İngiltere Merkez Bankası, yapay zeka (YZ) odaklı teknoloji şirketlerinin aşırı değerlenmesinin tehlikeli bir finansal balon oluşturduğu uyarısında bulundu. Bankanın Maliye Politikası Komitesi, son dönemdeki piyasa coşkusunun 2000’lerin başındaki dot-com krizini hatırlattığını belirtti.
DEĞERLER REKOR KIRDI, BALON ENDİŞESİ ARTTI
Merkez Bankası’nın açıklamasına göre, yapay zeka alanındaki şirketlerin piyasa değerleri kısa sürede olağanüstü seviyelere ulaştı. En dikkat çekici örnekler arasında:
-
OpenAI: Değeri, Ekim 2024’teki 157 milyar dolardan bir yıl içinde 500 milyar dolara çıktı.
-
Anthropic: Mart 2025’te 60 milyar dolar olan değeri, birkaç ay içinde 170 milyar dolara fırladı.
Banka, bu hızlı artışın “aşırı ısınmış bir piyasa” yarattığını, beklentilerin karşılanmaması halinde sert bir düzeltmenin kaçınılmaz olabileceğini bildirdi.
MIT ARAŞTIRMASI ENDİŞELERİ DESTEKLİYOR
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) tarafından yapılan bir araştırma da İngiltere Merkez Bankası’nın uyarılarını doğruladı. Araştırmaya göre, üretken yapay zekaya yatırım yapan şirketlerin %95’i henüz somut bir kâr elde edemedi. Uzmanlara göre bu durum, yatırımcıların beklentilerinin boşa çıkması halinde ani ve sert hisse düşüşlerine yol açabilir.
OLASI ÇÖKÜŞÜ TETİKLEYEBİLECEK NEDENLER
Banka, yapay zeka balonunun patlamasına yol açabilecek üç temel riske dikkat çekti:
-
Kaynak kıtlığı: Elektrik, veri veya hammadde tedarikinde yaşanabilecek sıkıntılar.
-
Beklenmedik teknolojik sıçramalar: Mevcut sistemleri geçersiz kılabilecek yeni teknolojiler.
-
Finansal kırılganlık: Aşırı değerlemelerin reel kazançlarla desteklenmemesi.
İngiltere Merkez Bankası, Londra’nın küresel bir finans merkezi olması nedeniyle küresel bir dalgalanmadan en çok etkilenecek ülkelerden biri olabileceğini vurguladı.
SİYASİ BELİRSİZLİKLER EK RİSK YARATIYOR
Raporun sonunda, ABD’deki siyasi belirsizliklere de dikkat çekildi. Olası bir Trump yönetiminin, ABD Merkez Bankası’nın (FED) bağımsızlığına müdahalesinin, küresel piyasalarda güven krizine neden olabileceği belirtildi. Bu durumun, dolar ve devlet tahvilleri üzerinde istikrarsızlık yaratarak küresel piyasalarda zincirleme etki oluşturabileceği ifade edildi.