Said Nursî, 20. yüzyıl İslam dünyasında derin izler bırakan, Risale-i Nur Külliyatı ile yüz binlerce insana manevi fayda sağlamış büyük bir İslam âlimidir. Hayatı boyunca ilim, tefekkür ve toplumsal uyanış için mücadele etmiştir.
Modern dönemin en etkili İslam âlimlerinden biri olarak kabul edilen Bediüzzaman Said Nursî, 1878 yılında Bitlis’in Nurs köyünde doğdu. Küçük yaşlardan itibaren zekâsıyla dikkat çeken Nursî, medrese tahsili sırasında klasik İslami ilimlerde derinleşti, aynı zamanda fen bilimlerine de ilgi gösterdi.
“Zamanın harikası” anlamına gelen “Bediüzzaman” unvanı, ilim çevreleri tarafından kendisine genç yaşta verildi. Osmanlı’nın son döneminde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış olan Said Nursî, dönemin çalkantılı siyasi, toplumsal ve fikrî ortamında imanı akıl ve bilimle temellendirme hedefiyle Risale-i Nur Külliyatı’nı kaleme aldı.
Risale-i Nur
Said Nursî’nin en önemli eseri olan Risale-i Nur, iman hakikatlerini anlatan bir tefsir külliyatıdır. Kur’an-ı Kerim’in çağımıza bakan yönlerini açıklayan bu eserler, özellikle materyalizm ve inkâr felsefelerine karşı bir savunma niteliği taşır. Nursî, Risale-i Nur’ları yüzlerce öğrencisiyle birlikte el yazısıyla çoğaltarak Anadolu’nun dört bir yanına ulaştırdı.
Siyasetten Uzak, Toplumsal Islahçı
Hayatı boyunca siyasetten uzak kalmayı tercih eden Said Nursî, toplumun manevi dirilişi ve ahlaki uyanışı için mücadele etti. Dini inançlara karşı baskıların yoğun olduğu dönemlerde dahi geri adım atmayan Nursî, defalarca sürgüne gönderildi, hapsedildi, gözetim altında tutuldu. Ancak bu baskılar, onun fikrî mücadelesini durdurmadı.
Vefatı ve Miras
Said Nursî, 1960 yılında Urfa’da vefat etti. Ardında sadece kitaplar değil, aynı zamanda iman, sabır ve teslimiyetle örülmüş bir hayat bıraktı. Günümüzde Risale-i Nur Külliyatı, yalnızca Türkiye’de değil, birçok ülkede farklı dillere çevrilerek okunmaya devam ediyor