Kalede daha önce keşfedilen çivi yazılı taş blokların çözümleme süreci tamamlandı. Elde edilen bilgilere göre, antik kentin Urartu dönemindeki ismi "Haldi Patari" olarak geçti. Bu ifade, Urartuların baş tanrısı Haldi’ye adanmış kutsal bir yerleşim anlamına geliyor.

TAPINAKLAR VE KALE YAPISI KADİM BİR PLANLAMAYI ORTAYA KOYUYOR

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sabahattin Erdoğan’ın yönetimindeki kazılar Hitit uygarlığına dair bilinmeyenleri gün yüzüne çıkarıyor. Uluşar Mahallesi’ndeki sarp kayalıkların zirvesine kurulan kale, dev bazalt taşlarla örülmüş duvarları, tapınak alanları ve kent yolları ile dikkat çekiyor.

Kaledeki ilk tapınağın ardından bu yıl ikinci bir tapınak kalıntısı da tespit edildi. Ayrıca saray yapısını çevreleyen "sitadel" bölgesinin giriş hattı ve iç mekânlara uzanan yollar haritalandırıldı. Bu yapılar, kentin yalnızca bir askeri üs değil, aynı zamanda ritüel ve yönetim merkezi olduğuna işaret ediyor.

ÇİVİ YAZILI BLOKLAR KENTİN KİMLİĞİNİ BELGELEDİ

Kazılar sırasında iki yıl önce çıkarılan taş bloklardaki yazıtlar, altı satırdan oluşan çivi yazısıyla işlenmişti. Bloklarda geçen “Haldi Patari” ifadesi, doğrudan “Tanrı Haldi’nin kutsal kenti” anlamına geliyor.

Çalışanlara 'kıdem tazminatı' şoku
Çalışanlara 'kıdem tazminatı' şoku
İçeriği Görüntüle

Doç. Dr. Erdoğan, bu keşfin bölgenin tarihi coğrafyasını yeniden çizdiğini ifade ederek, “Artık elimizde yazılı ve mimari delillerle belgelenmiş bir kent ismi var. Bu kimliklendirme, Körzüt’ü Urartu dünyasının merkezi noktalarından biri haline getiriyor,” dedi.

ORTA ÇAĞ’DAN URARTU’YA KATMAN KATMAN TARİH

Yapılan çalışmalarda ortaya çıkan kalıntılar Urartular özelinde bir bilgi dışında diğer uygarlıklara dair önemli ipuçları da barındırıyor. Seramiklerin sırlı ve sırsız örnekleri, yerleşimin Orta Çağ’da da aktif olduğunu gösteriyor. Bu çok katmanlı yapı, Körzüt’ün kesintisiz bir yerleşim alanı olarak kullanıldığını düşündürüyor.

12 TONLUK TAŞLARLA İNŞA EDİLEN DUVARLAR

Anadolu Ajansı'na konuşan kazı ekibinde yer alan İstanbul Üniversitesi akademisyenlerinden Dr. Can Avcı, Körzüt Kalesi’nin yapım tekniğine dikkat çekerek, kullanılan taşların boyutunun Urartu mühendisliğini gözler önüne serdiğini belirtti.

“Kale surlarında kullanılan bazalt taşlar 6 ila 12 ton arasında değişiyor. Bu ağırlıktaki taşların, eğimli bir coğrafyada üst üste yerleştirilmesi ciddi bir mühendislik bilgisi ve kolektif güç gerektiriyor,” diyen Avcı, Körzüt’ün savunma stratejisi kadar estetik planlamasıyla da dikkat çektiğini söyledi.

Dr. Avcı, Körzüt’ün Haldi Patari adıyla anılmasının, kentin yalnızca askerî bir merkez değil, aynı zamanda kutsal bir alan olduğunu vurguladığını belirtti. Kaleyi çevreleyen duvarların genişliği dokuz metreye kadar ulaşırken, taşların boyutu Urartu kentleri arasında benzersiz nitelikte.

RESTORASYON İÇİN HAZIRLIKLAR BAŞLADI

Körzüt Kalesi’nde sürdürülen kazıların ilerleyen aşamalarında, tapınak alanındaki taş yığınlarının kaldırılması ve yapıların ayağa kaldırılması hedefleniyor. Arkeolojik ekip, restorasyon projeleriyle hem tapınağı koruma altına almayı hem de ziyaretçilere açmayı planlıyor.

Kazı başkanı Erdoğan, “Yeni dönemde hem bilimsel analizleri sürdüreceğiz hem de yapıları görünür hale getirerek bölgenin kültürel turizmine katkı sağlamayı amaçlıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA