“ÇOCUKLUK TASFİYE EDİLMESİN”

Ahmet Minguzzi cinayetinde karar çıktı. Minguzzi ailesi ve kamuoyu “emsal karar” talebini dile getirdi. Ancak Avukat Özlem Tekşen, davada verilen cezanın ve gündemdeki 11. Yargı Paketi’nin çocuk adalet sistemi açısından tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini vurguladı:

İSKİ'den yüksek su faturası iddialarına yanıt!
İSKİ'den yüksek su faturası iddialarına yanıt!
İçeriği Görüntüle

“Bu paket, çocukları suça iten nedenleri ortadan kaldırmak yerine çocukluğu tasfiye ediyor.”

Minguzzi Davası

MİNGUZZİ DAVASINDA KARAR ÇIKTI: 2 SANIĞA 24 YIL HAPİS CEZASI

Türkiye’yi derinden sarsan Ahmet Minguzzi cinayeti davasında karar açıklandı. Suça sürüklenen iki çocuk sanık, herhangi bir indirim uygulanmadan 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Kamuoyunda, davanın “emsal karar” olması yönünde güçlü bir beklenti vardı. Ancak hukuk çevreleri, bu kararın ardından çocuk adalet sistemine dair tehlikeli bir dönüşümün sinyallerinin de geldiğine dikkat çekiyor.

EMSAL KARAR NE DEMEK?

Kamuoyunun sıkça kullandığı “emsal karar” kavramı, benzer dosyalarda hakimlerin bundan sonraki yargılamalarda aynı yönde karar verebilmesini sağlayan hukuki bir dayanak anlamına geliyor.

Ancak Avukat Özlem Tekşen, Minguzzi davasının “emsal karar” olarak anılmasının yalnızca cezalandırma boyutuyla değil, çocuk adalet sisteminin geleceği açısından da tartışılması gerektiğini söylüyor.

Yasemin Minguzzi

TEKŞEN: “ÇOCUKLAR YETİŞKİN GİBİ YARGILANAMAZ”

Haberimize konuşan Avukat Özlem Tekşen, davayı şu sözlerle değerlendirdi:

“Bugün hepimizi yasa boğan Ahmet Minguzzi cinayetinin karar duruşması vardı ve suça sürüklenen çocuklardan ikisinin herhangi bir indirim almadan 24 yıl hapis cezası aldığını gördük. Toplumda bunun emsal bir karar olması yönünde bir talep vardı. Bu kararın emsal olması, bu tür cinayetlerde takdiri indirim sebeplerinin artık uygulanmaması anlamına gelmekteydi.

Ancak gündemdeki 11. Yargı Paketi’nde, 15-18 yaş arası çocukların yetişkin gibi yargılanmasının önünün açıldığını da görüyoruz.”

Minguzzi

“BU KARAR ÇOCUK ADALET SİSTEMİNİ DÖNÜŞTÜRÜR”

“Bugün suça sürüklenen çocukları yetişkin gibi yargılamaya başlarsak, yarın mağdur konumundaki çocukların da aynı şekilde yetişkin gibi değerlendirileceği bir sürece kapı açmış oluruz. Bu, çocukluğun tasfiyesi anlamına gelir. Kabul edilmesi mümkün değildir.”

“SUÇUN NEDENLERİYLE DEĞİL SONUÇLARIYLA UĞRAŞILIYOR”

Avukat Tekşen, kamuoyunda “sertleşen cezalar” üzerinden yürüyen tartışmalara dikkat çekerek şu uyarıyı yaptı:

“Yasalarla yalnızca sonuçları cezalandırmaya odaklanıyoruz. Çocukları suça iten sebeplerin –çeteleşme, eğitimden kopma, yoksulluk– ortadan kaldırılması gerekir.

MESEM’lerde çocukların ucuz iş gücü olarak kullanılmasının önüne geçilmeden, bu suçların kökünü kurutmak mümkün değildir.”

Mattia Ahmet Minguzzi

“EMSAL KARAR, CEZAYI DEĞİL, ADİL SİSTEMİ GÖSTERMELİ”

Tekşen, Minguzzi davasının “emsal” olarak anılmasının önemini vurgularken, asıl hedefin sadece ceza miktarı değil çocukları suça sürükleyen düzenin önlenmesi olduğunu belirtti:

“Bir çocuğun yetişkin gibi cezalandırılması değil bir daha hiçbir çocuğun suça sürüklenmemesi için sistemin değişmesi ‘emsal’ olur.”

“ÇOCUKLUK TASFİYE EDİLİYOR” UYARISI

Avukat Tekşen’in en dikkat çeken çıkışı ise çocukluk kavramına yönelik oldu:

“15-18 yaş arası çocukların yetişkin gibi yargılanmasının önü açılırsa bu ileride medeni kanunda evlilik yaşının da bu sınıra çekilmesi riskini doğurur. Bu, çocukluğun tamamen tasfiyesi anlamına gelir. Hukuk; çocuğu korumak için vardır, cezalandırmak için değil.”

Mattia Ahmet Minguzzi Davası

Muhabir: Sema Ersoy