Hollanda siyasetinde dengeleri altüst eden gelişme, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders’in koalisyondan çekilme kararıyla yaşandı. Göçmen politikaları üzerinden tırmanan kriz, dört partili koalisyonun dağılmasına yol açtı. Yaşanan bu gelişmeyle birlikte, ülkede hükümet fiilen çöktü. Hollanda'da erken seçim ihtimali ciddi biçimde gündeme gelirken, yeni bir hükümet kurulup kurulamayacağı ise belirsizliğini koruyor.
PVV neden koalisyondan çekildi?
Hükümet krizinin fitilini ateşleyen en önemli unsur, Geert Wilders’in dayattığı 10 maddelik göçmen karşıtı plan oldu. Wilders, bu taleplerin koalisyon protokolüne aynen eklenmesini ya da tüm ortaklar tarafından kabul edilmesini istedi. Ancak koalisyondaki diğer üç parti – liberal VVD, Çiftçi Vatandaş Hareketi (BBB) ve merkez sağ NSC – bu taleplerin demokratik ve anayasal değerlere aykırı olduğunu savunarak karşı çıktı. Özellikle sığınmacılar için sınırların kapatılması, geçici oturum hakkı olan Suriyelilerin zorla sınır dışı edilmesi gibi maddeler, büyük tepki topladı. Wilders, taleplerinin reddedilmesi üzerine PVV’nin hükümetten çekildiğini resmen açıkladı.
Hükümet düştü mü?
Koalisyonun ana direklerinden biri olan PVV’nin ayrılmasıyla birlikte dört partili hükümet çoğunluğunu kaybetti ve fiilen çöktü. PVV’li bakanların kabineden çekilmesiyle birlikte Başbakan ve kabine üyeleri acil toplantıya çağrıldı. Hollanda siyasi tarihinde sıkça yaşanan hükümet krizlerinden biri daha resmen başlamış oldu.
Erken seçim olacak mı?
PVV’nin çekilmesi sonrası ortaya çıkan tablo, erken seçimin neredeyse kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Üç partili koalisyonun mecliste güvenoyu alabilecek yeterli sandalyeye sahip olmaması, yeni bir hükümetin PVV’siz kurulma olasılığını oldukça zayıflatıyor. Muhalefet partileri ise sürecin hızla netleşmesini istiyor. Hristiyan Demokratlar (CDA), seçim çağrısını yineleyerek “ülkenin yeni bir başlangıca ihtiyacı olduğunu” vurgularken, Demokratlar 66 (D66), yaşananları “beklenen bir çöküş” olarak değerlendirdi.
Yeni hükümet kurulabilir mi?
Şu aşamada PVV olmadan yeni bir hükümet kurulması oldukça zor görünüyor. Mevcut meclis aritmetiği, hiçbir partinin ya da blokun tek başına hükümet kurmasına yetmiyor. Üstelik Wilders’in göç politikaları üzerinden gelen bu kriz, koalisyon ortakları arasında oluşan güven kaybını da derinleştirdi. Alternatif bir koalisyon için gereken müzakerelerin uzun sürmesi ve seçmen nezdinde daha fazla tartışmaya yol açması bekleniyor. Bu nedenle erken seçim seçeneği, hem siyasi hem de anayasal olarak en olası yol olarak öne çıkıyor.
Wilders’in talepleri nelerdi?
Geert Wilders’in hazırladığı 10 maddelik göçmen planı, oldukça sert tedbirler içeriyordu. Bunlar arasında sığınmacılar için sınırların tamamen kapatılması, geçici oturum hakkı olan Suriyelilerin altı ay içinde ülkelerine geri gönderilmesi (gerekirse zorla), aile birleşimlerinin tamamen durdurulması ve sosyal konutlarda oturum sahiplerine öncelik verilmesinin yasaklanması gibi öneriler bulunuyordu. Ayrıca kamu düzenini bozan gösterilere karşı polis yetkisinin artırılması, çifte vatandaşlığı olan suçluların vatandaşlıklarının iptali ve sınır dışı edilmesi gibi maddeler de listede yer aldı.
Hollanda'yı ne bekliyor?
Hollanda siyaseti yeni bir sınavla karşı karşıya. Hükümetin düşmesiyle birlikte, siyasi istikrarsızlık ve kutuplaşma daha da derinleşebilir. Seçime gidilmesi durumunda, seçmenlerin aşırı sağa tepkisi ya da desteği sandıkta belirleyici olacak. Tüm gözler şimdi Başbakan’ın ve meclisin alacağı kararlarda. Erken seçim tarihiyle ilgili resmi açıklamanın kısa süre içinde yapılması bekleniyor.