Gündem

Heybeliada Ruhban Okulu nedir, neden kapatıldı, Patrikhane ne istiyor? Erdoğan ve Trump görüşmesinde ne konuşuldu?

54 yıl önce kapatılan ve statüsü uzun süredir tartışma konusu olan Heybeliada Ruhban Okulu, Trump ile Erdoğan arasında yapılan zirve sonrası yeniden gündemin merkezine taşındı. Peki Heybeliada Ruhban Okulu nedir, neden kapatıldı, yeniden açılacak mı? Trump ve Erdoğan arasında ne konuşuldu?

Türkiye’nin Batı ülkeleri ve ABD ile ilişkilerinde yıllardır tartışma konusu olan Heybeliada Ruhban Okulu, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın gerçekleştirdiği zirvede yeniden gündeme geldi.

HEYBELİADA RUHBAN OKULU NEDİR?

Heybeliada Ruhban Okulu, Ortodoks din adamı yetiştirmek amacıyla 1844 yılında Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlı olarak Yüksek Ortodoks Teoloji adıyla eğitim hayatına başladı. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde faaliyetlerini sürdüren okul, metropolitlikler ve kiliselerin din adamı ihtiyacını karşılayan en önemli kurumlar arasında yer aldı. Okulun statüsü, 1922-1923 yıllarında gerçekleşen Lozan Barış Konferansı’nda da ele alındı. Lozan görüşmeleri sırasında okulun geleceği önemli bir tartışma başlığı olarak gündemde yer buldu. 1971 yılında özel öğretim kurumlarıyla ilgili yapılan yasal düzenleme sonrasında okul kapatıldı. Kapatıldığı dönemde Heybeliada Ruhban Okulu’nda dört yıl süren lise eğitiminin ardından üç yıl teoloji eğitimi veriliyordu.

Eski Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, 2019 yılındaki Türkiye ziyareti sırasında Fener Rum Patriği Bartholomeos ile birlikte Heybeliada Ruhban Okulu’nu ziyaret etti. Patrik Bartholomeos, Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde doğmuş ve bu okuldan mezun olmuş bir isim olarak dikkat çekti. Okulun açılması meselesi, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik süreci çerçevesinde sık sık gündeme geldi. Bu süreçte okulun yeniden eğitime başlaması yönünde çeşitli girişimler yapıldı ve kamuoyunda tartışmalar devam etti.

Okulun yeniden açılması konusunda yetkililerle görüşen heyette yer alan cemaat temsilcisi Laki Vingas, kurumun yıllardır siyasi tartışmaların odağında olduğuna dikkat çekerek, “Burası, Sultan Abdülmecid'in fermanıyla açılmış bir eğitim kurumu. Buranın bir eğitim kurumu olduğunu çoğu zaman unutuyoruz. Bir eğitim kurumu tamamıyla siyasal bir meta haline dönüştürüldü” dedi.

Geçtiğimiz aylarda BBC Türkçe’ye konuşan Vingas, Türkiye’deki 167 Azınlık Vakfı’nı temsil eden Cemaat Vakıfları’nın 2009 ve 2017 yılları arasında iki dönem temsilciliğini yürütmüştü. Vingas, okulun statüsü ve geleceğine dair süregelen tartışmaların toplumun hafızasında canlılığını koruduğunu belirtti.

HEYBELİADA RUHBAN OKULU NEDEN KAPATILDI?

Heybeliada Ruhban Okulu, 1971 yılında Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla kapatıldı. Kurumun yükseköğretim statüsündeki eğitimi sonlandırıldı. Heybeliada Ruhban Okulu, 1844 yılında Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlı olarak Yüksek Ortodoks Teoloji adıyla açıldı ve yaklaşık 130 yıl boyunca Ortodoks din adamı yetiştirdi.

1971 yılında Anayasa Mahkemesi, özel yükseköğretim kurumlarının devlet üniversitelerine bağlanmasına hükmetti. Bu kararın ardından, 1965 tarihli Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun bazı maddeleri 12 Ocak 1971’de iptal edildi. İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, 12 Ağustos 1971 tarihli yazıyla okulun yüksek kısmının 9 Temmuz 1971’den itibaren kapatıldığını duyurdu.

HEYBELİADA RUHBAN OKULU'NUN AÇILMASI NASIL GÜNDEME GELDİ?

Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması öncelikle uzun bir aradan sonra 2024 yılında yeniden gündeme taşındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Mayıs’ta Yunan basınına yaptığı açıklamada, okulun açılması için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 28 Mayıs’ta okulu ziyaret etti. Ziyaretin ardından bir röportaj veren Tekin, kişisel olarak okulun yeniden açılmasını istediğini dile getirdi.

Eylül 2024’te Fener Rum Patriği Bartholomeos, Yunan basınına verdiği demeçte, “Okulumuzun yeniden faaliyete geçmesi eşiğinde bulunduğumuza artık eminiz” ifadelerini kullandı.

Bartholomeos, 26 Aralık 2024’te Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ziyaret etti. Görüşmede Heybeliada Ruhban Okulu konusu da ele alındı. Patrikhane’den yapılan açıklamada, Bartholomeos’un okulun yeniden açılması yönünde yapılan çalışmalardan dolayı Erdoğan’a teşekkür ettiği ve işlemlerin hızlandırılması konusunda destek talebinde bulunduğu belirtildi. Ziyarette Kadıköy Rum Ortodoks Metropoliti Emmanuel Adamakis ve cemaat temsilcisi Laki Vingas da hazır bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Tekin, 30 Aralık 2024’te yaptığı açıklamada, “Onlarla görüşmeleri yaptık. Açılması yönünde bir karar verilirse hangi statüde açılacağına dair bir metin oluşturduk. Bundan sonrası artık siyasi bir mekanizma” ifadelerini kullandı. Okulun açılmasıyla ilgili resmi görüşmeleri yürüten heyette yer alan Laki Vingas, sürecin olumlu bir atmosferde devam ettiğini belirtti.

HEYBELİADA RUHBAN OKULU'NUN AÇILMASINI KİMLER ELEŞTİRİYOR?

Okulun yeniden açılması konusu Türkiye’de uzun süredir siyasi tartışmalara neden oluyor. Günümüzde de bazı siyasi gruplar ve isimler, bu yöndeki çalışmaları eleştiriyor. Bu eleştirilerin merkezinde, okulun açılmasının “Avrupa Birliği ve ABD’nin dayatması” olduğu yönündeki iddialar öne çıkıyor.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Ağustos 2024’te yaptığı bir açıklamada, Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasına yönelik çabaları sert sözlerle eleştirdi. Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “İstanbul’un ortasında ikinci bir Vatikan kurulması sürecini başlatmış oluyor” ifadesini kullandı. Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı Cihat Yaycı da konuyla ilgili açıklamalarında okulun açılmasını sık sık eleştiriyor. Yaycı, bu çabaların “tamamen özerk statü kazanma girişimi” olduğunu savunuyor.

Eski AK Parti milletvekili ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Metiner ise Kasım 2024’te paylaştığı sosyal medya mesajında, “Yunanistan’daki Müslüman Türk kardeşlerimizin Lozan’da kabul edilen hak ve özgürlükleri aynısıyla sağlanmadığı sürece Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması yanlış olur” açıklamasında bulundu.

PATRİKHANE OKULUN ÜNİVERSİTE'YE BAĞLANMASINI İSTEMİYOR

Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapatılmasına ilişkin karar Danıştay’a taşındı ancak reddedildi. Patrikhane, okulun üniversiteye bağlı olmadan Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde açılmasını talep ediyor.

Kasım 1971’de okulun kapatılmasına yönelik kararın iptali için Danıştay’a başvuru yapıldı. Danıştay, Patrikhane’nin tüzel kişiliği bulunmadığı ve yargıya başvurma ile okul açma ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davayı reddetti. Kapatıldığı dönemde okulda dört yıl süren lise eğitiminin ardından üç yıl teoloji eğitimi veriliyordu. Fener Rum Patrikhanesi, okulun yeniden açılması halinde bir devlet üniversitesine bağlı olmaksızın, Milli Eğitim Bakanlığı denetiminde faaliyet göstermesini talep ediyor. Ayrıca Patrikhane, yabancı öğretmenlerin ve öğrencilerin kabul edilmesini istiyor.

ERDOĞAN VE TRUMP GÖRÜŞMESİNDE HEYBELİADA RUHBAN OKULU

Heybeliada Ruhban Okulu, Türkiye’nin Batı dünyası ve ABD ile ilişkilerinde uzun süredir gündemde olan konulardan biri. Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın zirvesinde de ele alındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği zirve öncesi yaptığı açıklamada, Heybeliada Ruhban Okulu’nun durumuna dair önemli mesajlar verdi. Erdoğan, “Üzerimize düşen ve varsa yapmaya hazırız. Türkiye’ye dönünce Sayın Bartholomeos ile konuyu görüşeceğim” dedi. Bu sözlerin ardından okulun yeniden faaliyete geçebileceği yönünde yorumlar yapıldı.

ABD'NİN ÇAĞRISI

ABD yönetimi, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için uzun süredir Türkiye’ye çağrılarda bulunuyor. Obama’dan Price’a birçok isim bu talebi yineledi.

Heybeliada Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasına yönelik talep, ABD tarafından geçmişte de birçok kez dile getirildi. 2012 yılında Nükleer Güvenlik Zirvesi’nde dönemin ABD Başkanı Barack Obama, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin ardından “Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılacağı kararını duymaktan mutluyum” açıklamasında bulunmuş ve bu sözler kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı.

Fener Rum Patrikhanesi’nin avukatı Kezban Hatemi de o dönemde yaptığı değerlendirmede bunun güçlü bir irade olduğunu ve okulun kısa süre içinde açılabileceğini söylemişti. Ancak bu açıklamaların ardından okulun statüsüyle ilgili somut bir adım atılmadı.

Yaklaşık dört yıl önce, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price da okulun kapatılmasının 50. yılı vesilesiyle yayımladığı mesajda Türkiye’ye yeniden açılması yönünde çağrıda bulunmuştu.