Son yıllarda özellikle Karadeniz başta olmak üzere Türkiye’nin birçok bölgesinde hızla yayılmaya başlayan kahverengi kokarcalar, vatandaşların dikkatini çekmiş durumda. Evlerde, balkonlarda ve tarım alanlarında sıkça karşılaşılan bu böcekler, hem görünüşleri hem de yaydıkları kötü koku nedeniyle araştırılmaya başlandı.
Kahverengi kokarca, bilimsel adıyla Halyomorpha halys, Asya kökenli istilacı bir tür. Çin, Japonya, Kore ve Tayvan gibi ülkelerde doğal olarak bulunan bu böcek, zamanla Avrupa ve Amerika üzerinden Türkiye’ye kadar ulaştı. Son dönemde iklim değişikliği, artan hava taşımacılığı ve küresel ticaret yolları gibi nedenlerle Türkiye’de de yayılım gösteriyor.
Yaklaşık 1.7 santimetre uzunluğunda olan bu böcek, hem evlerdeki rahatsız edici varlığı hem de tarım ürünlerine verdiği zarar nedeniyle önemli bir sorun haline gelmiş durumda.
Kahverengi kokarca zararlı mı, evde ya da bahçede ne tür zararlar verir?
En çok merak edilen sorulardan biri de şu: Kahverengi kokarca zararlı mı?
Bu sorunun yanıtı, bulunduğu ortama göre değişebiliyor. İnsan sağlığı açısından doğrudan zehirli ya da tehlikeli değildir. Ancak, kendini tehdit altında hissettiğinde veya ezildiğinde, rahatsız edici ve kalıcı bir koku salgılar. Bu nedenle halk arasında “kokarca” olarak bilinir.
Ancak en büyük zarar, tarımsal ürünlerde görülür. Kahverengi kokarcalar, bitkilerin özsuyunu emerek gelişimlerini durdurur ve meyvelerde deformasyonlara yol açar. Özellikle mısır, biber, domates, elma, armut gibi ürünlerde ciddi verim kayıplarına neden olabilir.
Tarım sektöründe milyonlarca liralık kayıplar yaşanmasına neden olan kahverengi kokarcalar, kontrol altına alınmazsa ekolojik dengeyi tehdit edebilecek bir hale gelebilir. Evlerde ise genellikle duvar aralıklarından, kapı-pencere boşluklarından veya havalandırmalardan içeri girerek kış mevsiminde barınma alanı ararlar.
Kahverengi kokarca ısırır mı, insanlara zarar verir mi, temas etmek tehlikeli mi?
Bir diğer yaygın soru ise: Kahverengi kokarca ısırır mı?
Hayır, kahverengi kokarcalar ısırmaz, sokmaz ve doğrudan fiziksel zarar vermez. Ancak bazı durumlarda, özellikle hassas cilde sahip bireylerde temas sonrası hafif alerjik reaksiyonlar veya cilt tahrişi görülebilir. Bu durum, özellikle böceğin ezilmesi sırasında salgıladığı kimyasal sıvının ciltle temas etmesiyle ortaya çıkabilir.
Dolayısıyla, bu böcekle karşılaşıldığında elle temas etmekten kaçınılmalı, mümkünse kağıt, plastik bir kart veya eldiven yardımıyla dışarı çıkarılmalı ya da uygun böcek ilaçlarıyla ortamdan uzaklaştırılmalıdır.
Kahverengi kokarca evlere nasıl girer, nasıl uzak tutulur, hangi önlemler alınmalı?
Soğuk hava koşullarına karşı oldukça dayanıksız olan kahverengi kokarcalar, kış aylarında ısınmak için evlere, apartman boşluklarına, depo ve garajlara girmeye çalışır. Özellikle sonbahar aylarında bu durum sıkça görülür.
Evlere giriş yolları genellikle şunlardır:
Pencere ve kapı aralıkları
Baca ve havalandırma boşlukları
Klima üniteleri
Duvar çatlakları
Evlerde bu böceklerle mücadele için:
Sinek teli kullanımı,
Kapı ve pencere aralıklarının yalıtılması,
Silika jel ve lavanta yağı gibi doğal kovucuların kullanılması,
Böcek spreylerinin dikkatli şekilde uygulanması önerilir.
Profesyonel yardım gereken durumlarda ise ilaçlama firmalarına başvurulması faydalı olacaktır.
Kahverengi kokarca ile nasıl baş edilir, tarımsal mücadele yöntemleri nelerdir?
Tarım alanlarında kahverengi kokarca ile mücadele, bireysel yöntemlerle mümkün olmayabilir. Uzmanlar, bu böceklerin biyolojik kontrol, tuzaklama ve kimyasal mücadele yöntemleriyle azaltılabileceğini belirtiyor.
Feromon tuzakları, bu böceklerin yoğunlukta olduğu alanlarda etkili olabilir.
Doğal düşmanlar, bazı bölgelerde bu türün popülasyonunu azaltmada kullanılıyor.
Tarım Bakanlığı'nın yönlendirmesiyle ilaçlama programları uygulanıyor.
Ancak bu böcek türü oldukça dayanıklı olduğu için, mücadele planlarının uzun vadeli, sürekli ve bölgesel olarak organize edilmesi gerekiyor.