Yaşam

Kadınlar neden kısa boylu erkekleri tercih etmiyor?

Boy, ilişkilerde çoğu zaman göz ardı edilmeyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Pek çok kadın için kendisinden uzun erkekle birlikte olmak yalnızca dış görünüş açısından değil, aynı zamanda güven, sosyal konum ve çekicilik algısıyla da bağlantılı görülüyor. İngiltere ve ABD’de kısa boylu erkeklerin hâlâ önemli bir toplumsal önyargıyla karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Peki, kadınlar neden daha kısa erkeklere çoğunlukla mesafeli yaklaşıyor?

Boy uzunluğu kadın-erkek ilişkilerinde önemli bir kriter olarak öne çıkıyor. İngiltere ve ABD’de yapılan araştırmalar, kadınların çoğunlukla kendilerinden uzun erkekleri tercih ettiğini ve kısa erkeklerin bu nedenle toplumsal önyargılarla karşılaştığını ortaya koyuyor.

KADINLAR UZUN ERKEKLERİ DAHA ÇOK TERCİH EDİYOR

Çevrim içi tanışma uygulamalarında kadınların yaklaşık yüzde 50’si kendilerinden uzun erkeklere yöneliyor. Minimum 183 santimetre boy kriterini karşılayan erkekler, uygulamalarda yüzde 40 daha fazla eşleşme elde ediyor. Buna karşın İngiltere ve ABD’de erkeklerin ortalama boyu 175 santimetre olarak ölçülüyor.

KISA ERKEKLER TOPLUMSAL ALGILARLA KARŞI KARŞIYA

Veriler, heteroseksüel çiftlerin yalnızca yüzde 4’ünde erkeğin kadından daha kısa olduğunu gösteriyor. Uzun erkekler, tarih boyunca hem fiziksel koruma hem de sosyal statü sembolü olarak algılandığı için kadınların bilinçaltında güven ve çekicilik unsuru olarak öne çıkıyor. Bu nedenle boy, birçok kadın için ödün verilemeyen bir kriter haline geliyor.

ARAŞTIRMALAR ÇELİŞKİLİ SONUÇLAR ORTAYA KOYUYOR

Bazı araştırmalar kısa erkeklerin, boy dezavantajlarını telafi etmek için daha iddialı veya agresif tavırlar sergilediğini ortaya koyuyor. Bu durum zaman zaman “Napolyon kompleksi” olarak adlandırılıyor. Buna karşın istatistikler, kısa erkeklerin evlendiklerinde genellikle daha uzun süreli ve uyumlu birliktelikler yaşadığını da gösteriyor.

KADINLARIN KISA ERKEKLERİ TERCİH ETMEME NEDENLERİ

Kadınların kısa erkekleri tercih etmeme gerekçeleri arasında kendini korunmuş hissetmeme, toplumsal algıların baskısı, fiziksel uyumsuzluk ve sosyal medyada yapılan espriler öne çıkıyor. Özellikle yürürken ya da fiziksel yakınlık sırasında kısa boyun uyumsuzluk hissi yarattığı ifade ediliyor.