ABD'nin tarifelerle ilgili agresif politikaları, İsrail-Gazze hattındaki gerilim ve büyük merkez bankalarının rezervlerini altına yönlendirmesi, yatırımcıları güvenli liman altına yöneltti. Özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın politika adımları, piyasalarda belirsizliği tırmandırırken, bu durum altına olan talebi katladı. Yılın ilk yarısında altının ons fiyatı yüzde 25,9 artışla 3.303 dolara yükseldi. Nisan ayında ise fiyatlar 3.499 dolara kadar çıkarak tüm zamanların zirvesini test etti.
MERKEZ BANKALARI DOLARDAN KAÇTI, ALTINA YÖNELDİ
Dünya Altın Konseyi’nin verilerine göre, fiziksel altınla desteklenen ETF’lere 2020'den bu yana en büyük yatırımcı girişi yaşandı. Aynı dönemde, dolar rezervlerindeki azalma ve altın rezervlerinde artış beklentisi, büyük merkez bankalarının pozisyonlarını yeniden şekillendirmesine yol açtı. Dolar endeksinin 108,5’ten 96,7’ye kadar düşmesi de altını yukarı taşıyan önemli bir etken oldu.
Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş’a göre, yılın ikinci yarısında tarifelere dair belirsizliklerin ve jeopolitik tansiyonun düşmesiyle birlikte altın piyasası daha dengeli bir seyir izleyebilir. Temmuz-Ağustos aylarından sonra altındaki yükselmelerin sınırlanacağını söyleyen Erbaş, "Altın yılı ilk yarıda yaşandı, ikinci yarıda ise fiyatlar 3.700 doların üzerine çıkmaz. Ani bir kriz olmazsa bu seviyeler korunur," dedi.
“ALTIN, 3 BİN DOLARIN ALTINA KOLAY KOLAY İNMEZ”
Erbaş, önümüzdeki 6 ayda ons altının 3.000–3.400 dolar aralığında dalgalanacağını öngörüyor. “Bugünden bakınca 2.500–2.700 dolar seviyeleri uzak ihtimal. Ancak yükseliş trendi de zayıflayabilir,” değerlendirmesinde bulundu. Erbaş ayrıca, Trump yönetiminin son politikalarının doları zayıflatmaya yönelik olduğunu ve bunun da ABD ekonomisine destek sağladığını belirtti.
NOT: YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR