Sakarya’nın Hendek ilçesinde 2020’de meydana gelen ve 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 kişinin ise yaralandığı havai fişek fabrikası patlaması davasında tartışmalı bir karar çıktı. Mahkeme, tutuklu fabrika sahibi Y.C.’nin 15 milyon lira güvence bedeli yatırması ve ev hapsi şartıyla tahliyesine hükmetti. Karar yakınlarını kaybeden ailelerde büyük öfke ve gözyaşıyla karşılandı.
15 MİLYON DETAYI
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 2020 yılında meydana gelen ve 7 kişinin yaşamını yitirdiği, 127 kişinin yaralandığı havai fişek fabrikası patlaması davasında dikkat çeken bir karar çıktı. Mahkeme, tutuklu fabrika sahibi Y.C.’nin, 15 milyon lira güvence bedeli yatırması ve “konutu terk etmeme” şartıyla tahliyesine hükmetti.
Ferizli ilçesindeki Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Y.C. SEGBİS üzerinden katılırken, tutuksuz sanıklar ve müştekiler salonda hazır bulundu. Sanıkların tek tek savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti, Yargıtay’ın bozma kararına uymayarak önceki kararında direnme yoluna gitti.
PATRON TAHLİYE İSTEDİ, MAHKEME KABUL ETTİ
Sanıklardan iş güvenliği uzmanı A.D., patlama öncesinde gerekli uyarıları yaptığını ancak görev tanımının denetçilik olmadığını vurgulayarak beraatini istedi. Sorumlu müdür A.A. ve ustabaşı E.Ö. de, olayla ilgilerinin bulunmadığını söyleyerek beraat talebinde bulundu.
Fabrika sahibi Y.C. ise suçsuz olduğunu iddia ederek, “Ben gereken süreyi kapalı cezaevinde geçirdim. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Mahkeme, sanığın mağdur zararlarını karşılaması için 15 milyon lira güvence yatırmasına ve ev hapsi şartıyla tahliyesine karar verdi.
“ADALET ARAYIŞIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ”
Kararın ardından salonda büyük gerginlik yaşandı. Hayatını kaybedenlerin yakınları karara sert tepki gösterdi.
Oğlunu kaybeden bir baba, “Sanıklar bundan sonra benim hedefimde” sözleriyle öfkesini dile getirdi.
Bir başka mağdur yakını, “Adamı aldılar, ödüllendirip evine koydular. Bizim acımızı kim dindirecek?” diyerek kararı kabul etmediklerini söyledi.
Patlamada yaşamını yitiren Muhammet Seyfi Çanakçı’nın yakını avukat Gülşen Uzuner de gözyaşlarıyla konuştu:
“Biz mağdur olmaktan yorulduk. Hukukun peşindeyiz ama ailelerimizle dalga geçilmesine izin vermeyeceğiz. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.”