Temmuz 2002’de Zeytinburnu’nda yaşayan 43 yaşındaki Afgan iş insanı İsmet Bey, Kurban Bayramı’nda ortadan kayboldu. Dayısının iki gün haber alamaması üzerine başvurduğu kayıp ihbarı, ilginç delillerin peşine düşen Gayrettepe Cinayet Masası’nın gündemine taşındı.
Dedektifler, İsmet Bey’in telefon hattına odaklandı. Telefon kapanışını izleyen kayıtlar, yerine üç hafta boyunca bir kadının SIM kartı taktığını gösterdi. Afgan, İran ve Özbekistan’a uzanan yoğun çağrılardan sonuç alınamayınca asıl kırılma, telefonun ikinci SIM’inin kim tarafından kullanıldığının ortaya çıkmasıyla yaşandı.
Zeytinburnu’ndaki adreste baskın yapan ekipler, banyodaki yeni badana izlerine dikkat çekti. Şüpheliler, “Kurban kestik, etini komşulara dağıttık” diyerek izleri örtbas etmeye çalıştı. Ancak laboratuvarda alınan örnekler insan kanı olduğunu ortaya koydu. Dayının evindeki toka kepeğiyle karşılaştırılan kan örnekleri, kayıp iş insanına ait çıktı. Suç unsurları netleşince üç Afgan şüpheli gözaltına alındı. İfadelerde vahşetin ayrıntıları birer birer döküldü.
Vahşetin Boyutları
Şüphelilerle ilgili iddianame hazırlandı. İddianameye göre, Zeytinburnu'nda dayısının evinde yaşayan 43 yaşındaki iş insanı arkadaşlarıyla buluşmaya gitti ancak geri dönmedi. Dayısı ise günler süren sessizlikten sonra polise başvurdu. Çalışmalar sonucunda Halil B.’nin evinin duvarlarında yeni yapılan badananın altında ve lavaboda kan izleri bulundu. Şüpheli Halil B. bunu, "Kurban kestim" diye açıkladı. Ancak kan lekelerinin kayıp iş insanına ait olduğu tespit edildi. Bunun üzerine, Halil B. ile ev arkadaşları Mehmet C. ve Cora Ç. gözaltına alındı. Sanıklar, parası için öldürdükleri iş insanını parçalara ayırıp, etini komşulara kurban eti diye dağıttıklarını itiraf ettiler. Kemikleri büyük diye şüphelenenleri kandırmak için “dana eti” dediler. Olay, “canavarca hisle adam öldürme” suçlamasıyla ağırlaşan dosyaya dönüştü.
Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, iki sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi; bir sanık ise beraat etti. Tanıklar, “Dana eti sandık, bize dana eti diye getirdiler. Kemikleri biraz büyüktü. Tadı güzeldi ama. Hala inanamıyorum" sözleriyle dehşeti özetledi.
