Gündem

Mimar Sinan kafatası kayıp mı, mezarı ne zaman açıldı, neden çıkarıldı, nereye konuldu, kafatası bulunamadı mı, 2016’da ne oldu, gizem çözüldü mü?

Türk-İslam mimarisinin ölümsüz ismi Mimar Sinan’ın kafatasının kayıp olduğu iddiası, hem akademik çevrelerde hem de kamuoyunda yıllardır tartışılmaya devam ediyor. 1935 yılında yapılan bilimsel kazılarla başlayan bu tartışma, bugün hâlâ cevap bekleyen birçok soruyu gündemde tutuyor: Mimar Sinan'ın kafatası gerçekten kayıp mı, neden çıkarıldı, nereye gitti, mezara geri konuldu mu, resmi kayıt var mı, 2016’daki teknolojik incelemelerde ne bulundu? İşte tüm detaylar…

Mimar Sinan kimdir, ne zaman yaşadı, hangi eserleri yaptı?

1489 yılında Kayseri’nin Ağırnas köyünde doğan Mimar Sinan, Osmanlı’nın en parlak döneminde yaşamış, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde başmimarlık görevini üstlenmiştir.
Süleymaniye Camii, Selimiye Camii, Mihrimah Sultan Camii ve yüzlerce yapı onun imzasını taşır. 1588’de vefat eden Sinan, Süleymaniye Camii’nin yanındaki mütevazı türbesine defnedildi. Ancak yüzyıllar sonra mezarı beklenmedik şekilde açıldı.

Mimar Sinan'ın mezarı ne zaman açıldı, neden kazıldı, kafatası neden çıkarıldı?

1935 yılında, Cumhuriyet’in ilk döneminde antropolojiye duyulan yoğun ilgiyle, dönemin bazı entelektüel çevreleri önemli şahsiyetlerin kafataslarını inceleyerek zeka, ırk ve karakter özellikleri hakkında fikir edinmeyi amaçladı.
Bu dönemde Mimar Sinan’ın mezarı da bu amaçla açıldı. Kafatası ölçümleri yapılmak üzere çıkarıldı. Ancak bu işlemle ilgili resmi kayıtlar ve sürecin belgeleri oldukça sınırlı.

Mimar Sinan'ın kafatası yerine konuldu mu, resmi kayıt var mı?

Tartışmanın kalbinde yer alan konu bu: Mimar Sinan’ın kafatası mezara geri konuldu mu, yoksa kayboldu mu?
Haberin Burada’nın haberine göre, kafatasının geri konulduğuna dair herhangi bir resmi belge, tutanak veya arşiv kaydı bulunmuyor. Bu durum, kafatasının ya kaybolduğu ya da iade edilmediği ihtimalini güçlendiriyor.

2016 yılında türbede ne bulundu, teknolojiyle yapılan araştırmalar ne gösterdi?

2016 yılında, İstanbul’daki Mimar Sinan Türbesi’nde yapılan modern yer altı görüntüleme sistemleri ve jeofizik taramalar, bilimsel incelemelerle desteklendi. Sonuçlar şaşırtıcıydı:
Mezarda kafatası eksikti. Geriye kalan kemik yapısı incelendiğinde, kafatasının mezarda bulunmadığı açıkça tespit edildi. Bu bulgu, 1935’teki kazının ardından kafatasının ya kaybolduğunu ya da mezara hiç iade edilmediğini ortaya koydu.

Tarihçilerin kafatası hakkındaki görüşleri neler?

Bu olay üzerine tarihçiler arasında üç ana görüş oluştu:

Kaybolduğu görüşü: Kafatasının, antropolojik incelemeler sırasında kaybolduğu ya da unutulduğu savunuluyor.

İade edilmedi iddiası: Bazı tarihçiler, kafatasının ölçüm sonrası türbeye hiç iade edilmediğini söylüyor.

Koleksiyon ihtimali: Daha iddialı bir yorum ise, kafatasının o dönem bazı özel koleksiyonlara geçmiş olabileceği yönünde.

Bu görüşler, gizemi daha da derinleştiriyor.

Mimar Sinan’ın mirasına etkisi ne, neden tartışma yaratıyor?

Mimar Sinan, Osmanlı mimarlığının zirve ismidir. Eserleri hâlâ ayakta olan, şehirleri şekillendiren bu isim hakkında böyle bir belirsizliğin bulunması, kültürel miras açısından büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.
Türbeye ait parçanın eksik olması, hem etik açıdan hem de kültürel saygı bakımından ciddi eleştiriler alıyor.

Etik tartışmalar ne yönde, böyle uygulamalar doğru mu?

Bugünün bilim anlayışıyla, 1935’teki mezar açma uygulamaları oldukça tartışmalı.
Birçok uzman, tarihi şahsiyetlerin kalıntılarına yapılan bu tür müdahalelerin etik dışı olduğunu savunuyor. Özellikle mezardan çıkarılan bir parçanın geri konulmaması, toplumsal hafıza ve değerler açısından da olumsuz bir iz bırakıyor.

Bugün kafatası nerede, çözüm mümkün mü?

Kafatasının nerede olduğu hâlâ belirsiz. Bazı araştırmacılar, devlet arşivlerinin, üniversite kayıtlarının ya da yurtdışındaki müzelerin detaylı şekilde taranması gerektiğini ifade ediyor.
Toplum ise Mimar Sinan’ın hatırasına sahip çıkılması, bu konuda daha şeffaf açıklamalar yapılması ve gerekirse anısının resmi bir şekilde onarılması yönünde taleplerini sürdürüyor.