İsrail ile İran arasındaki gerilim gökyüzünde sirenleri çaldırırken, yerin altındaki sığınaklarda yeni bir ayrımcılık sahnesi yaşanıyor. Tel Aviv’e bağlı Yafa kentinde yaşayan Filistinli aileler, komşuları tarafından daha önce kullandıkları sığınaklardan dışlandı.
Şifreler değiştirildi, kapılar kapandı
Yafa’nın Yehuda Hayamit Sokağı’nda yaşayan Filistinli aileler, her alarmda koşarak indikleri sığınağa artık alınmıyor. Şifrelerin değiştirildiğini ve Yahudi komşularının açıkça, “Artık sizi istemiyoruz” dediğini belirtiyorlar.
63 yaşındaki Nasir Ktelat, sağlık sorunları nedeniyle dördüncü katta oturuyor. Siren sesiyle soluğu sığınakta alan Ktelat, ikinci gidişlerinde aşağıdaki tabelayla karşılaştıklarını anlatıyor:
“Bu son gelişiniz. Kodu değiştiriyoruz.”
“Komşular hâlâ o sığınağa iniyor ama biz yasaklandık. Bu bize şaşırtıcı gelmedi. Bu, yıllardır süren ayrımcılığın bir parçası.” diyor.
Sığınaklar kime açık?
İsrail nüfusunun yaklaşık %20’sini oluşturan Filistinli vatandaşların yaşadığı mahallelerde çoğunlukla kamuya açık sığınak yok. Yeni inşa edilen Yahudi yerleşimlerinde ise her binada sığınak zorunlu.
Örneğin:
🔻 Tamra (35.000 Filistinli nüfus) – 0 kamu sığınağı
🔺 Mitzpe Aviv (1.100 Yahudi nüfus) – 13 sığınak
Geçtiğimiz hafta Tamra’da İran’dan gelen bir füzenin isabet ettiği binada 4 Filistinli hayatını kaybetti.
“Bu yalnızca bireysel değil, sistemik”
Filistinli aktivist Abed Abu Shahada, yaşananların “İsrail toplumunda derinleşmiş yapısal ayrımcılığın bir yansıması” olduğunu söylüyor:
“Bu insanlar sizin komşunuz. Aynı apartmandasınız, aynı sokaktasınız. Ama tehlike anında sizi dışarıda bırakıyorlar. Bu bireysel değil, kolektif bir inkâr biçimi.”
Son söz:
Sığınaklar, savaşta insanları korumak için var. Ama İsrail’de yaşayan birçok Filistinli için bu yapılar, ayrımcılığın ve dışlanmışlığın simgesine dönüşmüş durumda.