Yıldız, Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi İzmir’de de içme ve kullanma suyu barajlarının büyük oranda boşalması nedeniyle, kentin su ihtiyacının karşılanabilmesi nedeniyle uygulanmakta olan “kısıntılı su temini programının” süresinin uzatılacağını belirtti.
İZMİR NİYE SUSUZ KALDI?
İzmir’de 2024-2025 su yılına boş depolarla girdiğini aktaran Yıldız, “2025 yılı da kurak geçince su yönetimi kriz yönetimi tedbiri olarak ilave yeraltı suyu kaynakları yaratmaya çalıştı, su tasarrufu çağrısı yaptı ve kısıntılı su temini programına geçti” ifadelerini kaydetti.
Yıldız, su riski, geleceğe yönelik tedbir alınması gereken tehtid olduğunu belirtti. Yıldız, “Su krizinin yönetiminde sağlanacak başarı sınırlıdır. Bunun için olağan planlı tedbirlerle riskin krize varmadan yönetilmesi gerekir. İzmir’in bu konuda daha erken davranması gerekliydi” dedi.
Baraj depolarının “tam olarak” boşalmasından dolayı önümüzdeki dönemlerde “kısıntılı su temini programının” uygulanmasının gerekli olduğunu belirten Yıldız, “İzmir’in su arz güvenliğinin riske girmesinde uzun süreli olarak yağışlarda azalma ve sıcaklıkta artış etkili olmuştur. Bunun yanısıra uzun yıllardır İzmir için su toplayamayan Gördes Barajı’nın işletmeye alınamaması da etkili olmuştur. Tüm bu koşullar ve eksiklikler kurak dönemin uzamasıyla İzmir’de su arz güvenliğini tehlikeye sokmuştur” şeklinde konuştu.
Bu koşulların, riski önceden görüp su talebinin daha sıkı uygulamalarla yönetilmesi gerektiğini ifade eden Yıldız, bu uygulamaların başarılı olabilmesi için çalışmaların önceden yapılması gerektiğini aktardı.
İZMİR’ DE HANGİ SU POLİTİKALARI UYGULANIYOR?
Yıldız, İzmir ve altı ilde “kısıntılı su temini” programına geçildiğini paylaştı. Bu durumda oluşan yeni şartlara göre su yönetiminin kurumsal kapasitesini geliştirmesi gerektiğini ifade eden Yıldız, “Ayrıca alınacak hiçbir önlem tek başına tüm riskler için yeterli olmayabilir. Bu nedenle bütünleşik bir yönetim anlayışı gereklidir” dedi.
Var olan sıkıntıların dışında, su yönetiminde sadece iklim değişikliğinin yarattığı belirsizlikleri yönetebilmek için merkez ile yerel yönetim iş birliğine ve yenilikçi yaklaşıma ihtiyaç olduğunu vurguladı.
DURSUN YILDIZ KİMDİR?
Su Politikaları Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı, Su Politikaları Uzmanı, Akademisyen, İnşaat Mühendisi Dursun Yıldız, 1958 yılında Samsun’da doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Devlet Su İşleri’nde çalışmaya başladı, kurumun çeşitli daire başkanlıklarında yöneticilik yaptı. Bu süre içinde Hollanda’da Uluslararası Hidrolik Enstitüsü’nde 1 yıl lisans sonrası, ABD’de ise 3 aylık uygulama eğitimleri aldı. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi Hidropolitik ve Stratejik Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde Su Politikaları alanında Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı. Bu arada Ankara Üniversitesi ATAUM’da AB Uzmanlığı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanlık diploma eğitimlerini de tamamladı. Yıldız DSİ’de çalıştığı süre boyunca üniversitelerde de ders verdi.
Su ve Toprak Yönetimi, Su Güvenliği, Su Sorunları, Orta Asya Suları, Orta Doğu Suları, Su Savaşları gibi konularda 15 adet kitabı ve çok sayıda rapor ve uluslararası dergilerde yayınlanmış makalesi var. TEMA Bilim Kurulu üyesi olan Yıldız, Uluslararası Su Yönetimi ve Diplomasisi dergisinin editörlüğünü yapıyor ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün Uluslararası Su Kaynakları Bölümü’nde Su Politikaları dersi veriyor.
İSZU AÇIKLADI... İZMİR BARAJ DOLULUK ORANLARI YÜZDE KAÇ?
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU), Güzelhisar Barajı’nın aktif doluluk oranı yüzde 45,54, Balçova Barajı’nın aktif doluluk oranı yüzde 0,00, Gördes Barajı’nın aktif doluluk oranı yüzde 0,00, Tahtalı Barajı’nın aktif doluluk oranı 1,59, Ürkmez Barajı’nın aktif doluluk oranı yüzde 3,70, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın aktif doluluk oranı yüzde 0,05 olarak açıkladı.