Magazin

Solist Sevda Nur Avşar: Enstrümanlar dostumuz, müzik hayatımız

Solist Sevda Nur Avşar, müziğin sosyal medyada nasıl şekillendiğini, sahne deneyimlerini ve enstrümanlarla kurduğu özel bağı anlattı.

Güzel Sanatlar Lisesi ve Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mezunu solist Sevda Nur Avşar müzik kariyerini, sahne deneyimlerini ve enstrümanlarla kurduğu özel bağı anlattı. Sosyal medyanın müzik sektöründe yükselen rolünden sahne repertuarlarının çeşitliliğine kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulunan Avşar, müziğin hem duygusal bir ifade biçimi hem de bir yaşam tarzı olduğunu vurguladı.

SOSYAL MEDYA SEKTÖRÜ AYAĞA KALDIRIYOR

Güzel Sanatlar Lisesi ve Ege Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı mezunu Sevda Nur Avşar müzik dünyasını değerlendirdi. Türkiye’de müzik sektörünün artık sosyal medya üzerinden ilerlediğini belirten Avşar "Sosyal medya, müziğini duyurmak isteyen yetenekli sanatçılar için bir çıkış noktası oldu" dedi.

Avşar çevrim içi içerik üretiminin müziğin yeni alanı haline geldiğini vurguladı:

“Müziğe yetenekli arkadaşlar artık önce sosyal medyada videolarını paylaşıyor, klipler çekiyor ve kendilerini duyuruyor. Artık müzik piyasası büyük ölçüde online platformlar üzerinden şekilleniyor.”

SAHNE DENEYİMİNDE TARZ SINIRI YOK

Sevda Nur Avşar hem batı hem halk müziği eğitimi almasının sahne repertuvarına esneklik kattığını belirtti. “Solist olduğum için sahnede sadece belirli bir müzik türüne bağlı kalmam söz konusu değil. Konsept neyi gerektiriyorsa onu icra ediyoruz. Fasıl, sanat müziği, arabesk ya da pop – hangi sahne olursa olsun, o anın ruhuna uygun şarkılar söylüyoruz” diye konuştu.

Otellerde veya farklı sahnelerde yabancı ve pop şarkıları da seslendirdiklerini dile getiren Avşar, bu sayede hem müzikal çeşitlilik kazandığını hem de izleyiciye farklı bir deneyim sunduğunu söyledi.

ENSTRÜMANLAR DOST, MÜZİK RUHUN YANSIMASI

3 yıl bağlama, 8 yıl piyano, 4 yıl tambur ve 1 yıl keman eğitimi alan Avşar, enstrümanlarıyla arasında özel bir bağ olduğunu ifade etti. “Sanatla uğraşan insanlar çok duygusal ve içten hisseden insanlardır. Bu yüzden enstrüman bizler için sadece bir eşya değil; bir dost, bir arkadaş gibi… O anki ruh halini enstrüman aracılığıyla dışa vurabilirsin. Hüzünlü bir anında piyano çalabilir, eğlenceliyse gitarla neşeni paylaşabilirsin. Müzik, ruhun aynasıdır” dedi.

Avşar enstrümanlarla kurulan bu ilişkinin hem performans hem de kişisel ifade açısından müzisyenler için hayati önem taşıdığını vurguladı.

“SADECE SAHNE ALARAK AYAKTA KALMAK ZOR”

Sevda Nur Avşar müzisyenlerin ekonomik açıdan yalnızca sahneyle ayakta kalmasının güç olduğunu söyledi: “Geçimini sadece sahne alarak sağlayan arkadaşlarımız gerçekten zor durumda. Ekstra işler yapmak zorunda kalıyoruz çünkü müzikle tek başına geçim sağlamak ülkemizde maalesef mümkün değil. Keşke herkes kendi mesleğini yaparak yeterli gelir elde edebilse” ifadelerini kullandı.

Farklı sektörlerde çalışmak zorunda kalmalarına rağmen, Avşar müzikten kopmadıklarını ve her fırsatta sahnede ve eğitimde aktif olmaya devam ettiklerini belirtti.

Avşar müzikle uğraşanların duygusal derinliklerinin enstrümanlarına yansıdığını dile getirdi:

“Enstrüman sadece bir araç değil, duygularımızı aktardığımız bir mecra. Her notada kendi ruh halimizi dinleyiciye ulaştırıyoruz. Bu yüzden müzik hem biz hem de dinleyiciler için vazgeçilmez bir bağ kuruyor.”