İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturmasına yönelik hazırlanan iddianamede, gizli tanıklara ait ifadelerin nasıl kullanıldığına ilişkin çarpıcı bir durum ortaya çıktı. Soruşturma dosyasındaki belgeler incelendiğinde, gizli tanık Meşe’nin 17 Mart 2025 tarihli ifadesinin iddianamede yer almadığı, buna karşılık aynı anlatımların gizli tanık İlke’nin ifadesiymiş gibi metne aktarıldığı görüldü.
İFADELERİN KAYNAĞININ DEĞİŞTİRİLDİĞİ İDDİA EDİLDİ
Belgelerde yapılan karşılaştırmalar, Meşe’nin beyanlarının hem cümle dizilimi hem olay akışı hem de ayrıntılarıyla İlke’ye ait gösterildiğini ortaya koydu. Meşe’nin iddiaları ise doğrudan iddianameden çıkarıldı.
Bu yöntem, özellikle dört başlıkta belirginleşti: Reklam İstanbul’a ilişkin ses kaydı, Kültür AŞ ve Medya AŞ’ye yönelik iddialar, iki tanığa ait ifadelerin birleştirildiği “parmak izi” bölümü ve gazetecilerle ilgili finansman iddiaları.
SES KAYDI İDDİASI İKİ TANIĞA AYNI ANDA ATFEDİLDİ
İddianamenin 194. sayfasında yer alan ses kaydı iddiasında, Reklam İstanbul’un gerçek yatırımcısının Murat Ongun ve eski Kültür AŞ Genel Müdürü Serdal Taşkın olduğu öne sürüldü. Bu anlatım İlke’nin ifadesi olarak yazılırken, aynı cümleler Meşe’nin 17 Mart 2025 tarihli beyanında kelimesi kelimesine yer aldı.
Meşe’nin bu kaydı dosyaya bizzat sunduğunu belirtmesine rağmen, iddianamede Meşe’nin adı hiç geçmedi.
KÜLTÜR AŞ VE REKLAM İSTANBUL BÖLÜMÜ MEŞE’DEN KOPYALANDI
İddianamenin 203. sayfasında yer alan ve aç-kapa şirketlerden Akasya AVM’deki ofis iddialarına, veri aktarım süreçlerine ve seçim dönemine ilişkin anlatımlara kadar uzanan bölümün de Meşe’nin ifadesinden alındığı belirlendi.
Kronoloji, cümle yapısı ve isim sıralamasının birebir korunması dikkat çekti.
İKİ TANIĞA AİT İFADELER TEK METİNDE BİRLEŞTİRİLDİ
En belirgin örnek ise iddianamenin 226 ve 227. sayfalarında ortaya çıktı. Bu bölümde İlke’nin 18 Kasım 2024 tarihli beyanı aktarılırken metnin ortasında “Sayfa 1/3” ibaresi yer aldı.
Bu ibarenin ardından başlayan cümleler, İlke’ye değil Meşe’nin ifadesine ait olmasına rağmen iddianamenin akışı tek tanığın anlatımıymış gibi devam etti. Böylece iki tanığa ait iki farklı tarihli ifade tek bir kişinin beyanı halinde sunuldu.
GAZETECİLERE İLİŞKİN İDDİALAR DA İLKE’YE ATFEDİLDİ
Medya ilişkilerine dair iddiaların yer aldığı 320. sayfadaki bölümde de aynı uygulamanın tekrarlandığı görüldü.
Murat Ongun’un medya ilişkileri, para sevkiyatları ve gazetecilere finansman sağlandığı iddiası Meşe’nin ifadesindeki isim sıralaması ve cümlelerle yazıldı ancak İlke’ye aitmiş gibi gösterildi.
MEŞE’NİN BEYANLARI DOSYADAN TAMAMEN ÇIKARILDI
Karşılaştırmalar, Meşe’nin 17 Mart 2025 tarihli ifadesinin iddianamede yer almadığını; buna karşılık tanığa ait tüm cümlelerin İlke’nin beyanı olarak aktarıldığını ortaya koydu. Tanık ifadeleri arasındaki birleşme izleri, iddianamedeki “Sayfa 1/3” ibaresi ve örtüşen paragraflarla dikkat çekti.





