Teşhis, insan dışındaki varlıklara (cansız nesneler, hayvanlar, bitkiler veya soyut kavramlar) insanlara özgü özellikler ve duygular yükleme sanatıdır. Halk arasında "kişileştirme" olarak da bilinen bu sanat, bir metne adeta sihirli bir dokunuş katar.

Teşhis Sanatı Nedir? Nasıl Bulunur ve Diğer Adı Nedir?

Teşhis diğer adı nedir? sorusunun cevabı, bu sanatın temel mantığını da açıklar: Teşhis sanatı, aynı zamanda kişileştirme olarak da adlandırılır. Bir yazarın veya şairin, insan olmayan bir varlığa (örneğin bir ağaca, rüzgâra, denize ya da mutluluk gibi soyut bir kavrama) insana ait bir özellik veya eylem yüklemesiyle ortaya çıkar.

Teşhis nedir, nasıl bulunur? Teşhis, bir cümlenin veya dizenin içinde, insan dışı bir varlığın konuştuğunu, güldüğünü, ağladığını, düşündüğünü veya insanlara özgü herhangi bir eylemi gerçekleştirdiğini gördüğümüzde kolayca bulunur. Teşhis nasıl yapılır? Bu sanat, genellikle bir varlığı insan gibi konuşturarak, ona bir his yükleyerek veya bir eylemde bulunmasını sağlayarak yapılır.

Örneğin: "Rüzgâr, ağaçların fısıltılarını dinliyordu." cümlesinde, "fısıltıları dinlemek" eylemi rüzgâra atfedilerek teşhis sanatı kullanılmıştır.

Teşhis Sanatı Nedir? Örneklerle Açıklama

Türk edebiyatı, teşhis sanatının en güzel örneklerini barındırır. Teşhis sanatı nedir örnek? sorusunun cevabı, edebiyatımızdan alınan bu çarpıcı örneklerle daha iyi anlaşılabilir:

  • Yahya Kemal Beyatlı'dan: "Akşam, bir elinde bir kadeh / Bir elinde şarap, / Geliyordu sessizce." Bu dizelerde akşam kavramına insani özellikler (elinde kadeh ve şarap taşıma) yüklenerek teşhis yapılmıştır.

  • Orhan Veli Kanık'tan: "Bir de bakarsın, gökyüzü ağlar." Bu ifadede "ağlamak" eylemi gökyüzüne atfedilerek kişileştirme sanatı kullanılmıştır.

    Türkiye’de yaşam süresi uzadı: Kadınlar erkeklerden 5 yıl daha fazla yaşıyor
    Türkiye’de yaşam süresi uzadı: Kadınlar erkeklerden 5 yıl daha fazla yaşıyor
    İçeriği Görüntüle
  • Cahit Sıtkı Tarancı'dan: "Ne hasta bekler sabahı, / Ne taze ölüyü mezar." Bu dizelerde "beklemek" eylemi bir mezara atfedilerek, cansız bir nesneye insan özelliği verilmiştir.

Bu örnekler, şairlerin doğayı, soyut kavramları veya nesneleri nasıl canlandırdığını ve okuyucunun zihninde daha güçlü imgeler yarattığını gösterir.

Teşbih ve Tenasüp Sanatlarıyla Karşılaştırma

Teşhis, bazen diğer söz sanatlarıyla karıştırılabilir. Bu nedenle teşbih sanatı nedir kısaca? ve tenasüp sanatı nedir? sorularını cevaplayarak bu sanatlar arasındaki farkları netleştirelim.

  • Teşbih (Benzetme): İki farklı varlık veya kavram arasında ortak bir özellikten yola çıkarak benzerlik kurma sanatıdır. Genellikle "gibi" edatı kullanılır. Teşbihte, bir varlık başka bir varlığa benzetilir, ancak ona insani özellikler verilmez. Örneğin: "Askerler, aslan gibiydi." cümlesinde, askerler cesaretleri açısından aslanlara benzetilmiştir.

  • Tenasüp (Uygunluk): Anlamca birbiriyle ilgili kelimeleri bir dize veya cümle içinde bir araya getirme sanatıdır. Bu kelimeler, bir konu etrafında bütünlük oluşturur. Örneğin: "Toprakta gezen karınca, / Ayakta gezinen arı." dizesinde "karınca" ve "arı" kelimeleri tenasüp sanatına örnektir.

Kısacası, teşhis, insan özelliği verme; teşbih, benzetme yapma; tenasüp ise anlamca uyumlu kelimeleri bir araya getirme sanatıdır.

Kaynak: Haber Merkezi