Türkiye’de inşaat sektörü, ekonomik hareketliliğin ve konut talebinin göstergesi olarak yakından takip edilen yapı izin istatistiklerinde 2025’in üçüncü çeyreğinde dikkat çeken bir performans sergiledi. TÜİK’in Temmuz–Eylül dönemi verilerine göre, belediyelerce verilen yapı ruhsatlarının yüzölçümü bir önceki yılın aynı dönemine göre %42,6 arttı. Bu artış, hem konut hem de ticari yapı alanında yükselen talebin sinyalini veriyor.
RUHSAT VERİLERİNDE REKOR ARTIŞ YAŞANIYOR
TÜİK’in verileri, yeni binalar için verilen ruhsatların yüzölçümünde önemli bir artışı ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu artışın özellikle pandemi sonrası sektörün yeniden hız kazanmasının göstergesi olduğunu vurguluyor. Konut ve ticari yapılar için artan ruhsat talebi, inşaat malzemeleri piyasasından iş gücüne kadar birçok alanda olumlu etkiler yaratacak. Sadece ruhsat değil yapı kullanma izinlerinde de artış dikkat çekiyor. Artış, yatırımcı güveninin yükseldiğini ve piyasada olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyor. Özellikle ticari yapılar ve altyapı projelerinde yaşanan büyüme, ekonomik toparlanmanın ivmesini gösteriyor. Öte yandan, sektörde yoğunlaşan talep, bazı bölgelerde malzeme ve iş gücü maliyetlerini artırabilir, lojistik ve denetim süreçlerini zorlayabilir. İnşaat ekonomisi uzmanları, ruhsat artışının olumlu ve olumsuz yönlerini şöyle özetliyor:
Sektörde istihdamın artması, malzeme üretiminin yükselmesi, şehirleşme ve ticari yatırımların hız kazanması.
Eksiler: Hızlı büyümenin denetim ve kalite kontrol sorunlarına yol açabilmesi, malzeme ve işçilik maliyetlerinin artması, bazı bölgelerde arz-talep dengesizliğine neden olması.
İNŞAAT SEKTÖRÜ ŞİMDİDEN SONRA NASIL SEYREDER?
Yapı izinlerindeki artış, inşaat ve gayrimenkul piyasasında hareketliliği tetikleyecek. Emlak ve yan sektörlerde canlanma beklenirken yatırımcıların uzun vadeli stratejiler oluşturması ve bölgesel farkları dikkate alması önem kazanıyor. Ayrıca, artan yapılaşmanın şehir planlaması ve altyapı üzerindeki etkileri de önümüzdeki dönemde yakından izlenecek.
