İsrail ile İran arasında uzun süredir tırmanan gerilim, 15 Haziran sabahı eşi görülmemiş bir operasyonla sıcak çatışmaya dönüştü. İsrail, “Yükselen Aslan” kod adlı hava saldırısıyla İran’ın nükleer ve balistik füze tesislerini hedef aldı. Saldırılarda Natanz nükleer tesisi de dahil olmak üzere birçok kritik altyapı noktası ağır hasar gördü.

İsrail, Katar'a saldırı düzenledi!
İsrail, Katar'a saldırı düzenledi!
İçeriği Görüntüle

Bu operasyonun en çarpıcı yönlerinden biri, saldırının ABD ile İran arasında yürütülen nükleer müzakerelerin sonuçlanması beklenmeden gerçekleştirilmiş olması. İsrail’in bu hamlesi, diplomatik sürece doğrudan bir sabotaj olarak yorumlanıyor.

ABD saldırıya doğrudan katılmadığını açıklasa da, İsrail’in hava savunmasına verdiği destek ve ardından gelen koşulsuz dayanışma mesajları, Washington-Tel Aviv hattında örtülü bir iş birliği olduğu yönündeki iddiaları güçlendirdi.

Sembollerin Savaşı: Aslan ve Güneş

Operasyonun isminin de manidar bir anlam taşıdığı görülüyor. “Yükselen Aslan”, İran’ın İslam öncesi döneminden bu yana ulusal sembolü olan “aslan ve güneş” armasına atıfta bulunuyor. Bu sembol, özellikle Pehlevi döneminde İran monarşisinin alameti farikasıydı. Bugün hâlâ İran’daki rejim muhalifleri için güçlü bir anlam taşıyor. İsrail’in bu sembolle operasyonuna isim vermesi, yalnızca askeri değil aynı zamanda psikolojik ve ideolojik bir mesaj içeriyor.

İran’dan Misilleme Sinyali: Kaos Büyüyebilir

İran yönetimi saldırılara sessiz kalmadı. Tahran’ın vereceği karşılığın gücü konusunda içeride büyük bir kamuoyu baskısı oluşmuş durumda. Ancak ülkenin mevcut ekonomik ve siyasi koşulları, kapsamlı bir misilleme kapasitesini sınırlayabilir.

İran’daki bazı bölgelerde iletişim kısıtlamaları uygulanmaya başladı. Bu durum, rejimin olası sokak protestolarından endişe duyduğunu gösteriyor. Hatırlanacağı üzere, 2022 yılında başlayan “Kadın, Yaşam, Özgürlük” hareketi, ülkede geniş çaplı rejim karşıtı gösterilere sahne olmuştu.

Netanyahu’nun Siyasi Hesapları Mı Devrede?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, operasyon öncesinde Kudüs’teki Ağlama Duvarı’na Tevrat’tan bir ayet bırakarak, adeta yaklaşan saldırının işaretini verdi. Uzmanlara göre Netanyahu, bu savaşı yalnızca güvenlik gerekçesiyle değil, aynı zamanda ülke içindeki zayıflayan siyasi konumunu güçlendirmek için de kullanıyor.

İsrail kamuoyunda giderek düşen desteğe rağmen, İran ile tırmanan bir çatışmanın, muhalefetin eleştirilerini bastıracağı ve Batı’da İsrail’e yönelik tepkileri geçici olarak durduracağı öngörülüyor.