Grafik tasarımcı olarak çalışan Cardenas, kriz sonrası yaşadığı bilinç kaybının sıradan bir koma değil trans hali gibi olduğunu öne sürüyor. Uyanır uyanmaz yaşadıklarını detaylarıyla anlatan genç kadın, kendini “ışıkla dolu ama ne güneşin ne de ayın olduğu bir yerde” bulduğunu söylüyor.
“Uzun bir masada oturuyordum, etrafımda daha önce hiç görmediğim yiyecekler vardı. Etrafımda insanlar vardı ama onlar sıradan insanlar değildi; ışıkla çevrili varlıklardı. Onlarla sözlü değil, zihinsel olarak iletişim kuruyordum” diyen genç kadın, bulunduğu yerde dünyayı, geçmişini ya da ailesini hatırlamadığını ifade etti. Ona göre orası, her zaman ait olduğunu düşündüğü bir yerdi.
“TANRI BENİ GERİ ÇAĞIRDI”
Cardenas, bu ışıklı varlıkların arasındayken Tanrı’nın yanına geldiğini ve kendisini diğerlerinden ayırdığını da belirtti. “O bana geri dönmem gerektiğini söyledi. Nereye ve neden diye sorduğumda, sadece dönmem gerektiğini ifade etti” diye anlatan genç kadın, bu deneyimin ardından farklı bir huzurla hayata döndüğünü söyledi.
Zaman algısının tamamen değiştiğini belirten Cárdenas, orada geçirdiğini düşündüğü sürenin yalnızca üç saat olduğunu, ancak hastanede üç gün boyunca komada kaldığını öğrendiğinde büyük bir şaşkınlık yaşadığını dile getirdi.
Cárdenas’ın anlattıkları kısa sürede sosyal medyada gündem olurken, bu tür deneyimlerin ölümden sonra yaşam konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bazı kullanıcılar ve yorumcular, genç kadının anlattıklarını “manevi bir uyanış” olarak yorumlarken, kimileri bu deneyimin bilinç dışı bir süreç olabileceğini savundu. Nörologlar ve bilinç uzmanları, benzeri vakalarda beyin oksijen seviyesi düştüğünde gerçek dışı algıların ortaya çıkabileceğini de hatırlatıyor.