Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), Başkan Fatih Karahan başkanlığında yarın toplanarak yılın son faiz kararını duyuracak. Bir önceki toplantıda politika faizini %40,5’ten %39,5’e indiren Merkez Bankası’nın, bu toplantıda izleyeceği yön merak konusu. Karar, her zamanki gibi saat 14.00’te açıklanacak.
PİYASADA 3 FARKLI FAİZ SENARYOSU ÖNE ÇIKIYOR
Yılın son kararına ilişkin piyasa aktörleri üç temel ihtimal üzerinde duruyor. Bir kısım ekonomist, enflasyonun ana eğiliminde sınırlı iyileşme görülse de fiyat baskılarının tamamen çözülmediğini belirterek faizlerin mevcut seviyede sabit bırakılabileceğini değerlendiriyor. Bu görüşe göre TCMB, 2025 yılının ilk çeyreğinde veri odaklı bir yaklaşım sergileyerek daha temkinli adımlar atabilir.
Bir başka kesim, ekonomideki yavaşlayan talep ve gerileyen kredi maliyetlerini gerekçe göstererek ölçülü bir faiz indiriminin yeniden gündeme gelebileceği ihtimalini dile getiriyor. Politika faizindeki küçük bir indirimin, Merkez Bankası’nın dezenflasyon sürecine zarar vermeden “kontrollü normalleşme” adımı olarak yorumlanabileceği ifade ediliyor. Daha az olası görülen üçüncü senaryo ise, enflasyon görünümünde beklenmedik bir bozulma olup olmadığına bağlı. Böyle bir durumda Kurul’un faiz indirimlerine ara verip sıkı duruşu koruma yönünde karar verebileceği öngörülüyor. Ancak mevcut veriler, şimdilik böyle bir adımın düşük ihtimal olduğuna işaret ediyor.
"ENFLASYON KONTROL ALTINA ALINMADAN GEVŞEME ETKİLİ OLMAZ"
Toplantı öncesinde açıklamalarda bulunan TCMB Başkanı Fatih Karahan, para politikasının seyrine ilişkin önemli mesajlar verdi. Karahan, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruşun tavizsiz sürdürüleceğini belirterek, “Faiz indirimleri ancak enflasyon kalıcı şekilde kontrol altına alındığında gerçek etkisini gösterir” ifadelerini kullandı.
Enflasyon beklentilerinin iyileşmeye devam ettiğini vurgulayan Karahan, bu durumun kredi ve tahvil faizlerine de yansıdığını söyledi. Politika faiziyle piyasa faizleri arasındaki uyumun güçlendiğini ifade eden Karahan, uzun vadeli kredilerin payında artış olduğunu ve bunun sıkı para politikasının etkileriyle örtüştüğünü dile getirdi.
Karahan, para politikasının adımlarının enflasyon gerçekleşmeleri, çekirdek eğilim ve beklentiler doğrultusunda şekilleneceğini belirterek, gerektiğinde ilave sıkılaştırma yapılabileceğini de yineledi:
“Görünüm ara hedeflerden anlamlı biçimde saparsa, politika duruşu yeniden sıkılaştırılacaktır.”
