ZEYNEP TURGUT | ANKARA | ÖZEL HABER
Ege’nin serin esintisiyle karışan sıcak taşların dokusu… Zamanda yolculuk yapar gibi bir his veren dar sokaklar, begonvillerin gölgesinde uzayıp gidiyor. Burası sadece bir köy değil; geçmişin ve bugünün birbirine sarıldığı büyülü bir an. Küçükköy, Ayvalık’ın sanatla, tatla ve insan sıcaklığıyla yoğrulmuş eşsiz köşelerinden biri...
Tablo Gibi Sokaklar...
İlk adımda karşılıyor seni taş sokaklar. Her bir köşe başı, sanki bir ressamın fırçasından çıkmış gibi özenle yerleştirilmiş. Beyaz badanalı duvarların önünde açan renkli çiçekler, zamanın durduğu hissini veriyor. Eski Rum evleri arasında yürürken, geçmişin ayak seslerini duyar gibi oluyorsun. Burası sadece görülmez; hissedilir.
Gölge Altında Sıcacık Sohbetler
Küçükköy’ün meydanında dolaşırken karşınıza çıkan ahşap sandalyelerde oturan insanlar, size bir film sahnesini andırabilir. Geniş şemsiyeler altında uzayan öğle sohbetleri, kahkahayla karışan çatal sesleri… Herkesin birbirine göz ucuyla selam verdiği, yüzlerin tanıdık olduğu bir mahalle burası. Yabancı değilsiniz, sadece biraz geç kalmış bir dostsunuz.
Odun Ateşinde Lezzet: Boşnak Mutfağı
Küçükköy’ün kökleri sadece taşlarda değil, sofralarda da yaşıyor. “Odun ateşinde saç altı Boşnak böreği ve mantısı” yazılı siyah tabelesiyle sizi çağıran küçük işletmeler, köyün ruhunu yansıtan en önemli detaylardan biri. El emeğiyle yoğrulmuş hamurlar, odun ateşinin isli sıcaklığıyla buluşuyor. Bir lokma aldığınızda sadece bir lezzeti değil, bir kültürü de tadıyorsunuz.
Güneşin Altında Sessizlik
Küçükköy’de gün öğleyi bulduğunda, zaman biraz yavaşlıyor. İnsanlar gölgelere çekiliyor, kuş sesleri rüzgâra karışıyor. Bu sessizlik, büyük şehirde alışık olduğumuz gürültünün tam zıttı. Dinlendirici, dingin ve şifa verici bir sessizlik… Gözlerinizi kapatıp sadece nefes alsanız bile, doğanın ve tarihin ritmine kapılmanız mümkün.
Küçükköy, sadece gastronomik değil, aynı zamanda sanatsal bir durak. Köyün her köşesinde küçük sanat galerileri, atölyeler ve zanaatkârlar bulunuyor. Ahşap oymalar, seramikler, el yapımı defterler… Her biri burada yaşayan ya da yolu buradan geçmiş insanların ruhundan bir parça taşıyor.
Neden Gitmeli?
Küçükköy, ruhunuza dokunacak bir yer. Kalabalıktan uzak, ama insan sıcaklığından uzak olmayan bir liman gibi. Yalnız gitmek isterseniz size kendinizi hatırlatır; sevdiklerinizle giderseniz, onları yeniden sevmeyi öğretir. Ayvalık’a yolu düşen herkesin kalbinde özel bir yer edinen bu köy, görülmekten çok yaşanmak için var.
Gitmişken Destino'ya Uğramadan Geçmeyin!
Birbirinden güzel üç kız kardeşin işlettiği Destino Kafe Küçükköy merkezde soluklanmak için benzersiz bir adres! Ancak şimdiden uyarıyorum, el yapımı tatlıları yerken kendinizden geçebilirsiniz... Alkollü ve alkolsüz içecek seçenekleriyle güne serinleyerek devam edebilirsiniz...
Ayvalık Küçükköy, sadece bir seyahat noktası değil; bir hatıra defteri. Her taşında bir hikâye, her gölgesinde bir nefes saklı. Eğer bir gün yolunuz düşerse, telaşsız yürüyün, bol bol selam verin ve mutlaka saç altı börekten bir lokma alın. Çünkü bu köy, hayatı yavaşlatıp daha derinden hissetmek isteyenler için bir durak.