Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2025 finansal yatırım araçlarına ilişkin reel getiri oranlarını yayımladı. Fiyat artışları hesaba katılarak yapılan değerlendirmelerde, dönemlere göre kazandıran ve kaybettiren yatırım araçlarının yön değiştirdiği görülüyor. Biz de tabloyu ayrıntılı şekilde ele aldık ve değerlendirdik.
AYLIK GETİRİLER: MEVDUAT ZİRVEDE
Kasım ayında Yİ-ÜFE ve TÜFE ile enflasyondan arındırılmış hesaplamalarda en yüksek reel getiri mevduat faizinde gerçekleşti.
Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde getiri yüzde 2,21, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 2,18 oldu.
Mevduatı yüzde 1,89 ile Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) izledi. BIST 100 yüzde 0,50, Amerikan Doları yüzde 0,26 oranında reel kazanç sağladı.
Bu ay altın ve Euro yatırımcıya kaybettirdi. Külçe altın Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 0,41, TÜFE’ye göre yüzde 0,44 gerilerken Euro da sırasıyla yüzde 0,45 ve yüzde 0,48 düşüş gösterdi.
Aylık olarak bakıldığında risksiz ve sabit getiriyi tercih eden yatırımcı için en iyi seçenek mevduat olmuş görünüyor. Altın tarafındaki küçük düşüş ise geçici bir soluklanma niteliğinde değerlendirilebilir.
ÜÇ AYLIK VERİLER: EN YÜKSEK REEL GETİRİ ALTINDA
Üç aylık karşılaştırma, yatırımcı açısından en belirgin ayrışmayı ortaya koyuyor. Bu dönemde en çok kazandıran araç açık farkla külçe altın oldu.
Yİ-ÜFE ile reel getiri yüzde 23,52, TÜFE ile yüzde 21,53 seviyesinde gerçekleşti.
Mevduat aynı dönemde pozitif bölgede olsa da yüzde 4,07 ve yüzde 2,40’lık getiriler altının oldukça gerisinde kaldı.
Bu üç aylık süreçte en fazla kaybettiren yatırım aracı ise BIST 100 endeksi oldu. Borsa, Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 6,83, TÜFE’ye göre yüzde 8,33 değer kaybı yaşadı.
Piyasalarda dalgalanmanın arttığı dönemlerde güvenli liman arayışı belirginleşiyor. Borsa tarafında sert düşüş gözlenirken altının güçlü konumunu koruması dikkat çekici.
ALTI AYLIK DEĞERLENDİRME: ALTIN İSTİKRARINI SÜRDÜRÜYOR
Altı aylık değerlendirmede tablo yeniden altını işaret ediyor.
Külçe altın Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 23,30, TÜFE’ye göre yüzde 22,74 reel getiri sağlayarak yatırımcısını en çok memnun eden araç oldu.
Altını yüzde 8,68 ile DİBS, yüzde 5,46 ile mevduat faizi takip etti.
Aynı dönemde en çok kaybettiren yatırım aracı Amerikan Doları oldu. Dolar Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 2,88, TÜFE’ye göre yüzde 3,32 değer kaybetti.
Altı aylık periyotta da altının güvenli bir duruş sergilediğini görüyoruz. Doların kaybettirmiş olması, kısa ve orta vadede beklentilerin yön değiştirdiğini gösteriyor.
YILLIK GETİRİLER: ALTIN AÇIK FARKLA ÖNDE
Yıllık bazda sonuçlar altın lehine belirginleşiyor.
Külçe altın Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 47,77, TÜFE’ye göre yüzde 43,44 reel getiri ile yılın en çok kazandıran yatırım aracı oldu.
Mevduat faizi yıllık bazda yüzde 10,91 (Yİ-ÜFE) ve yüzde 7,66 (TÜFE), DİBS yüzde 5,79 ve yüzde 2,69, Euro ise yüzde 4,90 ve yüzde 1,82 reel getiri sağladı.
Amerikan Doları yıllık bazda yatırımcısına kaybettirdi. Kaybı Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde yüzde 3,53, TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 6,36 seviyesinde gerçekleşti.
BIST 100 endeksi ise yılın en çok kaybettiren aracı olarak kayıtlara geçti; reel kayıp Yİ-ÜFE’ye göre yüzde 8,02, TÜFE’ye göre yüzde 10,71 oldu.
Tablo yıllık bazda en güçlü yatırım aracının altın olduğunu açık şekilde ortaya koyuyor. Borsa tarafında seneyi zararla kapatan yatırımcı sayısının yüksek olması şaşırtıcı görünmüyor.
VERİLER BİZE NE GÖSTERİYOR?
Veriler finansal piyasaların dönemsel olarak ne kadar değişken olabileceğini gösteriyor. Kısa vadede mevduatın güvenli ve istikrarlı bir seçenek olarak öne çıktığını görüyoruz. Getiri oranları sınırlı olmakla birlikte risk de düşük. Buna karşılık altın, üç, altı ve özellikle yıllık değerlendirmede çok daha güçlü bir performans sergiliyor. Bir anlamda sabırlı olup bekleyen yatırımcıyı ödüllendiren bir tablo ortaya çıkmış durumda.
Borsa ve döviz tarafında ise daha kırılgan performans dikkat çekiyor. BIST 100'ün hem üç aylık hem yıllık bazda en çok kaybettiren varlık olması, piyasalardaki dalgalanmaların ve belirsizliklerin yatırımcıyı zorladığını gösteriyor. Doların ve Euro’nun zaman zaman kazandırsa da uzun vadeli getiride rekabette geride kaldığını görüyoruz.
Sonuç olarak veriler bize şunu gösteriyor; kısa vadede mevduat güvenli, uzun vadede altın güçlü. Yatırım yapanların dönemsel değişimleri takip etmesi, tek bir araca bağlı kalmak yerine strateji geliştirmesi önem taşıyor.