Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos 2024 sabahı evinden çıktıktan sonra kayboldu. Günlerce süren aramalara rağmen bulunamayan Narin’in cansız bedeni 18 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde bulundu. O günden bugüne geçen bir yılda dava süreci, verilen cezalar, kamuoyundaki tartışmalar ve adalet arayışı gündemde kaldı.

Narin Güran-2

SORUŞTURMADA İLK ADIMLAR ATILDI

Narin’in ölümünün ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı geniş kapsamlı bir soruşturma başlattı. Aile bireyleri ve komşuların da aralarında bulunduğu 23 kişi gözaltına alındı. Bunlardan 12’si tutuklandı. Hazırlanan iddianamede anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşu Nevzat Bahtiyar hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet talep edildi.

AĞIR CEZALAR VERİLDİ

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada anne, ağabey ve amca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Komşu Nevzat Bahtiyar ise delilleri gizlediği gerekçesiyle 4 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Verilen karar, kamuoyunda tartışmalara neden oldu.

TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: 'Hakemlerle başladık, şimdi sıra futbolcularda'
TFF Başkanı Hacıosmanoğlu: 'Hakemlerle başladık, şimdi sıra futbolcularda'
İçeriği Görüntüle

Narin2

İTİRAZ REDDEDİLDİ

Nevzat Bahtiyar’ın avukatlarının yaptığı itiraz, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. Böylece verilen ceza kesinleşti ve Bahtiyar hükümlü olarak cezasını çekmeye devam etti.

KARARDA ÇELİŞKİLER YER ALDI

Mahkeme yaklaşık 950 sayfalık bir gerekçeli karar hazırladı. Sanıkların nasıl suça iştirak ettiklerine dair bilgiler yer aldı. Ancak cinayetin nedeni ve suçun işlenme motivasyonu netleştirilemedi. Bu eksiklik, kamuoyunda adalet duygusunun karşılık bulmamasına yol açtı.

SİYASİ VE HUKUKİ ELEŞTİRİLER GELDİ

DEM Parti milletvekili ve akademisyen Sevilay Çelenk, davadaki sürecin adalet arayışından çok suçlu bulma amacıyla yürütüldüğünü savundu. Çelenk, HTS kayıtları ve baz istasyonu verilerindeki çelişkileri işaret ederek masumiyet ihtimalinin göz ardı edildiğini belirtti.

MEDYANIN TUTUMU TARTIŞILDI

Dava boyunca medyada yoğun ilgi oluştu. Ancak bu ilgi çoğu zaman sansasyonel haberler ve doğrulanmamış iddialar üzerinden şekillendi. Gazeteci Faruk Bildirici ve Sevilay Çelenk, medyanın objektiflikten uzaklaşarak kamuoyunu yönlendirdiğini, aileyi hedef aldığını ve linç kültürünü beslediğini dile getirdi.

AYRI DAVALAR SONUÇLANDI

Ana davanın dışında 15 kişi hakkında “suçluyu kayırma” suçlamasıyla Diyarbakır 17. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada da karar çıktı. Tutuklu ve tutuksuz yargılanan sanıklara farklı sürelerde hapis cezaları verildi. Suça sürüklenen üç çocuk hakkında ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlaştırıldı.

CİNAYETİN NEDENİ BELİRSİZ KALDI

Mahkeme kararlarıyla fail ve suç ortakları belirlenmiş olsa da cinayetin nedeni tam olarak ortaya çıkarılamadı. Bu durum dosyanın kamuoyunda “eksik adalet” algısıyla anılmasına yol açtı.

AİLEDEN YENİDEN YARGILAMA TALEBİ

Narin’in ailesi, verilen cezaların yeterli soruşturma yapılmadan alındığını, yeni uzman raporlarının dosyaya girdiğini ve bu raporların masumiyetlerini desteklediğini savundu. Açıklamada, “Ailemiz suçsuzdur. Biz biricik evladımızın katili değiliz” denilerek Yargıtay’dan adil bir yargılama talep edildi.

Aile, 21 Ağustos 2025’te Narin’in mezarı başında “Adalet Nöbeti” tutulacağını ve öğle namazına müteakip mevlid okunacağını duyurdu. Açıklama, “Evladımız Narin’e hepimizin bir hakikat borcu var. Edi bese, yeter artık” sözleriyle sona erdi.

Kaynak: HABER MERKEZİ