İran, Orta Doğu'daki stratejik hedeflerini gerçekleştirmek, nüfuzunu artırmak ve rakiplerine karşı vekâlet savaşı yürütmek amacıyla uzun yıllardır çeşitli milis güçlerini desteklemekte ya da doğrudan yönetmektedir. Bu gruplar genellikle “Direniş Ekseni” (Axis of Resistance) adı altında anılmakta ve İran’ın hem ideolojik hem de askeri gücünün uzantısı olarak hareket etmektedir. İran’ın destek verdiği başlıca milis güçler şunlardır:
Hizbullah (Lübnan)
1982 yılında Lübnan İç Savaşı sırasında İran Devrim Muhafızları’nın desteğiyle kurulan Hizbullah, İran’ın en eski ve en güçlü müttefiklerinden biridir. İsrail’e karşı direniş faaliyetleri ve Lübnan iç siyasetinde önemli bir aktör olmasıyla bilinir. Aynı zamanda Suriye iç savaşında da Esad rejimini destekleyerek aktif rol oynamıştır. On binlerce savaşçısı ve gelişmiş füze sistemleriyle İran’ın bölgedeki en etkin silahlı uzantılarındandır.
Hizbullah, 2006 yılında İsrail’e karşı kazandığı zaferle ismini duyurdu. 2012 yılından itibaren Suriye iç savaşında Esad’ı destekleyen kuvvetler arasında yer aldı. Günümüzde 7 Ekim 2023 tarihten itibaren Filistin’i desteklemek için İsrail ile çatışıyor.
Haşdi Şabi (Irak)
2014 yılında DEAŞ’a karşı mücadele amacıyla kurulan Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri), birçok farklı Şii milis grubunun çatısıdır. İçinde yer alan Kataib Hizbullah, Asaib Ahl al-Haq ve El-Nüceba gibi gruplar doğrudan İran’a bağlı hareket eder. Bu yapı, İran’ın Irak’taki siyasi etkisini artırmakla kalmayıp ABD karşıtı eylemlerle de gündeme gelir.
Haşdi Şabi içinde Sünni gruplarda vardır. Fakat hepsi Humeyni’nin “vahdet” kavramına yüklediği anlayış içinde hareket eder. Bu anlayış Şii – Sünni kardeşliğidir.
Ensarullah (Husiler – Yemen)
1990’larda kurulan ve 2014’te Yemen’de yönetimi ele geçiren Husiler, İran’ın Körfez’deki önemli vekil güçlerinden biridir. Suudi Arabistan, BAE ve İsrail’e yönelik saldırılar düzenleyen grup, İran’dan balistik füzeler, kamikaze İHA’lar ve insansız deniz araçları dahil olmak üzere ciddi askeri destek almaktadır. Son dönemde İsrail’e yönelik İHA ve füze saldırılarıyla dikkat çekmiştir.
Ensarullah başlangıçta bir aile hareketiyken Yemen’in başkentini fethederek devlet haline geldi. İran, bu devletleşme sürecinde merkezi bir rol oynadı. Ensarullah, 7 Ekim 2023’ten beri Filistin’in en büyük destekçisi. Bu hareket İsrail’e uzak bir coğrafyada olmasına rağmen şiddetli saldırıları ile tanınıyor.
Zeynebiyn Tugayları (Suriye)
İran tarafından kurulan bu grup, özellikle Pakistanlı Şiilerden oluşur. Suriye’de Şii kutsal yerlerini koruma iddiasıyla hareket eden Zeynebiyn Tugayları, İran Devrim Muhafızları’nın eğitim ve yönlendirmesiyle faaliyet gösterir ve Esad rejimine bağlı olarak savaşır.
8 Aralık 2024’te gerçekleşen devrim sonrası bu milis grubunun akıbetinin ne olduğu hakkında net bir bilgi bulunmuyor.
Fatimiyyun Tugayı (Suriye)
Afganistanlı Şii Hazaralardan oluşan Fatimiyyun Tugayı da İran Devrim Muhafızları’nın kontrolünde faaliyet göstermektedir. Suriye iç savaşında rejim güçleriyle birlikte çatışmalara katılan bu tugay, İran'ın Afgan mültecileri askeri amaçlarla kullanmasının somut örneğidir.
Bu tugayın Suriye’den çekilip çekilmediği bilinmiyor. Bir grup analiste göre ise ilgili milis grubu Güney Lübnan’da Hizbullah ile birleşti.
Kataib Hizbullah (Irak)
2007 yılında İran’ın doğrudan desteğiyle kurulan Kataib Hizbullah, Irak’taki en radikal ve İran’a en yakın milis gruplarındandır. ABD üslerine yönelik saldırılar düzenleyen grup, İran’ın bölgedeki çıkarlarını koruma ve Amerikan varlığına karşı koyma stratejisinde ön saflarda yer alır.
Irak’ta varlığını sürdüren grup Haşdi Şabi ile yoğun bir birliktelik içindedir.
Asaib Ahl al-Haq (Irak)
2006 yılında Sadr Hareketi’nden ayrılarak İran çizgisine geçen Asaib Ahl al-Haq, İran’ın Irak’taki siyasi ve askeri etkisini derinleştiren bir başka önemli aktördür. ABD güçlerine yönelik pek çok saldırı gerçekleştirmiştir ve halen Haşdi Şabi içinde etkili konumunu sürdürmektedir.
El-Nüceba Hareketi (Irak)
2013 yılında kurulan bu grup, Şii teolojik referanslarla hareket eder ve İran’a sadık bir çizgide faaliyet gösterir. Suriye’de rejim saflarında savaşan El-Nüceba, aynı zamanda Irak'ta ABD karşıtı faaliyetlerde ve propaganda çalışmalarında da ön plana çıkar.
ABD’nin elçiliklerini hedef alan grup genellikle budur.
İran’ın Bu Milisleri Kullanma Amaçları
İran, bu milis gruplar aracılığıyla ABD ve İsrail gibi düşmanlarına doğrudan çatışmaya girmeden saldırılar düzenleyebilmekte, bölgesel istikrarı şekillendirebilmekte ve Şii nüfuzunu genişletmektedir. Bu strateji sayesinde düşük maliyetle yüksek etkili askeri ve siyasi kazanımlar elde etmektedir.
İran kendisini milis gruplar aracılığıyla Şii dünyasının lideri olarak tanımlamaktadır. Hangi coğrafyada olursa olsun, anlayış ayırmaksızın Şii İslam’ın yorumunu benimseyen her türlü gruba milis kuvvet kurarak destek vermektedir. Milisler, kimi uzmanlar tarafından İran’ın yayılmacı politikaları olarak değerlendiriliyor.