Ekonomi

TÜRK-İŞ’ten asgari ücret komisyonuna mektup tepkisi

2026 yılı asgari ücretini belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantısı yapıldı. İşçi tarafını temsilen yıllardır komisyonda yer alan TÜRK-İŞ’in masada olmaması, asgari ücret görüşmelerinde bir ilk olarak kayda geçti.

Milyonlarca çalışanın 2026 yılı boyunca alacağı ücreti belirleyecek Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri başladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde yapılan ilk toplantıda hükümet ve işveren temsilcileri yer alırken, işçi tarafını temsilen TÜRK-İŞ’in komisyona katılmaması dikkat çekti.

BİR İLK YAŞANIYOR

TÜRK-İŞ’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmaması, asgari ücret pazarlıklarında bir ilk olarak kayıtlara geçti. İşçi kesimini temsilen uzun yıllardır komisyonda bulunan konfederasyonun toplantıda yer almaması, sürecin nasıl ilerleyeceğine ilişkin tartışmaları da beraberinde getirdi.

“ELEKTRİK, DOĞAL GAZ VE SUYA YAPILAN ZAMLAR...”

TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, mektup sunmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na geldi. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Ağar, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün ilk toplantı günü. Geçmişte olduğu gibi bugün de toplantıya davet edildik. Komisyonda bir değişiklik olmazsa katılmayacağımızı belirtmiştik. TÜRK-İŞ 1974 yılından bu yana işçileri temsil etmektedir. Ancak komisyonun yapısı işçileri dikkate almadan hükümet ve işveren temsilcilerinin oylarıyla alınmaktadır. Türk-iş 24 Aralık 2024 tarihinde aldığı kararla komisyon çalışmalarına katılmayacağını paylaştı. Elektrik, doğal gaz ve suya yapılan zamlar bu baskıyı artırmaktadır. İşçi ve ailesi başta zorunlu tüketim olmak üzere asgari ücret ailesi ardı ardına gelen fiyatlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır"

“UÇURUM GİDEREK ARTMAKTADIR”

Ağar, açıklamasının devamında gelir dağılımına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak şu ifadeleri dile getirdi:

"Zengin ile fakir arasındaki uçurum giderek artmaktadır. Bir kesim temel ihtiyaçlarını karşılama da zorlanmaktadır. Art arda yaşanan yüksek fiyat artışları ile kayıplar eksiksiz bir biçimde karşılanmalıdır. Ekonomik büyümenin oluşturduğu refahın işçiye yansıması için ilave yapılması zorunludur. Mevcut eğilim sürdüğü takdirde çalışma barışının bozulmasıyla birlikte nitelikli iş gücünün de asgari ücrete sıkışma durumu ortaya çıkacaktır. Asgari ücret artarsa enflasyon da artar söylemleri doğru değildir. Enflasyonu yalnızca asgari ücret artışına bağlamak ekonomik sorunların yapısal ve çok boyutlu sorunlarını göz ardı etmek anlamına gelmektedir. İstihdamı azaltacağına dair söylemler de doğru değildir. Sendikal örgütlenmenin olmadığı bir yerde bir işçi 2-3 işçinin işini yapmaya devam etmektedir. Çocuk işçiliği de devam etmektedir. Gebze'de meydana gelen yangında ölen çocuk işçiler bu tablonun en vahim göstergesidir"

BAKAN IŞIKHAN’DAN İLK AÇIKLAMA

Toplantı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar’ın asgari ücreti belirleme çalışmalarına ilişkin taleplerini dinledi. Bakan Işıkhan, görüşmede tarafların yaklaşım ve değerlendirmelerinin Komisyon’un çalışmaları açısından önemli olduğunu belirterek sosyal diyalog ve istişare mekanizmalarının güçlendirilmesine dikkat çekti.

Sendikaların asgari ücrete yönelik beklenti, teklif ve önerilerinin değerlendirileceğini ifade eden Işıkhan, şu değerlendirmede bulundu:

"Bakanlık olarak sosyal diyaloğu esas alan bu çalışmalarımızı Komisyon olarak sürdüreceğiz. Asgari Ücret tespit Komisyonu'nun işleyişi içinde sonuna kadar, sosyal diyaloğa açık olarak süreci tamamlayacağımıza inanıyoruz"