Eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk, X hesabından yaptığı paylaşımda, son dönemde artan radar ve Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) denetimleri nedeniyle sürücülerin yaşadığı "ceza yağmuru"na dikkat çekti. Külünk, trafik cezalarına yönelik halkın tepkisini ve daha adil bir sistem talebini gündeme taşıdı.
Halkın Tepkisi: “Radar Cezaları Çığırından Çıktı”
Külünk, halkın “radar cezaları çığırından çıktı” tepkisini haklı bulduğunu ifade etti. Sürücülerin yolda sürekli baskıya maruz kaldığını hissettiğini belirten Külünk, trafik güvenliğinin önemli olduğunu ancak mevcut ceza sisteminin adaletsiz ve aşırı genelleştirilmiş olduğunu vurguladı.
Adaletsiz Ceza Sistemi: Küçük ve Büyük İhlaller Aynı Kefede
Mevcut sistemde, hız limiti 50 km/sa olan bir yolda 76 km/sa ile giden bir sürücünün, 140 km/sa sınırını 211 km/sa ile aşan bir sürücüyle aynı cezayı (9.268 TL) alması adaletsiz bulunuyor. Külünk, bu durumun ceza politikasında daha ince bir ayrımcılık gerektirdiğini savundu.
Düşük Hız Sınırları ve “Tuzak” Algısı
Külünk, yerleşim yeri olmayan bölünmüş yollarda hız limitlerinin 70, hatta 50 km/sa’e düşürüldüğünü, %10+1 toleransla küçük bir dalgınlığın bile ceza getirdiğini belirtti. Pek çok sürücünün bu durumu “tuzak” olarak nitelendirdiğini aktardı.
Ceza Sayılarında Rekor Artış
2024’ün ilk dört ayında kesilen trafik cezaları, geçen yıla göre %59 artarak 8,2 milyon adede ulaştı. Külünk, yüksek cezaların dar gelirli vatandaşların bütçesine ciddi yük getirdiğini, bu durumun tepkileri artırdığını ifade etti. Özellikle hız limitini %50’den fazla aşmanın cezası 9.268 TL’ye kadar çıkıyor ve bu, bir dar gelirlinin maaşına denk gelebiliyor.
Trafik Güvenliği mi, Ceza Tuzağı mı?
Trafik güvenliğinin önemini vurgulayan Külünk, 2024’te 97 binin üzerinde kazanın aşırı hız veya kural ihlallerinden kaynaklandığını belirtti. Ancak güvenliği sağlarken orantılı bir yaklaşım gerektiğini savundu. Külünk’e göre ne her ihlale göz yummak ne de tek tip ceza uygulamak doğru.
Çözüm Önerileri: Akıllı ve İnsani Denetim
Külünk, denetimlerin daha akıllı ve insani olmasını önerdi. Teknolojinin, örneğin droneların, tehlikeli ihlalleri tespit etmeye odaklanması gerektiğini belirtti. Anlık hız aşımı yerine, uzun rotada sürekli hızlı giden sürücüleri yakalayan sistemler önerdi. İlk ve hafif ihlallerde uyarı ve eğitim programlarının cezadan önce gelmesi gerektiğini vurguladı.
Dünya Örnekleri ve Eğitim Odaklı Yaklaşım
Külünk, dünyada bazı ülkelerde küçük hız aşımı yapanlara para cezası yerine eğitim programları sunulduğunu örnek gösterdi. Türkiye’de de benzer yol gösterici uygulamaların benimsenmesi gerektiğini savundu. Amaç caydırıcılık ise bunun sadece cezayla değil, trafik kültürü kazandırarak da başarılabileceğini ifade etti.
Cumhurbaşkanından Halka Nefes Aldıran Adım
Külünk, Cumhurbaşkanının halkın sesine kulak vererek 2,5 milyon sürücünün birikmiş ceza puanlarını sildiğini ve yaklaşık 10 bin ehliyeti iade ettiğini hatırlattı. Bu adımların, cezalandırmadan çok halkı kazanmaya yönelik bir yaklaşımı yansıttığını belirtti.
Ceza Değil, Yönlendirme Öncelik Olmalı
Külünk’ün paylaşımı, trafik cezalarına yönelik halkın tepkisini ve daha adil bir sistem talebini gündeme taşıdı. Trafik kurallarının bir rehber gibi görülmesi, cezaların orantılı ve yönlendirici olması gerektiğini vurgulayan Külünk, devletin amacının cezalandırmak değil, vatandaşını doğru yola çekmek olduğunu ifade etti.