"Cumhurbaşkanına tehdit" suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı, Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda çarpıcı değerlendirmelere yer verdi. Kendi YouTube kanalında yayımlanan "Fatih Altaylı Yorumlayamıyor: Silivri Günlüğü – 2" başlıklı videoda okunan mektup, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Türkiye İsrail'in saldırısını kınadı
Türkiye İsrail'in saldırısını kınadı
İçeriği Görüntüle

“Boş Koltuk” Milyonlara Ulaştı

Altaylı’nın tutuklanmasının ardından, kişisel kanalında başlatılan “Fatih Altaylı Yorumlayamıyor” serisi, kamuoyunda dikkat çekerken, stüdyoda onun yerine konulan boş koltuk simgesi milyonlar tarafından izlendi. Altaylı’nın mektubu, serinin ikinci videosunda kamuoyuna aktarıldı.

"Silivri'deki ilk günümde sevdiklerimle görüştüm"

Altaylı, mektubunun girişinde ailesine ve izleyicilerine teşekkür ederek duygusal bir ifadeyle, Silivri’de geçirdiği ilk günlerini anlattı. Eşi Hande Altaylı ve kızı Zeynep ile camın arkasından da olsa görüşebilmenin kendisini rahatlattığını belirtti. “30 yıldır neden daha çok aşık olduğum belli oldu,” diyen Altaylı, ailesine duyduğu minneti vurguladı.

Cezaevindeki yaşam koşullarını anlattı: “Çekpasla su boşaltıyorum”

Silivri’deki odasının ilk hali için "oldukça pis" tanımını yapan Altaylı, su ve gider sisteminin yetersiz olduğunu; ancak dış koridordan gelen ani bir su akışıyla odanın kendi kendine temizlenmeye başladığını anlattı. “Çekpasla suyu geri gönderdim, şimdi odam mis gibi kokuyor,” ifadelerini kullandı.

RTÜK’e eleştiri: “Sadece bizden lisans istenmesi adalet anlayışının özeti”

Altaylı, tutukluluğunun ardından RTÜK Başkanı tarafından YouTube kanalı için yeniden lisans talep edilmesini hukuksuzluk olarak nitelendirdi. “Bir milyon yayıncı arasında sadece bizden talep edilmesi, AKP döneminin adalet anlayışını özetliyor,” diyen Altaylı, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun “Şaka mısınız be adam?” sözünü hatırlattı.

Bakan Tunç’a: “Yargı bağımsızdır demeyi unuttu ya da diyemedi”

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yaptığı açıklamalara da yanıt veren Altaylı, “Erdoğan’a diktatör demedim. Aksine, önceki bir konuşmamda tam tersini söylemiştim,” diyerek suçlamaların çarpıtıldığını öne sürdü. Tunç’un, “yargı bağımsızdır” sözünü kullanmamasını ise dikkat çekici buldu.

“İsrail’in su molası gibi bir ateşkes”

Mektubunda İran-İsrail ateşkesine de değinen Altaylı, sürecin kalıcı olmayacağını düşündüğünü belirtti. “Trump’ın planı gibi görünüyor. İran’ın güçlü tepkisine rağmen İsrail hâlâ zorlanıyor. Bu durum, futboldaki su molasına benziyor,” dedi.

“Akaryakıtta fırsatçılık, enflasyonu daha da körükleyecek”

Altaylı, petrol fiyatlarındaki artışın Türkiye'de akaryakıt fiyatlarına hızla yansıtıldığını ancak düşüşlerin pompalara yansımadığını belirtti. “Motorin 53 TL’yi geçti. Bu artışlar, TÜİK verilerine rağmen tarım ve lojistikte zincirleme etki yaratacak,” diyerek ekonomik yönetimi eleştirdi.

Fatih Altayli 768X432

“Cezaevi harcaması emekli maaşını geçti”

Cezaevinde kantin harcama limiti olan 3.500 TL’lik haftalık tutarı örnek veren Altaylı, “Aylık 14.000 TL, yani bir emekli maaşı. Burada kira, elektrik, su yok. Üç öğün yemek bedava. Ama yine de bu para yetmiyor,” diyerek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e mesaj gönderdi.

"Silivri Belediye Meclisi gibi olmuş"

Gözaltına alınan birçok belediye başkanının da Silivri’de olduğunu aktaran Altaylı, “Şişli, Büyükçekmece, Beşiktaş, Gaziosmanpaşa, Esenyurt Belediye Başkanlarını gördüm. Hatta Ahmet Özer ile yan yana avukat görüş odasındaydık,” dedi. “Yakında burada İBB Meclisi toplansa en kıdemli üye başkanlık eder,” ifadesiyle ironi yaptı.

“Gençler bu ülkeye sahip çıkıyor, biz de boş duramayız”

Altaylı, mektubunun sonunda izleyicilere minnettarlığını iletti. “Tuzu kuru diye kenarda duranların tuzu da gün gelir ıslanır,” diyerek, toplumsal sorumluluğun altını çizdi. Gençlerin mücadelesinden ilham aldığını belirten Altaylı, “Bu ülkenin bir geleceği varsa, o da gençler sayesinde olacak,” dedi.