1,5 KAT ARTTI
Kore-Türkiye Serbest Ticaret Anlaşması’nın 2013’te yürürlüğe girmesinden bu yana ikili ticaret hacminin 1,5 kattan fazla arttığını hatırlatan Lee, bunun ekonomik işbirliğinin geldiği noktayı gösterdiğini söyledi. Türkiye’nin ticaret dengesi konusundaki hassasiyetini anladığını belirten Lee, Kore’nin Türkiye’ye ihracatındaki artışın büyük bölümünün Türkiye’nin sanayileşmesini destekleyen sermaye malları ve ara girdilerden oluştuğunu, bu yapının Türkiye’nin üretim kapasitesinin büyümesiyle bağlantılı olduğunu ifade etti.
Lee, Kore şirketlerinin Türkiye’ye 4 milyar doların üzerinde yatırım yaparak teknoloji transferi sağladığını, otomotiv, elektronik ve malzeme gibi kilit sektörleri güçlendirdiğini dile getirdi ve “Türkiye, Kore için stratejik bir ortaktır ve Avrasya bölgesinde önemli bir merkezdir.” sözleriyle ekonomik ilişkilerin daha dengeli ve karşılıklı fayda odaklı biçimde gelişeceğini vurguladı.
ÜÇÜNCÜ ÜLKELERDE ORTAK PROJELER VE BÜYÜK ALTYAPI DENEYİMİ
Güney Kore Devlet Başkanı, Türkiye ve Kore şirketlerinin Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya gibi üçüncü ülke pazarlarında ortak projelerle önemli sinerji yaratabileceğini söyledi. En büyük potansiyeli inşaat ve altyapı sektörlerinde gördüğünü belirten Lee, Türk firmalarının sahadaki deneyimi ve geniş bölgesel ağlarıyla, Kore şirketlerinin ileri mühendislik ve proje finansmanı kabiliyetlerinin birleşebileceğini kaydetti.
1915 Çanakkale Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi projeleri, Kore teknolojisi ile Türkiye’nin vizyonunun birleştiği örnekler olarak gösteren Lee, benzer ortaklıkların üçüncü ülkelerdeki yeniden inşa ve büyük altyapı projelerinde de uygulanabileceğini ifade etti.
KORE YARIMADASINDA BARIŞ MESAJI VE DİYALOG VURGUSU
Lee Jae Myung, Kore Yarımadası’nda kalıcı barışın sadece bölge için değil, küresel istikrar için de kritik olduğunu söyledi. Hükümetinin “E.N.D. Girişimi” adını verdiği, Değişim, Normalleşme ve Nükleer Silahsızlanma odaklı kapsamlı bir süreci işletmeyi hedeflediğini belirtti. Yeniden birleşmenin Kore Anayasası’nda yer alan nihai hedef olduğunu vurgulayan Lee, bunun aşamalı, barışçıl ve karşılıklı kalkınma yoluyla gerçekleşmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Kuzey Kore ile her an, her kanaldan diyalog kurmaya hazırız ve diyalog kapısı açık kalacaktır.” diyen Lee, Güney Kore-ABD ittifakını güçlendirirken aynı zamanda Çin ile de dengeli ilişkiler yürütmeyi amaçladıklarını ifade etti. Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na bağlı kalacaklarını, nükleer silah geliştirme yönünde bir planları olmadığını yineledi.
K-KÜLTÜRÜ, TURİZM VE K-ETA DÜZENLEMELERİ
Lee, K-pop, Kore dizileri ve K-güzellik ürünlerine Türkiye’de artan ilgiyi memnuniyetle karşıladığını belirtti. Kore kültürünün yaydığı özgürlük, yenilikçilik ve çeşitlilik mesajlarının ülkenin dış politika vizyonuyla uyumlu olduğunu söyledi.
Türk vatandaşlarının Kore’ye seyahatinde kullanılan Elektronik Seyahat İzni (K-ETA) sistemine dair eleştirileri bildiklerini vurgulayan Lee, grup başvuruları, Türkçe dil desteği ve izin süresinin 3 yıla çıkarılması gibi adımlarla sürecin kolaylaştırıldığını hatırlattı. 17 yaş altı ve 65 yaş üstü yolcuların K-ETA’dan muaf tutulduğunu da anımsatan Lee, Türkiye ile halklar arası temasların artmasının ikili dostluğu daha da güçlendireceğini ifade etti.




