Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İmralı Adası'na yapılacak ziyarete üye göndermeme kararı almasının ardından terör örgütü PKK elebaşı Murat Karayılan'dan tehdit dolu açıklamalar geldi. CHP'nin bu kararını hedef alan teröristbaşı, "Zarar görürler" diyerek ana muhalefet partisini açıkça tehdit etti. Aynı röportajda örgütün kuruluşunun 47. yıl dönümü hakkında da konuşan Karayılan, örgütün kuruluş amacının talimat ve hiyerarşi sağlamak olduğunu belirtirken, aradan geçen yarım asra rağmen sözde kuruluş gününün halkın tamamı tarafından benimsenmediğini itiraf etti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 21 Kasım tarihinde Milli Kardeşlik, Dayanışma ve Demokrasi Komisyonu'nda gerçekleştirilen oylama neticesinde, milletvekillerinin bölücü terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı Adası'na gitmesine 'hayır' oyu verdi. AKP, MHP ve DEM Partili temsilcilerin yer alacağı ziyarete üye göndermeyeceğini beyan eden CHP'nin bu tavrı, terör örgütü PKK kanadında rahatsızlığa neden oldu. Örgütün Kandil'deki elebaşlarından Murat Karayılan, örgüte yakın bir medya organına verdiği röportajda CHP'nin tavrını eleştirerek tehditkar ifadeler kullandı. Öte yandan örgütün kuruluş sürecine dair de açıklamalarda bulunan teröristbaşı, Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde alınan kararların detaylarını anlatarak, örgütün halk nezdindeki karşılığına dair "hüsran" niteliğinde bir itirafta bulundu.
"CHP HATA YAPTI, BU HATADAN DÖNMEZLERSE ZARAR GÖRÜRLER"
Teröristbaşı Murat Karayılan, CHP'nin İmralı heyetine katılmama kararını sert bir dille eleştirdi. CHP'nin son yıllarda izlediği politikalarla Kürt halkının dostu olduğu ve çözümden yana bir tavır sergilediği yönünde bir imaj çizmeye çalıştığını iddia eden Karayılan, alınan bu son kararın söz konusu tabloya aykırı olduğunu öne sürdü. CHP'nin "Türkiye Partisi" olma iddiasını hatırlatan elebaşı, İmralı ziyaretine katılmama kararının bu hedefe ters düştüğünü savundu. Karayılan, tehditkar bir üslupla, "CHP hata yaptı, bu hatadan dönmezlerse zarar görürler" ifadelerini kullandı.
"KOMİSYON ÖNDER APO’YA GİTMEZSE BU SORUN NASIL ÇÖZÜLECEK?"
Röportajında İmralı'daki teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşülmesi gerektiği yönündeki ısrarını sürdüren Karayılan, komisyonun adaya gitmesinin süreci ilerleteceğini iddia etti. Hukuki ve yasal adımlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Karayılan, terör örgütünün üzerine düşen her şeyi yaptığını öne sürerek, "Hareketimiz yapabileceği her şeyi yaptı. Şimdi ikinci aşamaya geçilmeli. Gücümüz olmasına rağmen çözüm uğruna PKK’yı dağıttık" şeklinde iddialı ve manipülatif açıklamalarda bulundu.
"DAHA FAZLA ÖRGÜTLÜLÜK, DAHA FAZLA DİSİPLİN GEREKİYORDU"
Terör örgütünün kuruluş yıl dönümü vesilesiyle 1978 yılındaki sürece de değinen Karayılan, Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde alınan kararın sadece bir parti kurma kararı olmadığını, bir eylem kararı olduğunu belirtti. O dönemde inkar ve yok sayma politikalarının tehlikeli bir boyuta ulaştığını iddia eden teröristbaşı, bu duruma karşı bir direniş örgütlenmesine gidildiğini anlattı. Örgütün neden bir parti formatında kurulduğuna dair gerekçeleri sıralayan Karayılan, "Direnişin yolunun açılması için bir partiye ihtiyaç vardı. Çünkü daha fazla örgütlülük, daha fazla disiplin, daha fazla hareketlilik gerekiyordu ki direniş belli bir talimat ve düzen içerisinde yürütülebilmesi" diyerek, örgütün hiyerarşik ve talimat odaklı yapısının temelinin o günlerde atıldığını ifade etti.
"47 YIL GERİDE KALDI, YOK OLUŞ SINIRINDAN ÇIKIŞ SAĞLANDI"
Örgütün kuruluşunun üzerinden 47 yıl geçtiğini hatırlatan elebaşı, bu süreci örgüt propagandası çerçevesinde "destansı" olarak nitelendirdi. Terör örgütünün yok oluş sınırından çıkarak kendini yeniden var ettiğini ve yoluna devam ettiğini belirten Karayılan, kuruluş kararının tarihlerine "altın harflerle" yazıldığını iddia etti. Karayılan, Fis köyünde alınan kararların, diğer tüm yapıların üzerine kurulduğu temel olduğunu sözlerine ekledi.
"HALKIN TÜMÜ TARAFINDAN TAM ANLAMIYLA BENİMSENMİŞ DEĞİLDİR"
Açıklamalarının en dikkat çekici bölümünde ise teröristbaşı Karayılan'dan bir itiraf geldi. Örgütün kuruluş tarihinin ve "Ulusal Direniş Kararı" olarak adlandırdıkları günün bir bayram olarak kutlanması gerektiğini savunan Karayılan, 47 yıllık faaliyetlerine rağmen bekledikleri toplumsal desteği tam olarak alamadıklarını kabul etti. Teröristbaşı, "Evet, belki halkın tümü tarafından tam anlamıyla benimsenmiş değildir ama yine de bu gün tarihî bir gündür" diyerek, örgütün sözde kuruluş gününün toplumun geneli tarafından kabul görmediğini itiraf etmiş oldu.