İstanbul ve İzmir'de yaşanan su krizi giderek derinleşiyor. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) 9 Kasım tarihli verilerine göre, İstanbul'a su sağlayan barajların doluluk oranı yüzde 21,87'ye kadar geriledi. Bu oran, 30 Haziran'da yüzde 66,23 seviyesindeydi. İSKİ’ye göre baraj doluluk oranları Alibey Barajı’nda yüzde 11,92, Büyükçekmece’de yüzde 24,73, Darlık’ta yüzde 32,13, Elmalı’da yüzde 51,46, Istrancalar’da yüzde 35,19, Kazandere ve Pabuçdere’de ise sırasıyla yüzde 2,61 ve 4,67 olarak ölçüldü. Diğer barajlarda da doluluk oranları kritik seviyelerde seyrediyor.

İzmir’de ise su krizi daha derin; barajlardaki su seviyesi kritik düzeye inmiş durumda ve yer altı su rezervleri büyük ölçüde tükendi. DHA'ya konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Doğan Yaşar, Türkiye’de diğer büyük şehirlerin yer altı su rezervleri korunduğunu ancak İzmir’de rezerv suyun da tüketildiğini vurguladı.

Uzmanlardan Su Kesintisi Uyarısı İlk Akan Şebeke Suyu Sağlık Riski Taşıyabilir

TÜRKİYE, 'SU FAKİRİ ÜLKELER' ARASINA GİRMEK ÜZERE

Türkiye genelinde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının yaklaşık 1300-1400 metreküp arasında olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ülkemiz su stresi yaşayan ülkeler kategorisinde yer almakta. Su fakiri ülkeler sınıfıysa kişi başına yıllık su miktarının 1000 metreküpten az olduğu ülkeleri kapsamakta olup; Türkiye'nin mevcut eğilimi sürdüğü takdirde önümüzdeki 20-30 yıl içinde bu gruba girmesi bekleniyor.

Su krizinin en büyük unsurunu ise yüzde 70’e ulaşan tarımsal sulama oluşturuyor. Sanayi ve evsel kullanım sırasıyla yaklaşık yüzde 15’er paya sahip. Uzmanlar ise kuraklık ve iklim krizinin etkilerinin yanı sıra tarımsal sulamada yaygın olan verimsiz sulama yöntemleri ve yanlış ürün seçimlerinin önemli etkileri olduğunu belirtiyorlar.

Bunun yanı sıra madencilik faaliyetleri ve termik santrallerin su tüketimi ve yeraltı sularını kirletmesi, sorunun boyutunu genişletiyor. Uşak’taki Tüprağ Altın Madeni ve Elbistan’daki termik santrallerin su kullanımıyla ilgili tartışmalar sürerken, madencilik sektörünün su kullanımında şeffaf olması çağrıları yapılıyor.

Beyaz gülün anlamı nedir? Beyaz gül ne demek işte anlamı…
Beyaz gülün anlamı nedir? Beyaz gül ne demek işte anlamı…
İçeriği Görüntüle

Bireysel su tasarrufu çağrıları artırılsa da uzmanlar, asıl sorunun büyük endüstriyel tüketim ve verimsizlikler olduğunu, dolayısıyla kapsamlı politikalar ve teknolojik yeniliklerin gerekliliğini vurguluyor.

Tarımsal sulamada verimliliğin artırılması adına mikro sulama teknikleri, tabana yüzeysel sulama (SSTI), sınırlı sulama ve akıllı sulama teknolojileri Türkiye’de geliştiriliyor ve uygulanıyor. Bu yöntemler su kullanımını önemli ölçüde düşürürken, verimi de artırabiliyor.

Ayrıca, hava neminden su hasadı ve yağmur suyu toplama gibi alternatif yöntemler de kuraklıkla mücadelede kırsal ve yerel düzeyde umut vaat ediyor. Dünyanın bazı kurak bölgelerinde uygulanan sis ağı ile su üretimi başarıyla gerçekleştiriliyor.

Karadeniz’e Kıyısı Olan Iki Ilde Denize Girmek Yasaklandı1

DENİZ SUYU ARITILARAK İÇİLEBİLİR Mİ?

Kamuda sıkça tartışılan ve gelecekte su krizini aşmak için önemli bir seçenek olarak görülen deniz suyunun arıtılması (desalinasyon) ise henüz Türkiye'de yaygın değil. Ters ozmoz gibi ileri tekniklerle deniz suyu tuzdan arıtılabiliyor ve dünya genelinde 20 binin üzerinde desalinasyon tesisi bulunuyor. İsrail gibi bazı ülkeler içme sularının büyük kısmını bu şekilde sağlıyor.

Desalinasyonun avantajları arasında tükenmeyen bir su kaynağı olması ve kuraklık dönemlerinde istikrarlı su temini sağlaması bulunuyor. Ancak yüksek enerji tüketimi, çevresel etkiler (özellikle tuzlu atık su – brine – ve deniz canlılarına etkisi) ve maliyetler uygulamanın önündeki önemli engeller olarak görülüyor.

Stanford Üniversitesi’nden Prof. Peter Gleick, desalinasyonun stratejik bir destek aracı olabileceğini ancak su yönetiminin merkezine oturtulmaması gerektiğini belirtiyor. Uzmanlar, su krizinin etkili bir şekilde yönetilmesi için su tasarrufu, atık suyun yeniden kullanımı ve tarımsal verimliliğin arttırılması gibi entegre politikaların uygulanmasını öneriyor.

Kaynak: Haber Merkezi