Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde mezarcılık yapan 65 yaşındaki Yusuf Ebu Hatab, İsrail’in saldırılarının gölgesinde geçen son 2 yılda, oğlu ve kardeşi de dahil olmak üzere yaklaşık 18 bin Filistinliyi toprağa verdiğini anlattı. 2005 yılından bu yana mezarcılık yapan Ebu Hatab, Gazze’de yaşanan insani krizin defin alanlarına da yansıdığını, bu sürecin meslek hayatının en ağır dönemi olduğunu ifade etti.
MEZARCILIK FAALİYETLERİ İNSANLIK DRAMININ MERKEZİNDE KALDI
Yusuf Ebu Hatab, Birinci İntifada sırasında yaralandığını, 7 Ekim 2023’te başlayan ve Filistinliler tarafından “2. Nekbe” olarak adlandırılan süreçte ise bir kez daha yaralandığını belirtti. Son 2 yılda Gazze’de artan sivil kayıplarla birlikte defin işlemlerinin olağanüstü bir yoğunluğa ulaştığını aktaran Ebu Hatab, bu süreçte yaklaşık 18 bin cenazeyi toprağa verdiğini söyledi.
NASIR HASTANESİ AVLUSU MEZAR ALANINA DÖNÜŞTÜ
İsrail ordusunun Nasır Hastanesi’ni kuşatma altına aldığı dönemde mezarlıklara erişimin mümkün olmadığını belirten Ebu Hatab, hastanenin avlusunun geçici bir defin alanı haline geldiğini ve buraya 550 cenazenin defnedildiğini aktardı. Yaşanan alan yetersizliği nedeniyle yeraltı mezarlarında tek bir odada 15 cenazenin defnedildiğini ifade etti.
CENAZELER SINIRLI İMKANLARLA DEFNEDİLDİ
Yardımcısı bulunmadığını belirten Ebu Hatab, cenazeleri tek başına yıkayıp kefenlediğini, bazı durumlarda kimliklendirme ve kayıt amacıyla cep telefonu ile görüntü aldığını söyledi. İsrail ordusunun 10 Temmuz’da Han Yunus’taki mezarlıkları kuşattığı dönemde ise bir ay içinde 1270 cenazeyi defnettiğini dile getirdi.
DEFIN SAYISI ATEŞKESE RAĞMEN YÜKSEK SEVİYEDE
Defin işlemlerinin halen sürdüğünü belirten Ebu Hatab, bir haftada 50-60 kişinin toprağa verildiğini, ateşkesten önce ise bu sayının bir günde 50 ila 100’e kadar çıktığını söyledi. Sabah erken saatlerde başlayan defin işlemlerinin akşam namazından sonraya kadar devam ettiğini aktardı.
ABLUKA DEFIN SÜREÇLERİNİ ZORLAŞTIRIYOR
Gazze’de süren abluka nedeniyle defin sırasında ciddi malzeme sıkıntıları yaşandığını vurgulayan Ebu Hatab, kefen, sabun ve mezar taşı temininde güçlük çektiklerini, bazı cenazelerin poşetlerle defnedildiğini ifade etti. Ateşkese rağmen ihtiyaç duyulan temel malzemelerin Gazze’ye girişinin sınırlı olduğunu belirtti.
KAYIPLARIN ARDINDAN DEĞİŞEN BİR HAYAT
Son 2 yılda yaşananların ruh halinde derin izler bıraktığını dile getiren Ebu Hatab, kardeşi ve oğlunu kaybettiğini, buna rağmen günlük defin işlemlerini sürdürdüğünü söyledi. Mezarlıkta daha fazla vakit geçirdiğini ve yalnızlığı tercih ettiğini aktardı.
