Van’da 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te yurttan ayrıldıktan sonra kaybolmuş, 18 gün süren arama çalışmalarının ardından 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında cansız bedenine ulaşılmıştı. İlk raporlarda ölüm nedeni “suda boğulma” olarak değerlendirilse de vücudundaki morluklar, kayboluş biçimi ve soruşturma sürecinde ortaya çıkan çelişkiler, olayın başından bu yana ciddi tartışmalara neden oldu. Tam da bu süreçte Sedat Peker, dosyanın takipçisi olacağını açıklayarak cinayeti aydınlatacak her türlü bilgi, belge ve delili paylaşan kişilere 25 milyon TL ödül vereceğini duyurdu.
DELİL PAYLAŞAN 25 MİLYON TL ALACAK
Rojin Kabaiş davası, kayboluşundan bedenine ulaşıldığı ana kadar birçok karanlık noktayı içinde barındırıyordu. Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisi olan Rojin’in yurttan ayrıldığı gün bir daha geri dönmemesi üzerine ailesi ve arkadaşları arama çalışmalarını başlattı. Ancak genç kızın izine haftalarca rastlanamadı. Van Gölü kıyısında bulunan cansız bedeninin ardından soruşturma başlatılsa da ilk raporda boğulma tespit edilmesine rağmen vücudundaki boyun, diz ve kol bölgelerindeki morluklar aileyi tatmin etmedi.
Soruşturmanın ilerleyişi kamuoyunda geniş yankı buldu. Cumhuriyet ve diğer basın kuruluşlarının aktardığı bilgilere göre dosyada tam 300 kamera kaydı incelendi, 80’den fazla numune toplandı ancak buna rağmen tek bir gözaltı bile gerçekleştirilmedi. Bu durum, ailenin ve hukukçuların “şeffaf yürütülmeyen soruşturma” eleştirilerini güçlendirdi. Tartışmaları büyüten en önemli gelişmelerden biri ise adli tıbbın yeni raporu oldu. Raporda genç kızın vücudunda iki farklı erkeğe ait DNA örneklerinin tespit edildiği belirtildi ve bu bulgu cinayet ile cinsel saldırı ihtimallerini daha da kuvvetlendirdi. Buna karşın dosyada “intihar” olasılığının hâlâ gündemde tutulması, aile ve avukatların tepkisini çekti.
SÜREÇ
Soruşturmada ilerleme kaydedilememesi üzerine dosya için sık sık “kördüğüm” nitelemesi yapılmaya başlandı. Tanık ifadeleri, kamera verileri ve DNA bulgularına rağmen somut adım atılmaması. Ayrıca dosyaya erişim kısıtlamaları gibi sorunlar Van Barosu’nun da eleştirilerine konu oldu. Tam bu noktada Sedat Peker’in devreye girmesi dikkat çekti. Peker, hem Rojin’in ailesine destek olduğunu duyurdu hem de avukatı Ersan Barkın’ın Minguzzi davasının ardından bu dosyayı da üstlendiğini açıkladı. Peker’in “25 milyon TL ödül” açıklamasıyla birlikte davanın seyrine ilişkin toplumsal beklenti yeniden yükseldi.
Peker, yaptığı açıklamada sadece bilgi talep etmekle kalmadı, olaya ışık tutabilecek öğrencilerin “üniversiteden atılma korkusu” taşımaması gerektiğini, bilgi verenlerin devlet tarafından korunacağını ve kendisinin de elindeki tüm imkânları kullanarak bu kişilere destek vereceğini ifade etti. Bu çağrı, sosyal medyada ve kamuoyunda geniş karşılık bulurken, Rojin Kabaiş dosyasının artık çok daha yakından takip edildiği bir sürece girildiği yorumlarına yol açtı.
Tüm bu gelişmeler, Rojin’in ölümüyle ilgili kuşkuları artırırken davanın daha fazla göz önünde tutulmasını sağladı. Ailesi, hukukçular ve kadın örgütleri, etkin bir soruşturma yürütülmesi için seslerini yükseltmeyi sürdürürken, kamuoyu da sürecin karanlık noktalarının bir an önce aydınlatılmasını talep ediyor.
