RTÜK, Türkiye’nin ekran başındaki alışkanlıklarını mercek altına alan Medyametre 2024 araştırmasını açıkladı ve ortaya oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı. Televizyon izleme süresinden sosyal medya kullanımına, en güvenilir haber kaynağından en çok izlenen program türlerine kadar geniş bir yelpazede yapılan araştırma, Türkiye’nin medya tüketim haritasını ayrıntılı biçimde ortaya koyuyor. Veriler hem geleneksel televizyonun hâlâ güçlü olduğunu hem de dijital platformlara yönelişin hızlandığını gösteriyor.
“MEDYAMETRE” KAMUOYU ARAŞTIRMASI
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), her yıl merakla beklenen “Medyametre Medya Kullanım Alışkanlıkları Araştırması-2024” sonuçlarını kamuoyuna duyurdu. Araştırma, Türkiye’nin ekranla ilişkisini, medya güvenini ve dijital platformlara yönelişi detaylı biçimde ortaya koydu.
Türkiye genelinde 7 bölgeden, 26 ilde ve 15 bin 766 kişiyle yapılan çalışma; yaş gruplarına, cinsiyete ve platform tercihlerine göre kapsamlı sonuçlar içeriyor.
TÜRKİYE ORTALAMA 3 SAAT 43 DAKİKA TV İZLİYOR
Araştırmaya göre Türkiye’de günlük televizyon izleme süresi 3 saat 43 dakika.
Ancak bu süre yaşla birlikte dramatik biçimde artıyor:
65 yaş ve üzeri: 5 saat 16 dakika
Kadınlar: 4 saat 2 dakika
Erkekler: 3 saat 25 dakika
Ayrıca haftada en az bir kez TV izleyenlerin oranı %93,4.
65 YAŞ ÜZERE YAŞLILARA SORDUK: NE İZLİYORSUNUZ?
66 yaşındaki Ayşe Sezgil gün içinde televizyonun hep açık olduğunu aktararak hangi kanal açıksa onu izlediğini, gündüzleri Müge Anlı'yı akşamları ise hangi dizi varsa rastgele onu izlediğini belirtti.
78 yaşındaki Mehmet Toprak ise genelde haber kanalları ve memleketinin kanalını izlediğini ifade etti.
Genel olarak emekli maaş haberleri, ekonomi ve siyasi gündemle ilgili ve memleketleriyle ilgili haberleri izlediklerini vurguladılar.
EN GÜVENİLİR HABER KAYNAĞI HÂLÂ TELEVİZYON
Dijital çağda sosyal medyanın yükselişi tartışılsa da Türkiye’de haber güveninin adresi hâlâ televizyon.
Televizyon: %91,9
Sosyal medya: %77,8
İnternet haber siteleri: %73,7
Katılımcılar televizyonu, yazılı basını ve internet haber sitelerini sosyal medyanın önünde konumlandırıyor.
EN ÇOK İZLENEN PROGRAM TÜRÜ: HABERLER, DİZİLER VE FİLMLER
TV’de en çok izlenen içerik türleri şöyle sıralandı:
Haberler: %89
Dizi ve filmler: %85,7
Yarışmalar: %64
Belgeseller: %45,4
Dizi ve film izleme oranı özellikle kadınlarda yüksek:
Kadınlar: %92,2
Erkekler: %79
En yoğun dizi izleyen grup ise %90,4 ile 55-64 yaş aralığı.
GENÇLERİN GÖZDESİ: SOSYAL MEDYA
Araştırmanın en dikkat çeken noktalarından biri gençlerin ekran yönelimi.
15-24 yaş grubu: Günlük 4 saat 5 dakika sosyal medya
Genel ortalama: Günde 3 saat 12 dakika
Her gün sosyal medya kullananlar: %69,1
Gençlerin televizyon yerine sosyal medyada vakit geçirdiği net bir şekilde ortaya çıkıyor.
CİHAZ SAHİPLİĞİNDE CEP TELEFONU ZİRVEDE
Katılımcıların neredeyse tamamı cep telefonuna sahip:
Cep telefonu: %99
Televizyon: %94,8
Bilgisayar/tablet: %53,9
Radyo: %14,5
Oyun konsolu: %8,4
E-kitap okuyucu: %2,3
İNTERNET KULLANIMI ARTIYOR, TV İZLEME DÜZENİ DEĞİŞİYOR
Katılımcıların:
- %82,5’i her gün internete bağlanıyor
- %69,6’sı her gün TV izliyor
- %16,5’i isteğe bağlı yayın platformlarını her gün takip ediyor
- %10,4’ü her gün radyo/dijital müzik dinliyor
Dijital platformlara abonelik oranı geçen yıla göre önemli ölçüde artmış durumda. Artık her 10 kişiden 3’ü birden fazla platforma abone.
RADYO VE MÜZİK DİNLEME ALIŞKANLIKLARI
Radyo ve dijital müzik yayınlarını dinleyenlerin oranı %27, günlük ortalama dinleme süresi ise 1 saat 40 dakika.
VERİLER BİZE NE GÖSTERİYOR?
Bu araştırma bize şunu gösteriyor:
Türkiye hâlâ televizyon izleyen bir ülke ama medya alışkanlıkları giderek değişiyor. Yaş arttıkça TV izleme süresi yükseliyor. Gençler televizyon yerine sosyal medyada vakit geçiriyor. Dijital platformlar giderek daha fazla tercih ediliyor. Haber güveni hâlâ televizyon merkezli. Kadınlar dizileri erkeklerden daha fazla izliyor. Telefon ise hayatın merkezinde; diğer ekranları geride bırakmış durumda.
Özetle Türkiye’nin ekran davranışı ikiye ayrılıyor diyebiliriz: Yaş grupları televizyona bağlı kalırken, gençler tamamen dijital dünyaya kaymış durumda.
Bu değişimin hızının önümüzdeki yıllarda daha da artacağı kesin. Televizyonun yerini kaybetmese bile, dijital platformlarla rekabetinin daha da güçleneceği çok açık.