Hakkında soruşturma bulunan Virginia Üniversitesi, Trump yönetimiyle anlaştı
Hakkında soruşturma bulunan Virginia Üniversitesi, Trump yönetimiyle anlaştı
İçeriği Görüntüle
Türkiye’nin savunma sanayiinde son yıllarda attığı millî ve yerli adımlar, sadece iç kamuoyunda değil, uluslararası medyada da geniş yankı bulmaya devam ediyor. İsrail merkezli Mako haber platformunda yayımlanan bir analiz, Türkiye’nin savunma vizyonunu ve bu doğrultuda geliştirilen projeleri kapsamlı şekilde ele aldı. Haberde, özellikle KIZILELMA ve KAAN projelerinin, Türkiye’yi yalnızca birkaç ülkenin ulaştığı ileri düzey bir askeri kapasiteye taşıyabileceği vurgulandı.

“Uzun Vadeli Bir Vizyonun Parçası”

Shai Levi imzalı analizde, Türkiye’nin savunma sanayiinde attığı adımların rastgele değil, uzun vadeli ve stratejik bir vizyonun ürünü olduğu belirtildi. Bu vizyonun merkezinde ise “tam bağımsızlık hedefi” yer alıyor. Haberde, Türkiye'nin bu stratejik hedef doğrultusunda dışa bağımlılığı azaltma, yerli üretimi teşvik etme ve teknolojik üstünlüğünü pekiştirme yönünde kararlı adımlar attığına dikkat çekildi.

KIZILELMA ve KAAN: Türkiye'yi Üst Lige Taşıyabilir

İsrail medyasının dikkatle incelediği projelerden biri Bayraktar KIZILELMA oldu. Yerli insansız savaş uçağının Eylül ve Ekim aylarında yapılan test uçuşlarında başarıyla performans sergilediği, yerli mühimmat entegrasyonu ve gelecekteki canlı atış testlerinin bu başarının en önemli göstergeleri olduğu ifade edildi. KIZILELMA'nın, Türkiye’nin geliştirdiği beşinci nesil savaş uçağı KAAN ile entegre çalışacak şekilde planlandığı, bu ikilinin birlikte görev yapabilme kapasitesinin sadece ABD ve Avustralya gibi birkaç ülkenin erişebildiği bir seviye olduğu bilgisine de yer verildi. Haberde, bu entegrasyonun Türkiye’yi havacılıkta küresel bir güç haline getirebileceği vurgulandı.

F-35 Programından Çıkarıldı, Ancak Geri Adım Atmadı

Analizde, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılmasının ardından yaşadığı teknolojik baskılara rağmen geri adım atmadığı, aksine bu süreçte daha fazla yerli projeye yönelerek Ar-Ge kapasitesini güçlendirdiği belirtildi. Uzmanlar, Türkiye’nin bu süreçte bağımsız üretim altyapısını daha da kuvvetlendirdiğini ve kritik teknolojilerde ilerleme sağladığını dile getirdi.

Haberde ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki diplomatik temasların, Türkiye'nin yeniden F-35 programına dahil olabileceği yönünde beklentilere yol açtığı da not düşüldü.

Deniz Savunmasında GÖKSUR Vurgusu

İsrail medyası, yalnızca hava gücü değil, deniz savunması konusunda da Türkiye’nin ilerlemesini yakından takip ediyor. ASELSAN tarafından geliştirilen GÖKSUR hava savunma sisteminin deniz platformlarında başarıyla test edilmesi, “Türkiye’nin deniz güvenliğinde yeni bir döneme girdiği” şeklinde yorumlandı. Sistemin ilk canlı atış testinde hedefi başarıyla vurması, Türk savunma sanayiinin yalnızca karada değil, deniz ve hava gücünde de tam bağımsızlık yolunda olduğunu gösterdi.

“Türkiye Küresel Ölçekte Etkili Olabilecek Kapasiteye Ulaşıyor”

Analizin genel değerlendirme kısmında, Türkiye'nin artık yalnızca bir bölgesel askerî aktör değil, aynı zamanda küresel ölçekte etkili olabilecek bir güç haline geldiği vurgulandı. Türkiye’nin savunma alanında hem üretim hem de teknoloji açısından özgün ve rekabetçi bir çizgiye ulaştığı ifade edilirken, analiz şu çarpıcı cümleyle son buldu:
"Ankara, savunma alanındaki bağımsızlık yolunda kararlı adımlarla ilerliyor. Bu ilerleyiş, sadece bölgede değil, dünyada da dengeleri değiştirecek kapasitede."
İsrail basınının bu kapsamlı değerlendirmesi, Türkiye’nin savunma sanayiindeki yükselişinin sadece iç politika açısından değil, uluslararası güvenlik ve strateji dengeleri açısından da yakından takip edildiğini gösteriyor. KIZILELMA, KAAN, GÖKSUR gibi projeler; Türkiye'nin sadece bir savunma gücü değil, aynı zamanda bir teknoloji lideri olarak konumlandığını ortaya koyuyor.