Uzak Şehir dizisinin sevilen oyuncusu Gonca Cilasun, hayat verdiği Sadakat Albora karakterine dair samimi ve dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Kanal D ekranlarında ilgiyle takip edilen dizideki performansıyla beğeni toplayan usta oyuncu, Sadakat’in soğuk yüzünün ardında kırılgan ve sevgiye muhtaç bir kadın yattığını ifade etti. Cilasun’un açıklamaları, hem karakterin derinliğini hem de oyunculuğun gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Sadakat Albora’nın Soğuk Tavırları Travmanın İzleri
Uzak Şehir dizisinin Sadakat Albora karakteri, ilk bakışta mesafeli ve sert bir kadın profili çiziyor. Ancak Gonca Cilasun’un anlattıklarına göre bu soğukluk, yıllar öncesine dayanan acı bir olayın sonucu. Hamile haliyle uçurumdan itilerek travma yaşayan Sadakat’in duygusal savunma mekanizması, zamanla sert ve mesafeli bir kabuğa dönüşüyor. Bu yaşanmışlık, karakterin insanlarla arasına koyduğu görünmez duvarların temel nedeni olarak öne çıkıyor.
‘Sadakat Bir Kirpi Gibi’: Sessizliğin Ardındaki Çığlık
Gonca Cilasun, Sadakat karakterini tanımlarken kullandığı “bir kirpi gibi” benzetmesiyle izleyicinin zihninde çarpıcı bir imaj oluşturuyor. Sadakat’in içine kapanık, temkinli ve kontrollü halleri, aslında geçmişin yükünü sırtlamış pek çok kadının temsili. Oyuncuya göre, bu sessizlik ve sınırlı gülümseme hali, toplumsal olarak duyulmamış kadınların “sessiz çığlığı” niteliğinde. Sadakat’in hikâyesi sadece kurgusal bir dram değil; aynı zamanda gerçek hayatın da bir yansıması.
Gonca Cilasun’dan Rolüne Yoğun Hazırlık
Uzak Şehir dizisinin Sadakat Albora karakteri için özel bir çalışma süreci yürüttüğünü belirten Gonca Cilasun, fiziksel jestlerden mimiklere kadar her detayı bilinçli olarak tasarladığını dile getirdi. Karakterin ellerini karnında birleştirişi, oturuş biçimi, giydiği kıyafetler ve silah tutuşu gibi tüm detaylar, Sadakat’in iç dünyasını yansıtacak şekilde planlandı. Bu titiz yaklaşım, Cilasun’un rolüne ne denli derinlik kazandırdığını da ortaya koyuyor.
Büyük Ustalarla Kıyaslanmak Onur Verici
Sadakat Albora rolüyle gösterdiği etkileyici performans sonrası Türk sinemasının efsaneleri Aliye Rona ve Erol Taş ile kıyaslanan Gonca Cilasun, bu benzetmeleri büyük bir gururla karşıladığını söyledi. Bu tarz kıyaslamaların, hem oyunculuk kariyeri hem de projeye duyduğu bağlılığın bir yansıması olduğunu belirten Cilasun, böyle yorumların mesleki motivasyon açısından çok değerli olduğunu vurguladı.
Uzak Şehir’de Derinlikli Bir Kadın Portresi
Uzak Şehir dizisinin başarısında karakterlerin çok katmanlı yapısının önemli bir payı bulunuyor. Gonca Cilasun’un Sadakat karakterine kattığı derinlik ve özgün yorum, dizinin duygusal etkisini artırıyor. Her bölümde farklı bir yönüyle karşımıza çıkan Sadakat, izleyicinin hem merakını cezbediyor hem de empati duygusunu harekete geçiriyor.




