NURİ BİLGE CEYLAN KİMDİR?

Nuri Bilge Ceylan, 26 Ocak 1959’da İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi’nde iki yıl sinema eğitimi aldı. Ancak onun asıl sinema eğitimi, gözlem yaparak, okuyarak ve fotoğraf çekerek şekillendi. “Nuri Bilge Ceylan kimdir?” sorusunun cevabı, onu sadece bir yönetmen değil; aynı zamanda bir düşünür, bir gözlemci ve bir anlatıcı olarak tanımlamayı gerektiriyor.

1995 yılında çektiği kısa film “Koza”, Cannes Film Festivali’ne seçilerek Türkiye’den bu festivale katılan ilk kısa film oldu. Bu başlangıç, onun sinemada kuracağı uzun soluklu yolculuğun habercisiydi. Sessizlik, yalnızlık ve taşra temaları, daha ilk filmlerinden itibaren Ceylan sinemasının temel yapıtaşları haline geldi.

Nuri Bilge Ceylan3

NURİ BİLGE CEYLAN FİLMLERİ NELERDİR?

“Nuri Bilge Ceylan filmleri” denildiğinde akla ilk gelen şey derinliktir. Ceylan, 1997 tarihli “Kasaba” filmiyle uzun metraja adım attı. Ardından gelen “Mayıs Sıkıntısı” (1999) ve “Uzak” (2002) ile “taşra üçlemesi”ni tamamladı.

2006’da gelen “İklimler”, yönetmenin hem yönettiği hem de başrolünü eşi Ebru Ceylan’la paylaştığı kişisel bir filmdi. Ardından “Üç Maymun” (2008), Cannes’da En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanarak Ceylan’ın Avrupa sinemasındaki yerini pekiştirdi.

Son olarak “Ahlat Ağacı” (2018) ve “Kuru Otlar Üstüne” (2023) gibi yapımlarla sinemasal yolculuğunu sürdüren Ceylan, hem anlatı hem de görsel dünya kurma açısından sinema tarihine güçlü izler bırakan bir isim olmayı sürdürüyor.

Nuri Bilge Ceylan4

NURİ BİLGE CEYLAN KİTAPLARI NELERDİR?

“Nuri Bilge Ceylan kitapları var mı?” sorusu, çoğunlukla sinemaseverlerin merak ettiği bir konudur. Ceylan, doğrudan edebi metinler kaleme almamış olsa da senaryolarının kitaplaştırılmış versiyonları mevcuttur. Özellikle “Uzak”, “İklimler” ve “Bir Zamanlar Anadolu’da” gibi filmlerinin senaryoları, metin olarak yayımlanmış ve akademik çalışmalara kaynak olmuştur.

Nuri Bilge Ceylan2

NURİ BİLGE CEYLAN HAYATI

“Nuri Bilge Ceylan hayatı” sorusuna yanıt ararken onun özel yaşamıyla sanatsal yönünü birbirinden ayırmak mümkün değildir. Eşi Ebru Ceylan, uzun yıllardır hem filmlerinde rol almakta hem de senaryo süreçlerinde birlikte çalışmaktadır. Bu yaratıcı ortaklık, özellikle “İklimler” ve “Kış Uykusu” gibi filmlerde net biçimde hissedilmektedir.

Ceylan, kişisel yaşamını gözlerden uzak tutan bir isimdir. Profesyonel hayatta ise sadeliği, titizliği ve düşünsel yoğunluğu ile tanınır. Yaşamı boyunca sinema dışında da fotoğraf sanatıyla ilgilenmiş; Türkiye’nin taşra coğrafyalarını büyük formatlı makinelerle belgeleyerek fotoğraf sergilerine imza atmıştır. Hayatını sessizlikten, doğadan ve edebiyattan besleyen bir sanatçı olarak sürdüren Ceylan, bu yönleriyle de çağdaş bir sinema filozofu olarak tanımlanabilir.