Sevgi, insanın hayatına yön veren en derin duygulardan biridir. Filmlerden edebiyata, felsefeden bilime kadar pek çok alanda tanımlanmaya çalışılsa da tek bir tanımı yoktur. “Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu, emekti…” repliği hafızalara kazınmış olsa da, gerçek sevgi bundan çok daha fazlasını barındırır.
SEVGİNİN TANIMI VE FELSEFİ YAKLAŞIMLAR
Sevgi, sözlüklerde “bir kimseye veya bir şeye karşı duyulan içten bağlılık ve ilgi” olarak açıklanır. Ancak düşünürler ve bilim insanları, sevgiye farklı açılardan yaklaşmıştır. Kimi filozoflar sevgiyi insanın en saf içsel duygusu olarak görürken, kimileri onu sosyal bir bağ olarak ele almıştır.
Felsefi açıdan bakıldığında sevgi, sadece duygusal bir eğilim değil, aynı zamanda bilinçli bir seçimdir. Anne-çocuk sevgisi gibi içgüdüsel örnekler dışında, bireyin değer vererek ve farkında olarak hissettiği sevgiyi anlamak önemlidir. Çünkü çoğu zaman “sevgi” adı altında kısıtlayıcı ya da zararlı davranışlar da sergilenebilmektedir. Bu tür yanlış yaklaşımlar, sevginin özünü kirletir.
GERÇEK SEVGİ NEDİR?
Gerçek sevgi, fedakârlık ya da kör bağlılık değil; karşılıksız, içten bir ilgi ve bağlılıktır. Kişinin kendi benliğinden vazgeçmeden, karşısındaki insanın hayallerine, mutluluklarına, sıkıntılarına ortak olmasıdır. Burada önemli olan, sevgiyi karşılık beklemeden yaşamak ve hissetmektir.
Sevgi, yalnızca romantik ilişkilerle sınırlı değildir. Dostlukta, aile bağlarında, doğa ile olan ilişkilerimizde, hatta günlük yaşamın küçük ayrıntılarında bile kendini gösterebilir.
SEVGİ İLE KARIŞTIRILAN DUYGULAR
Sevgi çoğu zaman başka duygularla karıştırılır. Bunların başında acıma, kısıtlama, gösteriş ya da sevilme isteği gelir.
- Acıma, bencil bir duygudan uzak olsa da sevgi değildir. İnsan, sevmediği kişiye de acıyabilir.
- Kısıtlama ya da sahiplenme, sevginin masumiyetine zarar verir.
- Gösteriş için yapılan sevgi gösterileri ise yapaydır ve gerçek sevgiyi gölgeler.
Bu nedenle saf sevgiyi görmek ve ayırt etmek önemlidir.
SEVGİYİ YAŞAMIN HER ALANINA TAŞIMAK
Sevgi sadece iki kişi arasında yaşanan bir bağ değil, hayatın bütününe yayılan bir olgudur. İş hayatında, arkadaş ilişkilerinde, doğa ile olan bağlarımızda sevgiye yer açmak gerekir.
- İş ortamında sevgi, anlayışlı ve hoşgörülü bir iletişim olarak yansır.
- Doğa ile ilişkimizde sevgi, çevreye ve canlılara zarar vermeden yaşamakla ilgilidir.
- Günlük yaşamda ise sevgi, küçük jestlerle, samimi bir gülümsemeyle, içten bir yardımla ortaya çıkar.
SEVGİYİ HİSSETMEK VE FARKINA VARMAK
Sevgi, çoğu zaman tanımlanamaz; yaşanır ve hissedilir. İnsan, sevgiyi fark ettikçe hayatına huzur ve mutluluk da girer. Gerçek sevgi ile kurulan ilişkiler daha sağlıklı olur, birey kendini daha değerli hisseder.
Sevgi, her anımızda yanımızda olabilir. Onu görmek için kalbimizi açmamız, hislerimize kulak vermemiz yeterlidir.