2025 yılının Eylül ayında Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu, uluslararası toplumda büyük yankı uyandırmış, özellikle İsrail’in filoyu uluslararası sularda alıkoyması küresel çapta tepkiyle karşılanmıştı. Ancak bu gelişmelerin ardından Kuveytli imam Şeyh Salem el-Tavil’in sosyal medya üzerinden Sumud yolcularına dair yaptığı açıklamalar, tartışmaların seyrini tamamen değiştirdi. Özellikle verdiği fetva niteliği taşıyan bu açıklamalar, Kuveyt içinde ve Arap dünyasında büyük bir infial yarattı.

Haberin Burada'nın haberine göre, Şeyh el-Tavil’in bu çıkışı, Filoya katılanların dini meşruiyetini sorgulayan ifadeler içermesi nedeniyle sadece dini çevrelerde değil, uluslararası kamuoyunda da dikkatle takip edildi. Peki, Kuveytli imamın Sumud yolcuları fetvası nedir, açıklamalarında ne dedi, neden bu kadar tepki çekti, bu olay ne anlama geliyor? İşte tüm yönleriyle gelişmeler…

Kuveytli imamın Sumud yolcuları fetvası nedir, Şeyh el-Tavil ne dedi?

Kuveytli din adamı Şeyh Salem el-Tavil, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada Sumud Filosu’na katılanları sert ifadelerle eleştirdi. Açıklamalarında öne çıkan cümleler şu şekildeydi:

Farklı dinler, farklı mezhepler ve kâfirler. Neyin üzerinde birleştiler?

Hükümdarın izniyle mi çıktılar? Hükümdarın izniyle çıkmadılar.

Aslında, hükümdarın böyle bir şeye baştan izin vermeyeceğinden eminiz. Yani, bunu yasaklıyor.

Bu insanlara kahraman denmemeli. Bunun yerine ne denmeli? Cezayı hak eden suçlular.

Bu ifadeler, Şeyh el-Tavil’in Filoya katılanları sadece dini değil, aynı zamanda siyasi otoritenin izni olmaksızın hareket ettikleri gerekçesiyle de meşru görmediğini ortaya koyuyor. Açıklamalar, Filonun dini açıdan caiz olmadığını, siyasi açıdan da “isyankar” bir girişim olduğunu ima ediyor.

Sumud Filosu nedir, ne zaman yola çıktı, amacı neydi?

Küresel Sumud Filosu, 2025 Eylül ayında Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla çeşitli ülkelerden aktivist, gazeteci, doktor, din görevlisi ve insan hakları savunucularının katılımıyla yola çıktı. Filo, deniz yoluyla Gazze ablukasını delmeyi ve temel insani yardım malzemelerini ulaştırmayı amaçlıyordu.

Ancak İsrail güçleri, Filoyu uluslararası sularda durdurarak alıkoydu. Bu gelişme, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere birçok ülke ve sivil toplum kuruluşu tarafından kınandı. Sumud Filosu, daha önceki Mavi Marmara benzeri girişimlerle aynı çizgide değerlendirilmiş ve “barışçıl direniş” örneği olarak lanse edilmişti.

Şeyh el-Tavil’in fetvasına gelen tepkiler ne yönde, kimler destekledi, kimler eleştirdi?

Şeyh Salem el-Tavil’in Sumud Filosu’na yönelik eleştirel fetvası, özellikle sosyal medyada ve Arap kamuoyunda sert eleştirilerle karşılaştı. Bazı dini çevreler, el-Tavil’in bu çıkışını destekleyerek “dini meşruiyetin siyasi otoriteyle çelişmemesi gerektiğini” savunsa da, büyük bir kesim bu görüşün insani ve ahlaki boyutları göz ardı ettiğini belirtti.

Eleştirilerin öne çıkan noktaları şunlar oldu:

Filoya katılanların arasında Müslüman, Hristiyan ve farklı inançlardan insanlar olması, ortak bir insani amacı yansıttığı için övülmesi gerekirken, ayrıştırıcı dilin yersiz olduğu vurgulandı.

Gazze halkına insani yardım ulaştırmaya çalışan insanların “suçlu” ilan edilmesi, dinin merhamet ve dayanışma ilkeleriyle bağdaşmadığı eleştirisini doğurdu.

Şeyh el-Tavil’in görüşlerinin siyasi otoritelere yakınlığı nedeniyle şekillendiği yönünde yorumlar yapıldı.

Bazı kullanıcılar, “Yeryüzünde adalet için yürüyenlere suçlu diyorsan, adaletin tanımını yeniden yapmalısın” ifadeleriyle tepki gösterdi. Aynı zamanda bazı din adamları ve akademisyenler de “fetva vermenin sorumluluk gerektirdiğini” hatırlatarak açıklamaları “hoşgörüsüz ve dar bakışlı” olarak değerlendirdi.

Kuveyt’te ve uluslararası düzeyde yaşanan tartışma ne anlama geliyor?

Kuveytli imamın Sumud yolcuları hakkındaki fetvası, Ortadoğu'da din, siyaset ve insan hakları arasındaki gerilimin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu olay, bireysel insiyatifle hareket edenlerin, devlet politikalarıyla ne ölçüde çatışabileceği, dini yorumların nasıl siyasi araçlara dönüşebileceği gibi önemli soruları gündeme taşıdı.

Gazze’de yaşanan insani kriz her geçen gün derinleşirken, bu tür girişimlere yönelik dini ya da siyasi eleştirilerin yoğunlaşması, bölgesel duyarlılıkların daha da kutuplaşmasına neden oluyor.

Gemide kimler vardı, ne amaçla katıldılar, dini motivasyonları neydi?

Sumud Filosu, dinî kimlikten bağımsız olarak, insan hakları ve yardım temelli bir birliktelikti. Katılımcılar arasında:

MasterChef Beyza neden Umre’ye gitti? Paylaşımıyla gözleri doldurdu!
MasterChef Beyza neden Umre’ye gitti? Paylaşımıyla gözleri doldurdu!
İçeriği Görüntüle

İslami yardım kuruluşları temsilcileri

Avrupalı aktivistler

Gazeteciler ve doktorlar

Kadın hakları savunucuları

İnsan hakları örgütü üyeleri

yer alıyordu. Filo, İslam hukukunda “mazlumun yardımına koşmak” ilkesine dayanarak, dini çevrelerde büyük oranda “sevap ve cihat niteliği taşıyan bir eylem” olarak da destek bulmuştu. Bu bağlamda, Şeyh el-Tavil’in çıkışı bu geniş desteğe ters düştü.