Deneye katılanlardan günde 4 defa stres, yorgunluk ve uyku durumlarını rapor etmeleri talep edildi.
Elde edilen verilere göre, akıllı saatlerin tespit ettiği stres seviyeleri ile katılımcıların kendi bildirimleri arasında neredeyse "hiçbir" bağlantı olmadığı ortaya çıktı. Katılımcıların dörtte biri için ise saatler, stresli ya da stressiz olduklarını söyledikleri anlarda tamamen zıt sonuçlar verdi.Çalışmada, yorgunluk ölçümlerinin stres ölçümlerine kıyasla biraz daha isabetli olduğu, uyku süresinin ise katılımcıların kendilerini dinlenmiş hissetme seviyeleriyle daha belirgin bir ilişki içinde olduğu saptandı.
Bununla birlikte, uyku verilerinin sadece uyku süresini yansıttığı, uyku kalitesine dair doğrudan bir bilgi sunmadığı özellikle belirtildi.
Klinik Psikoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Eiko Fried, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Kalp atış hızı ölçümü, bir kişinin duygusal durumunu anlamak için yeterli bir gösterge değil. Kalp atış hızı, kaygı dışında mutluluk ya da heyecan gibi nedenlerle de yükselebilir" dedi.Fried, bu çalışmanın sonuçlarının, giyilebilir teknolojilerin zihinsel durumlarla ilgili verilerinin güvenilirliği konusunda ciddi soru işaretleri doğurduğunu ifade ederek, "Tedbirli olun ve hayatınızı akıllı saatinizin verilerine göre şekillendirmeyin. Unutmayın, bunlar tıbbi cihazlar değil, yalnızca tüketici ürünleridir" şeklinde uyarıda bulundu.
Bu araştırma, "Journal of Psychopathology and Clinical Science" adlı dergide yayımlandı.



