TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, himayesinde Türk Demokrasi Vakfı tarafından TBMM Tören Salonu’nda düzenlenen “Küresel ve Bölgesel Değişimlerin Işığında Türkiye’de Milli Güvenlik Mimarisinin Yeniden Düşünülmesi” programında konuştu. Kurtulmuş, dünyada köklü dönüşümlerin yaşandığını belirterek, Türkiye’nin güvenlik mimarisini bu çok katmanlı süreçlere göre yeniden ele almak zorunda olduğunu ifade etti.
KÜRESEL DÖNÜŞÜM VE YENİ GÜÇ DENGELERİ
Kurtulmuş, ekonomiden siyasete, tarımdan sosyal güvenlik ve eğitime kadar hemen her alanda büyük bir dönüşüm yaşandığını söyledi. Bu değişimlerin ülkeler, bölgeler ve küresel güç dengeleri üzerinde derin etkileri bulunduğunu kaydeden Kurtulmuş, hiçbir ülkenin bu süreçlerden kendisini tamamen uzak tutamayacağını belirtti. Soğuk savaş dengelerinin hızlı biçimde değiştiğine işaret eden Kurtulmuş, yeni ittifaklar ve güç merkezlerinin ortaya çıktığı bir dönemde Türkiye’nin konumunu doğru okuması gerektiğini dile getirdi.
TÜRKİYE’NİN İTTİFAKLARDAKİ STRATEJİK KONUMU
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye’nin, hangi ittifak denkleminde olursa olsun göz ardı edilemeyecek ülkelerden biri olduğunu söyledi. Bölgesel ve küresel hiçbir denklemin Türkiye hesaba katılmadan kurulamayacağını vurgulayan Kurtulmuş, Azerbaycan’ın Karabağ’da elde ettiği zaferde Türkiye’nin verdiği desteğin dengeleri değiştiren bir örnek oluşturduğunu hatırlattı. Filistin meselesinde ve Ukrayna krizinde Türkiye’nin izlediği çizginin de küresel güç dengelerindeki kırılmaları gösterdiğini belirtti.
“DEVLETİN DİNİ ADALETTİR” MESAJI
Konuşmasında adalet vurgusunu öne çıkaran Kurtulmuş, “Devletin dini adalettir. Devletin adaleti sağlayacak her türlü çalışmayı en açık şekilde ortaya koyması lazım.” dedi. Güvenlik ve demokrasi arasında, adalet merkezinde şekillenen sağlıklı bir ilişkinin kurulması gerektiğini belirten Kurtulmuş, yeni dönemde bu dengenin kurumsallaştırılmasının zorunlu olduğunu ifade etti. Türkiye’nin “bölgesel barış, küresel adalet” perspektifiyle hareket ettiğini söyleyen Kurtulmuş, “Dünya 5’ten büyüktür” ifadesinin yeni bir küresel siyasi ve ekonomik mimari ihtiyacının açık bir talebi olduğunu kaydetti.
YENİ MİLLİ GÜVENLİK MİMARİSİ VE TERÖRLE MÜCADELE
Türkiye’nin yeni bir milli güvenlik mimarisine ihtiyaç duyduğunu söyleyen Kurtulmuş, bu mimarinin üç temel ayağı bulunduğunu belirtti. İlk ayağın, Türkiye’nin çok katmanlı ve esnek bir çerçevede güvenlik önceliklerini tespit etmesi olduğunu ifade eden Kurtulmuş, vekalet savaşları ve terör örgütleri üzerinden bölgelerin dizayn edildiği bir dönemde Türkiye’nin bu oyunları bozma iradesine sahip olduğunu vurguladı. Terörün ekonomik ve insani maliyetine dikkat çeken Kurtulmuş, Türkiye’nin Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında terörle birlikte yaşayamayacağını, “Terörsüz Türkiye” hedefiyle yola devam edildiğini söyledi.
TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ VE MECLİS’TE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR
Kurtulmuş, Terörsüz Türkiye hedefi kapsamında TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 5 Ağustos’tan bu yana çalışmalarını sürdürdüğünü, şimdiye kadar 18 toplantı yapıldığını bildirdi. Komisyonun, farklı toplumsal kesimlerden ve birbirine zıt görüşlere sahip kişi ve kurumları dinlediğini aktaran Kurtulmuş, bu sürecin Türkiye demokrasisinin başarısı olduğunu belirtti. Çalışmalar tamamlandığında ortaya çıkacak modelin, çatışma çözümü bakımından “Türkiye modeli” olarak uluslararası alanda örnek gösterilebileceğini ifade etti.
DEMOKRASİ VE GÜVENLİK ARASINDAKİ DENGE
Türkiye’nin yeni güvenlik konseptinin ikinci ayağını “demokrasi ile güvenlik arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi” olarak tanımlayan Kurtulmuş, sağlıklı bir demokratik ortamın kurulamadığı ülkelerde iç çatışmaların ve dış müdahalelere zemin hazırlayan kırılganlıkların arttığını söyledi. Demokratik standartlar yükseldikçe güvenliğin de daha sağlam temeller üzerine oturacağını belirten Kurtulmuş, adaletin bu dengenin merkezinde bulunduğunu vurguladı. Devletin adaleti her alanda görünür kılması gerektiğini yineleyerek, güvenlik-demokrasi dengesinin adalet ekseninde kurumsallaştırılmasının önemine dikkat çekti.
KÜRESEL ADALET, YUMUŞAK GÜÇ VE KÜLTÜREL DİPLOMASİ
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye’nin küresel adalet arayışını, güçlülerin zayıfları ezmediği, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası yapının yeniden düzenlendiği bir dünya hedefiyle sürdürdüğünü kaydetti. Türkiye’nin hem sert gücünü hem de yumuşak gücünü eş zamanlı kullanabildiğini belirten Kurtulmuş, savunma sanayindeki gelişmelerin önemine dikkat çekerken, milli güvenliğin sadece Silahlı Kuvvetlerin alanına bırakılamayacağını ifade etti. Kültürel diplomasi araçlarıyla Türkiye’nin yumuşak gücünü dünyanın dört bir yanında hissettirdiğini söyleyen Kurtulmuş, Türkiye’nin geniş bir coğrafyada dostlarının beklentilerine sahip çıktığını dile getirdi.
İÇ CEPHENİN TAHKİMİ VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA VURGUSU
Konuşmasında “iç cephenin tahkimi” kavramına da değinen Kurtulmuş, Türkiye’nin, farklılıklarını bir araya getiren ve bunları zenginlik olarak değerlendiren bir yaklaşımı güçlendirmesi gerektiğini söyledi. Binlerce yıllık devlet geleneğine atıf yapan Kurtulmuş, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde büyük krizlerin yaşandığı bölgede daha güçlü bir aktör olacağına inandığını belirtti. Siyasi görüş farklılıklarına rağmen temel meselenin “vatan” olduğunun altını çizdi.
GENÇ NESLE “ADALET KUŞAĞI” ÇAĞRISI
Kurtulmuş, genç nesle yönelik mesajlarında, dünyada “kaygı kuşağı”nın genişlediğini, gençlerin hem kendi gelecekleri hem de dünyanın geleceği konusunda endişeler taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin gençlerine, “kaygı kuşağı” yerine “adalet kuşağı” oluşturmaları çağrısında bulunan Kurtulmuş, tecrübeler ve birikimlerle gençlere destek verileceğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılının, “sözü güçlü, gücü tesirli Türkiye”nin yüzyılı olacağı mesajını verdi.
PROGRAMA SİYASİ İSİMLER VE DAVETLİLER KATILDI
Programa TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, TBMM İdare Amiri ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel ile milletvekilleri ve davetliler katıldı. Türk Demokrasi Vakfı Başkanı Abdulbaki Mert de konuşmasında hukukun ve devletin rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye’nin terörle mücadelede toplumsal bütünlüğü koruma sorumluluğuna dikkat çekti.