YAREN TEKİN - SİNAN KAYA | ANKARA | ÖZEL HABER
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 3 Temmuz’da açıklaması beklenen enflasyon verileri sonrası memur ve emekliler için yapılacak maaş zammı gündemde. Bu gelişme üzerine Ankara sokaklarında vatandaşlarla zam beklentilerini konuştuk.
Röportaj yaptığımız vatandaşlar, ekonomik zorluklar karşısında maaşlara yapılacak zamların önemli olduğunu belirtirken; artan hayat pahalılığı düşük alım gücü ve gençler arasında yükselen umutsuzluk zam beklentisini daha da kritik hale getiriyor.
Sokakta konuştuğumuz emekli vatandaşlar mevcut emekli maaşıyla geçinemediklerini vurguladı. Bir emekli, yaşadığı zorlukları “Cep delik, cüzdan perişan. Kiraza dürbünle bakıyoruz bu memlekette!” sözleriyle emekli maaşının yetersizliğini dile getirdi. Bazı emekliler ise açıkça çözüm talep etti: “Ev kiraları olmuş 20 bin, en düşük emekli maaşı 30 bin TL olmalı!”
Gençler Konuştu: Zamlar Değil, Çözüm Lazım!
Sokakta mikrofon uzattığımız gençlerin ortak noktası, umutlarını Türkiye’ye bağlamak istemeleri ancak ekonomik şartların bu hayali her geçen gün daha uzak bir ihtimale dönüştürmesi oldu. Eğitim ve yaşam arasında sıkıştıklarını ifade eden bir genç şöyle dedi: “Ekonomik yetersizlikten dolayı hem çalışıp hem okumayı düşünüyorum. Ben bunu nasıl başaracağım, aklımda deli deli sorular.” Yurt dışı fikri birçok gencin aklında bir çıkış kapısı gibi: “Ülkemde kalmak istiyorum ama ekonomik şartlar kötü. Bu yüzden yurtdışı hep bir seçenek, sekme olarak açık. Ama ekonomi iyi olsa böyle bir şey düşünmeyiz.”
Zamların kalıcı çözüm değil, geçici bir rahatlama sunduğuna inananlar da vardı: “Zamlar gelse de geçinemiyoruz, bu zamlar insanların ağzına bir parmak bal çalmak gibi oluyor.” TÜİK’in verilerine dair güven sorunu yaşayan genç bir katılımcı ise şöyle konuştu: “TÜİK’te doğru istatistikler verildiğini düşünmüyorum.” Bir diğer genç ise ilginç bir bakış açısı sundu: “Asgari ücrete bence zam gelmemeli çünkü ne kadar zam geliyorsa, diğer tüm şeylere de o kadar zam geliyor.”
Zam Gündemi Değil, Yaşam Mücadelesi Konuşuluyor!
Milyonlarca vatandaş, maaş zammını bir müjde değil, bir zorunluluk olarak görüyor. Sokakta konuştuğumuz herkesin ortak talebi, rakamlardan öte iyi bir yaşam kalitesi beklentisi.
TÜİK’in açıklayacağı enflasyon oranı, yalnızca bordrolara yansımayacak; halkın umutlarını, gelecek planlarını ve hatta memlekette kalma isteğini dahi doğrudan etkileyecek.