Hiç bir konserin ortasında ya da tıklım tıklım bir otobüste aniden içinin boşaldığını hissettin mi? Etrafında onlarca insan olmasına rağmen sanki görünmez bir camın ardında gibisin... İşte buna "kalabalık içindeki yalnızlık ya da kalabalık yalnızlık" deniyor. Yalnızca sen yaşamıyorsun bunu, aslında giderek daha çok insan, bağlantıların arttığı bir dünyada daha da yalnız hissediyor. Peki neden?

Yalnızlık Nedir, Gerçekten?

Yalnızlık sadece fiziksel bir "tek başınalık" değil. Asıl yalnızlık, duygusal olarak “anlaşılmama” ve “bağ kuramama” durumundan doğar. Bir kişiyle aynı odada olmak, onunla bağlantı kurduğun anlamına gelmez. Aynı şekilde çevrende çok sayıda olabilir ve sen yine de yalnız hissedebilirsin. Çünkü o "çokluk" içerisinde bir kişiyle dahi "bağ" kuramıyorsun, kurmuyorsun.

Kalabalığın Psikolojik Etkisi

İnsan beyni, sosyal bağlar kurmak için evrimleşti. Ancak kalabalık içinde tanıdık bir yüz, anlamlı bir bakış veya empati içeren bir temas yoksa; bu, beyinde "yabancı ortam" sinyali olarak algılanıyor. Sonuç? Beyin “yalnızsın” diye uyarıyor.

Kocaeli yangın faciasında ölenlere hakaret ettiler!
Kocaeli yangın faciasında ölenlere hakaret ettiler!
İçeriği Görüntüle

Yalnızlık (2)

Sosyal Medya ile Yapay İlişkiler

Sürekli çevrimiçiyiz, mesaj kutularımız dolu, ama yine de içimiz boş. Sosyal medyada bağlantı sayımız artsa da, derinlik eksikliği yüzünden gerçek bağlar kuramıyoruz. Yani daha çok kişiyle tanışıyoruz ama daha az kişiyle “gerçekten” yakınlaşıyoruz. O imrendiğimiz ya da olmak istediğimiz sosyal medya fenomenleri sizce gerçekten "gerçek" ilişkiler kurabiliyorlar mı? Tanınırlıkları, popülerlikleri ya da maddi kazançları yüzünden onlara yakınlaşan insanlar arasında gerçekten doygunluğa ulaşıyorlar mı?

Empatinin Azalması

Modern yaşam, hızlı ve yüzeysel akıyor. Kalabalık içinde insanlar, başkalarının gözlerine bile bakmadan geçiyor. Oysa birinin seni fark etmesi bile yalnızlık hissini azaltmaya yetebilir. Böylesine hızlı ve yüzeysel akan bir hayat akışının içerisinde bir de nörolojik olarak farklılıklar taşıyan insanları düşünün. Mesela DEHB sahibi insanlar, yoğun empati yeteneğine sahiptirler. Fakat yapay ve yüzeysel bir hayatta bu sizce bir "yetenek" mi yoksa "lanet" mi?

Yalnızlık (1)

Duygusal Filtreleme Nedir Biliyor musunuz?

Beynimiz “gürültü” ile “anlam”ı ayırmakta oldukça usta. Etrafımızda çok fazla kişi varsa ama hiçbiriyle duygusal bağ kuramıyorsak, beynimiz orayı "anlamsız" olarak kodlar. Ve sonuç olarak yalnızlık tetiklenmiş olur. Her geçen gün daha da anlamsızlaşan bir dünya içerisinde, anlam katmaya çalışan insanlara büyük saygı duymak gerek değil mi? :)

Kalabalıklar, fiziksel olarak yakınlığı getirir ama duygusal bağlantıyı garanti etmez. Gerçek yakınlık, samimi bir sohbette, göz temasında, bir kişinin seni "gerçekten" dinlemesindedir. Yalnızlık, kalabalıkla değil; bağ kurmakla çözülür.

-Furkan Şahin