Türkiye’yi sarsan sahte diploma soruşturmasında adı geçen isimlerden biri olan psikolog Abdullah Volkan Uçak, sessizliğini bozdu. Uçak, kamuoyunda kendisi hakkında ortaya atılan iddialara yanıt verirken, yaşadığı süreci tüm detaylarıyla anlattı. Halı yıkamacı olduğu yönündeki söylentilere de açıklık getiren Uçak, “Psikolog olmam geçmişte başka bir işle uğraşmamı engellemez” dedi.
16 İLDE OPERASYON: 58 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 27 Mayıs 2025’te gerçekleştirilen operasyonda, kamu kurumlarına ait sistemlere yasa dışı yollarla girilerek sahte diploma ve sürücü belgesi düzenlediği belirlenen çeteye yönelik geniş çaplı bir operasyon düzenlendi. 16 ilde eş zamanlı yapılan baskınlarda 58 şüpheli gözaltına alındı. Aralarında kamuoyunun “sahte psikolog” olarak tanıdığı Abdullah Volkan Uçak da bulunuyordu.
MAHKEMEDEN TAHLİYE KARARI
Uçak’ın adının dosyada geçmesine neden olan detaylar mahkeme sürecinde ortaya çıktı. Soruşturma dosyasında yer alan bir diğer sanık, “Abdullah Volkan Uçak’ın olayla ilgisi yok. Sistemin çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için onun bilgilerini kullanarak sahte diploma ürettik” ifadelerini kullandı. Bu beyan üzerine Uçak, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17 Temmuz 2025 tarihli kararıyla tahliye edildi.
“DİPLOMAM VAR, SAHTE PSİKOLOG DEĞİLİM”
Tahliyesinin ardından ilk kez konuşan Uçak, Dublin Üniversitesi’nden aldığı psikoloji lisans ve yüksek lisans diplomalarının uluslararası geçerliliğe sahip olduğunu vurguladı. Türkiye’de mesleğini icra edebilmek için denklik belgesine ihtiyaç duyduğunu ve bu nedenle internette yaptığı araştırmalar sonucu bir firmayla iletişime geçtiğini anlattı. Uçak, sürecin nasıl ilerlediğini şu sözlerle anlattı:
“Denklik işlemleri için bana lise ve üniversite diplomamla birlikte e-Devlet şifremi de iletmemi istediler. Denklik işlemini başlatacaklarını söyledikleri için şifremi verdim. Ancak denklik belgesi yerine sahte diploma gönderdiler. Durumu fark ettiğim anda tepki gösterdim ve bir daha iletişim kurmadım.”
“40 GÜN BOYUNCA TUTUKLU KALDIM”
Operasyon kapsamında gözaltına alınan ve ardından tutuklanan Uçak, 40 gün boyunca cezaevinde kaldığını belirtti. Hakkında çıkan haberlerle ilgili olarak “sahte psikolog” ifadesinin kullanılmasına sert tepki gösteren Uçak, şunları söyledi:
“Benim elimde uluslararası geçerliliği olan bir diplomam var. Ayrıca bu alanda birçok sertifika da edindim. Hiçbir şekilde sahtecilikle ilgim olmadı. Kamuoyunda hedef gösterildim, haksız yere tutuklandım. Olayın asıl sorumlusu, ifadesinde benimle ilgisi olmadığını açıkça söyledi. Bu beyanın ardından tahliye edildim.”
“PSİKOLOG OLMAK, GEÇMİŞTE BAŞKA İŞLER YAPMAYA ENGEL DEĞİL”
Son günlerde sosyal medyada ve bazı haberlerde yer alan “sahte psikolog halıcı çıktı” başlığına da değinen Uçak, geçmişte halıcılıkla uğraştığını ancak bunun mesleki yeterliliğini etkilemeyeceğini dile getirdi. Konuya ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Evet, geçmişte eşimin üzerine olan halı yıkama firmasında çalıştım. Ancak bu, psikoloji eğitimi aldığım ve danışanlarıma hizmet verdiğim gerçeğini değiştirmez. Bu işi yapmam geçmişimde başka işlerde çalışmış olmama engel değil.”
AVUKATLARINDAN PEŞ PEŞE AÇIKLAMALAR
Uçak’ın avukatlarından Sıdıka Cin, müvekkilinin yalnızca denklik işlemleri için irtibata geçtiği kişiler tarafından kandırıldığını, sahte diploma düzenleyen kişilerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını dile getirdi. Cin, Uçak’ın durumu fark ettiği anda tepki gösterdiğini ve gerekirse yasal haklarını kullanarak bu şahıslar hakkında şikâyetçi olacağını belirtti.
Bir diğer avukat Coşkun Karakuş ise kamuoyunda müvekkiline yönelik yürütülen linç kampanyasına dikkat çekerek, “Müvekkilim sahte psikolog değildir. Elinde uluslararası geçerliliği olan belgeler mevcuttur. Bugüne kadar çok sayıda danışanına hizmet vermiştir” dedi.
“İDDİALARI YAYANLARDAN ŞİKÂYETÇİ OLACAĞIZ”
Yaşanan sürecin ardından kamuoyunda yanlış bilgilendirme yapan haber ve içeriklere karşı hukuki yollara başvuracaklarını ifade eden avukatlar, Uçak hakkında yapılan haberlerin bazı bölümlerinin gerçeği yansıtmadığını savundu. Konuya ilişkin açıklamalarında, bu içerikleri yayımlayan kişi ve kuruluşlar hakkında yasal yollara başvurulacağını belirttiler.